~28.Bölüm~

837 18 12
                                    

Ardından

"Ne için?" Dedi.

"İstediğin şey için" dedim..

Hakan'ın ağzından:

İçeri girer girmez rüyayı göreceğimi biliyordum. Gökhan amca aramıştı. Fakat bu halde tahmin etmiyordum. Bana

"Hazırım" dedi.

Karşımda üstü olmayan ve çok çekici bir rüya duruyordu. Kız zaten güzeldi fakat şimdi onu hiç bir kızı istemediğim kadar istediğimi farkettim. Biraz yaklaştım. Sonra aramızda az bir mesafe olunca durdum ve

"Ne için?" Dedim.

Korktuğu her halinden belliydi. Titriyordu. Yanakları kıpkırmızıydı. Utanmasını seviyordum. Ama bu halde rüyanın karşıma dikileceği aklıma hiç gelmemişti.

"İstediğin şey için" dedi.

Yaklaşmaya başladı. Aramızdaki mesafeyi kapatınca elleriyle yüzümü tuttu ve dudağımı öpmeye başladı. Acemiyce..

bir elini saçlarımın arasına geçirip karıştırıyordu. Beni altına alacak bir şekilde yatağa yatırdı ve öpmeye devam etti. Kendimi kaybetmeye başlıyordum. Bunu yapamazdım. Emirin dediklerini hatırlayınca ellerimle rüyayı durdurdum. Rüya yüzüme bakıyordu. Üstümden kaldırdım ve yataktan doğrularak ayağa kalktım. Ona bakmadan

"Hayır hazır değilsin" dedim.

"Hayır,hazırım" dedi. arkamı döndüm.

"Üstünü giy ve git" dedim. Arkamdan

" niye? Aa pardon senin o yattığın kızlar gibi değilim o yüzden benimle birlikte olmak istemiyorsun değil mi?" Dedi.

Ona uzun uzun baktım.

Onu herşeyden çok istiyordum fakat sesimi çıkarmadım.Üstünü alıp giydi ve

"Dün öyle yapmanında sebebi buydu değil mi? "

Emirin dediklerini anlatmayacaktım.

"Ne yaptım ki?" Dedim.

Hiç birşeyi bilmiyormuş gibi davranarak. Sinirli gibi duruyordu. Kaşlarını çatmıştı.

Üstüme doğru yürüyerek

"senden nefret ediyorum" diye bağırdı.

Hiçbirşey yapmıyordum. Mecburdum. Onu üzmemek için mecburdum...

Ağlamaya başladı. Onu böyle görmemek için başımı yere eğdim. Bana

"Senin hakkında yanılmışım! Bana gelip hakandan uzak dur üzer seni, kendisinden başka kimseyi düşünmez demişlerdi aldırmamıştım. Seni olduğun gibi kabul etmiştim. neden mi? Neden aldırmamıştım biliyor musun? Çünkü seni seviyorum ve seni sevecek kadar da aptalım" dedi.

Hala susuyordum. Derin bir nefes aldı. Vurmaya devam ederek

"Senin için karşına böyle çıktım. Sadece sen dün benden böyle birşey istedin diye senin karşına çıkıp öyle birşey yapmak istedim. Senin için! Fakat sen kabul etmedin . Dün istedin şimdide fikrini değiştirip bana saçma sapan şeyler diyorsun sana inanamıyorum. Sen... Sen nasıl birisin.. Değişiksin... Hem de çok... Seni..seni bir daha asla ama asla görmek istemiyorum.. Senden.. Nefret ediyorum... " dedi.

Ağladığı için kekeliyordu. Yatakta duran montunu aldığı gibi omuz atarak yanımdan gitti. Arkasından yavaş yavaş gittim. İzliyordum. Onu üzmüştüm. Hemde çok.

Gözyaşlarını siliyordu. Montunu giydi. Ardından da ayakkabılarını.bana hiç bakmadan kapıyı sert bir şekilde kapattı ve dışarı çıktı. Merdivenlere oturdum. Ona iyi birşey yapıyordum aslında. Sonuçta onu üzmemek içindi herşey fakat o ağlıyordu.

Ellerimle saçlarımı karıştırarak kendime gelmeye çalıştım. İyi birşey yapmak istiyordum fakat iyi bir şey yapmaya çalıştığımda aksine herşey daha kötüye gidiyordu sanki.

Ben böyle düşünürken telefonum çaldı. Telefonu Cebimden çıkardığımda 'tuğçe' nin aradığını gördüm.

Telefonu açıp "efendim" dedim.

"hakan müsaitsin değil mi?"

"Evet"

"Bak rahatsız etmiyorsam birşeyler yapabi..." Derken araya girdim

"Bugün yorgunum başka zaman" dedikten sonra telefonu kapatıp cebime geri koydum.

Tuğçeyle çıkmayı düşünmüştüm fakat berkten fikir almalıydım.sonuçta berkin düşüncelerini önemsiyordum. Herzaman gerçekçiydi.tuğçeyle çıkmayı düşünüyordum çünkü tuğçe beni seviyordu. Benim için herşeyi yapmaya hazırdı.

Fakat Ne yapmaya çalıştığım hakkında hiçbir fikrim yoktu. Kendimden nefret ediyordum. Tuğçeyi sevmiyordum. Rüyaya hala deliler gibi aşıktım.

Sadece duygularımdan emindim.

Berki aradım. Barda olduğunu söylediği gibi bara gittim. İçeri girdiğimde her zamanki gibi bar kalabalıktı. Ve berk her zamanki yerimizde oturuyordu. Yalnızdı. Yanına geçerek

"Sigaran var mı?" Dedim. Bana kaşlarını kaldırarak

"Kullanmıyorum ve sende.."

"Kullanıyorum" dedim. Başlayacaktım.

"Ne oluyor?!" Dedi sertçe.

Koltuğa yayılarak

"Ne olduğunu açıklıyım berk. Rüya ve hakan bitti. Geri dönüşü olmayacak bir şekilde. Tuğçe ve hakan başlayabilir.Hakan sigara kullanmaya başladı. Ve daha kötülerinide kullanmayı planlıyor. Uyuşturucu falan. Çünkü nasıl desem insanlar oksijensiz yaşayamadığı gibi hakanda rüyasız yaşayamaz. Rüya olmadığı içinde hakanın yaşamasının bir sebebi de yok. Rüyayı unutmak içinde Tuğçeyle çıkmayı düşünüyor. Tuğçeyi sevmiyor. Rüyaya deliler gibi aşık. Kafası çok karışık. Bu yüzden sana ne yapması gerektiğini sormak için yanına geldi" dedim.

Başka birinin ağzından olayı anlatınca kulağa daha iyi geliyordu.

Ağzı açık bir şekilde bakıyordu ve hiçbirşey demiyordu.

"Konuşmayacak mısın?" Dedim. Sessizliği bozarak

"Tuğçeyle çıkma!"

"Mecburum"

"Hayır değilsin!" Dedi. Biraz durdum ve

"Berk hiç iyi hisetmiyorum" dedim. Bir noktaya bakarak.

"Farkediliyor. Ölü gibisin. Her zaman öyleydin. Sessiz,acımasız fakat şimdide duygusuzsun. Sana sadece şunu diyebilirim hakan rüyayla yaşadıklarını anlıyorum fakat sizi tanıdığım kadarıyla 4 veya 7 gün sonra hatta daha az da olabilir o güne kadar barışabilirsiniz. Fakat eğer sen tuğçeyle çıkarsan herşeyi daha kötü yaparsın o yüzden sakın çıkma. Emiri dinlemen de saçma. Sen benden başka kimseyi dinlemezdin ne oldu?" Dedi.

"Haklısın ama emirinde dediklerini çok düşündüm haklıydı. Rüyayı üzüyorum" dedim. Berke herşeyi anlatırdım. Bu yüzden emirle konuşmalarımızıda anlatmıştım.

Gülmeye başladı. Ardından"Şimdi üzmediğini mi sanıyorsun" dedi.biraz durdum ve

"Anlaşılan herkesten uzak durucam böyle daha iyi olur." Dedim.

"Öyle birşey demedim" dedi fakat ben yanından kalkmış gidiyordum bile.

Kötü biriydim. Bugünden sonra tekrar bunu anlamıştım...

Yorumlarınızı okuyorum bana göre iyiye gidiyor :) kitabı sizin için yazmaya devam ediyorum okuyun lütfen birde düşüncelerinizi dile getirin ona göre yazıcam sizleri seviyorum :))

KaybolmuşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin