~38.Bölüm~

754 18 3
                                    

Bu bölümde hakan ve rüya ^^ yok. Shkshk merak edenler için yazdım. İnşallah beğenirsiniz... Düşüncelerinizi lütfen yazın. (Multimedyada melek)

Emir'in ağzından:

Aptal telefon susmak bilmiyordu. Arayan kişiye bakmamıştım fakat sessize alıyor kafamı dinlemek için gözlerimi yumuyordum. Peki kafamı toplayabiliyor muydum?

Hayır! Çünkü arayan kişi açmam için sürekli aramaya devam ediyordu. Sonunda sıkılıp telefonu açtım

"Efendim"

"Şey e..emir?" Meleğin titreyen sesiyle gözlerimi açtım. tavana bakarken

"Melek?"

Ağlıyordu veya ağlamıştı. Çünkü içini çekip duruyordu. Hani şu kızların ağlamaması için elinden geleni yapan erkeklerden değildim.

Ağlayan birini izlemek çok hoşuma gidiyordu.

Piskopatmıydım? Bu konuda belki.

Ama ağlayan kişinin o hıçkırıkları arasında söylemeye çalıştığı kelimeleri,kendini toparlamak için elleriyle yüzünü silmelerine rağmen durmak bilmeyen göz yaşları, hele ki ağlayan kişinin,yüzünde beliren ifade. Herkesin ağladığı zaman yüzünde farklı bir ifade oluşuyordu. Biri yüzünü buruşturarak ağlıyor,biri kaşlarını kaldırarak,biri çok güzel ağlıyor,biri de kıpkırmızı suratı ve burnuyla ... Onların acıları sadece dışardan gördüğüm kadarıyla anlaşılıyordu. Bu yüzden seviyordum. Onları gördükçe kendi acımı unutuyordum...

"Ben..hiç iyi hissetmiyorum..." Yatakta doğruldum.

"Nerdesin?"

Dertleşecek birini tabiki de aramıyordu. Arasaydı beni değil adayı arardı. O şuan sadece benimle konuşmak istiyordu. Bu yüzden aramıştı.

"Söylesem gelicek misin ki?" Dediğinde ayağa kalktım. Buz mavisi tişörtümü üstüme giyip kapıya doğru yöneldim.

"Gelmeyecek olsam nerde olduğunu sormazdım" dediğimde hıçkırığı kesilmeye başlayan meleğin nefes alıp verişini duyuyordum. Evden çıktığımda hızlı adımlarımı daha çok hızlandırarak arabamın yanına gittim.

"Hak..haklı olabilirsin"

"Her zaman haklıyımdır" dediğimde

"Her..zaman.." Dedi. Bunu söylerken son harfi uzatmıştı. Arabayı çalıştırarak

"Nerdesin?" Diye sorumu tekrarladığımda

"Beni kırdığın sokakta"

"Geliyorum"

"Biliyorum"

"Güzel"

"Bencede"

"Kapat o zaman" dedim.

"Hayır sen kapat" dediğinde telefonu kapattım.

Sevgililer gibi saçma bir şekilde hayır ilk sen,hayır sen falan yapamazdım.

Sokağa arabayla girmeyecektim. Şu aralar bir kavgamız vardı. Benim yüzümden meleğin canını sıkmalarını istemiyordum. Eğer arabayla girseydim. Dikkat çekecektim. Bu yüzden sokağın başına arabayı park edip yürümeye başladım.

Tam karşıda bej renginde topuklu ayakkabısıyla,dizinin üstündeki lacivert elbisesi ve birde elindeki telefonla kaldırımda oturuyordu. Bacaklarını yana yatırmıştı. Eteği açılmasın diye sanırım.

Saçları yüzünden göremediğim yüzünü

"Niye ağladın?" Diye bir soru yönelttiğimde gördüm.

KaybolmuşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin