~41.Bölüm~

652 16 7
                                    

İnşallah beğenirsini.. Kitap hakkında fikirleriniz,önerileriniz varsa söyleyin ^^ (multimedyada emir)

Rüya'nın ağzından:

"Şııtt sakin ol" emirin fısıltı şeklinde söylediği cümle beni daha çok panikletmişti. Ellerimin titremesine mani olamıyordum.

"Buldum!" Emirin sessizde olsa söylediği cümledeki heycanı hissedebiliyordum. Bakışlarımı kapıdan çevirip emire baktım. Hakan kapıya vurmaya devam ediyordu.

"Sulu göz" diyip beni kucağına aldı. Ayaklarımı oynatamıyordum. Bu yüzden beni kucağına almasına Sessiz kaldım. Şuan ağlıyordum. Hiçbirşey yapmasak bile beni burda görecek diye ödüm kopuyordu.

Beni yere indirince tırnaklarımı kemirmeye başladım. Buzdolabını açtı ve tost ekmeğini masanın üstüne koydu.

"Emir aç şu lanet kapıyı!" Hakanın sabrı taşıyordu. Sertçe yutkundum emir

"Tamam la sabret geliyorum" derken buzdolabının raflarını çıkarttı ve kapının arkasına koydu. Bende gözlerimi kapıdan ayırmıyordum.

"Gir içeri!" Ona doğru döndüm ve kafamı hayır anlamında salladım. Buzdolabının fişini çektikten sonra

"Girmezsen hakanla her zaman yaptığınız kavgalarınızın sebebi şimdide ben olurum. Ve olmak istemiyorum" diyip kolumu tuttu ve içeri soktu. Çömeldim. Emirin kapıyı açtığını duydum.

Buzdolabının fişini çeksede hala soğuktu. Hemde çok!

"Rüya burda mı?"

"Hayır!"

"Neden geç açtın o zaman"

"Etrafı toparlıyordum" yalan! Aptal, sen hiç etrafı toplamazsın!

"Burda bir iş dönüyor! Sikiyim emir sen hiç etrafı toplamazsın! Rüya nerde!?" Sesler uzaklaşmaya başladığında buzdolabının kapağını hafifçe açtım. Sıcak hava yüzüme vurunca,titremesine engel olamadığım dudağımı dişledim. Sesler yakınlaşmaya başladığında hızlı bir şekilde kapağı kapattım. Sesin çıkmamasına özen gösterdim.

"Rüya burda değil öyle mi?" Ses çok yakından gelmişti.

"Evet burda değil" emirin sakin olan sesi herşeyi saklıyordu buda onun çok iyi bir yalancı olduğunu gösterirdi. Gözümden bir yaş gelince hızlıca sildim.

"Görünce beni ara" ses uzaklaşmaya başladı. Ve kapının kapandığını belirten sesden sonra yavaşça kapağı açtım. İlk bacaklarımı çıkarttım. Soğuktan donmuşlardı. Tamam çok abarttım ama hissetmiyordum. Kendimi dışarı attığımda emir geldi ve sandelyeyi çekip oturdu

"Çok kolay oldu" dediğinde yüzüne bakınca, şaşkın olduğunu görebiliyordum.

"Bu çok garip" dedi devam ederek. Yanındaki sandelyeyi çekip bende oturdum ve donan ellerimi birbirine sürttüm. Nefesimi ellerime verdiğimde tüylerim ürperdi.

"Bence anladı" bana doğru boş bakan gözlerine baktığımda kafamı ellerimden çekip ona doğru bakmaya başladım.

"Neden böyle düşündün?" Dedim. Tekrar ellerime üflemeye devam ederek.

"O hakan anlamıştır!" Dedi.

"Umarım anlamamıştır,çünkü ne anlatıcağımı bilmiyorum"

"Doğruları söyle" dedikten sonra omuz silkti.

"İnanmaz,yani ben olsam inanmazdım"

"Ama sen değilsin" diyip güldü. Masada duran bardaktan bir yudum aldım.

KaybolmuşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin