~9.Bölüm~

1.2K 34 0
                                    

(Multimedyada tuğçe)

Hakan'ın ağzından:

Biraz bekledikten sonra yavaşça gözlerini açtı. Benim ona baltığımı görünce yerden bir kitap aldı ve ayağa kalktı. Sonra bana dönüp:

"Ne var?" Dedi. Bende:

"Manzara nasıl?" Diye sordum. Gülerek o bana snirli bir şekilde:

"Neden bahsediyorsun bilmiyorum " dedi. Konuşmama fırsat vermeden:

"Hem sanane ki" dedikten sonra penceresini kapattı. Ardındanda perdesini.

Hala yüZümde bir gülümseme vardı. Bende üstüme bir tişört giydim ve aşşağıya birşeyler atıştırmaya indim. Çok acıkmıştım. Aşşağıya indiğimde kapı çaldı. Kapıyı açtığımda...

Rüya'nın ağzından:

Perdemi kapattım. Yerden aldığım kitabı masanın üstüne koydum. Ne yapmıştım ben. Hakan'ı izlememeliydim. Aşşağıdan babam:

"Rüyaa kızım" diye bağırıyordu. Kapımı açıp hemen aşşağıya indim. Babam kapının önünde duruyordu. Galiba yine o iş gezilerinden biriydi. Aklıma babamla annemin neden ayrıldıkları gelmişti. O iş gezileri...

Bana dönerek:

"Şimdi aradılar gitmem gerekiyor seni seviyorum. Sakın unutma" dedikten sonra öptü. Bende onu öptüm. Kapıdan onu geçirirken hakan'ın evinin önünde bir araba gördüm. Babam o sırada bana el salladı bende ona salladıktan sonra içeri girdim. Mutfağa girip pencereden baktım. Bu arabanın plakası tanıdık geliyordu.

Bir dakika bu araba Tuğçe'nindi. Hemen odama çıktım. Kapıyı kilitledikten sonra pencerenin önüne geçtim. O hala penceresini kapatmamıştı. Yine gözetlemeye başladım..

Hakan'ın ağzından:

Tuğçe hemen içeri girdi. Şaşırmıştım. Onun burda ne işi vardı? Sonuçta kimse rüya'dan başka bu evi aldığımı bilmiyordu. Tabi yaa babasından almıştım bu evi.. Tuğçe bana gülümseyerek:

"Konuşalım mı?" Dedi. Bende :

"Tamam" dedim. Ve "yukarı odama geçelim" dedim. Neden dediğimi merak ediyorsanız rüya...

Çıktık. Odaya girince bana birşeyler söylüyordu. Aldırış etmedim. Gözüm pencereye kayıyordu. Rüya ordaydı. Yine izliyordu. Sonra tuğçe sesinin tonunu yükselterek:

"Hakan duyuyor musun?" Dedi. Bende sersemleyerek:

"Aaa şey evet" dedim. Bana:

"Neden bu evi aldın?" Dedi. Bende :

"Seni ilgilendirmez değil mi?" Dedim. Yataktan kalkıp bana yaklaşarak:

"Haklısın ben senin neyinim ki?" Dedi. Kız tripleri işte.Bende:

"Aynen bende sana bunu söylüyordum" dedim. Rüya hala bakıyordu. Tuğçe bana sarıldı. Birşey yapamadım. Pencereden baktığımda rüya penceresini ve perdesini yine kapatmıştı. Hemen tuğçe 'yi ittirdim. Oda istenmediğini sonunda anlamış olacak ki çantasını alıp evden çıktı. Rüya yanlış anlamıştı.

Ama suç bende en başta rüya'yı unutucağımı sanıp tuğçeyi öpmüştüm. Hava kararmıştı. Yatağa uzanıp gözlerimi kapattım ve uyudum..

Rüya'nın ağzından:

Kalktığımda dün kü şoku atlatamamıştım. Hep aklım onlardaydı. Dün acaba ne yapmışlardı? Ah rüya mal mısın? Ne yapabilirler ki??!?!? Hemen üstümü değiştirdim. Saçları at kuyruğu yaptıktan sonra çantamı alıp aşşağıya indim. Birşeyler yemeden hemen çıkmam gerekiyordu çünkü Okula geç kalıyordum.

Tam evden çıktığımda hakan'da çıkıyordu. Tesadüfe bakın. Bana bakıp pis pis güldü. Ben onu aldırmadan şöförü beklemeye başladım. Yine geç kalacaktı galiba. Hakan yanıma gelerek yola baktı ve gülmeye başladı ona sinirli bir şekilde bakarak:

"Neye gülüyorsun ?" Dedim. Gülmeye devam ederek :

"Neyi bekliyorsun? İstersen ben bırakıyım okula geç kalıcaksın hem daha hızlı sürerim geç kalmassın " dedi. Bende:

"Sanane ve hayır kalsın hem sen niye geliyorsun ki dün çok yorulmuşsundur,dinlenseydin" Dedim. Oda sırıtarak:

"Haklısında anneler işte ne yaparsın" dedi. Çok sinirlenmiştim.

Bu sırada şöför geldi. Hemen arabaya bindim. Hakanda binmişti. Şöföre hızlı gitmesini söyledim. Bunu söylememin 2 sebebi vardı. 1.'si hakan'ı geçmeliydik. 2.'si okula geç kalıyordum. Çok hızlıydı. Hakan arkamızda kalmıştı. Okula geldiğimizde daha dersin başlamasına vardı.

Hakan'dan önce gelmiştim. Sonra hakan gelip arabasını park etmişti. Arabadan inerken yine o havalı gözlüklerini takmıştı. Tamam kabul etmem gerekir ki siyah gözlükler ona yakışıyordu. Bu sırada o bana doğru gelirken gözlerimi hemen okulun bahçesindeki kızlara çevirdim. Bütün kızlar ona ağzı açık bakıyordu. Hadi ama her gün görüyorsunuz! O sırada ben bunları düşünürken yanıma geldi ve:

"Bu sefere sen kazanmış olabilirsin fakat arabayı sen değil şöför sürüyordu buda doğal olarak kazdın anlamına geliyor" dedi küçümseyerek. Tam yanımdan giderken tuğçeyi gördüm bize bakıyordu. Hemen hakanın kolundan tuttum. Ne yapıyordum? o sırada hakan bana dönüp ne diye bakarken birşey uydurmam gerekiyordu. hemen aklıma:

"O kadar kendine güveniyorsan çıkışta arabayı ben sürerim. Yarış yapalım" dedim. Cesaretime de... Gülmeye başladı ve sonra:

"Tamam varım fakat birşeyine giricez yoksa tadı çıkmaz " dedi. Bende başımla onaylayıp :

"Tamam " dedim. Bana dönerek:

"Ben kazanırsam 1 günlüğüne istediğim herşeyi yapacaksın" dedi. Bende:

"İğrenç ve sapıkça birşey olmazsa varım" dedim. Gülerek :

"Öyle birşey olsa sana yaptırmam merak etme " diyerek tuğçeye baktı. Bende :

" hahaha çok komiksin" dedim çok sinirlenmiştim. Mala bak. Sonra ona yine bakarak: "herneyse bende kazanırsam 1 günlüğüne her istediğimi yapıcaksın" dedim. Oda :

"Kazanamayacağına göre sorun yok,bu arada iyi şanslar" dedi. Bende gülerek:

"Sanada hem ihtiyacın olacak " diyip okula doğru hızlı birşekilde yürüdüm. Yüzündeki ifade çok komikti. Tam derse girdiğimde hocada girdi. Derse başladık...

Ada'nın ağzından:

Herzamanki gibi okula erken geldim. Bahçeye girdiğimde berk arkadaşlarıyla oturuyordu. Hızlı bir şekilde yürümeye başladım fakat berk koşarak yanıma gelip kolumdan tuttu. Ve:

"Ada bak lütfen konuşmamız gerek" dedi bende sinirli bir şekilde kolumu çekerek:

"Senle hiçbirşey konuşmak istemiyorum" dedim. Galiba bağırmıştım. Herkes bize bakıyordu. Sınıfa koşarak gittim.çantamdan kulaklıklarımı ve telefonumu çıkardım. Kafamı dağıtmam gerekiyordu. Berk yine gelmişti. Önümdeki sıraya oturdu. Ve bana dönerek:

"Ne dinliyorsun?" Dedi. Berk'in müzikle arası çok iyiydi. Bende:

"Sanane " dedim. Bana :

"İzin versen herşeyi anlatıcam fakat vermiyorsun" dedi. Bende sinirli bir şekilde:

" neyi anlatıcaksın? Hem nasıl yalan uyduracaksın ki karşımda buket senin siyah gömleğinden başka bir şey giymiyordu. Ne diyeceksin? Çok merak ediyorum fakat artık umrumda değil" dedim ve gözyaşlarımı tutamadım. Koşarak tuvalete gittim. Artık berk'i sevmiyordum. Niye onun için ağlıyordum? Ders başlamıştı bu halde derse giremezdim o yüzden kantinde oturdum ve birşeyler söyledim. Bu sırada aklıma emir ve buse geldi. Buse kadar şanslı kimse yoktu. Sevdiği kişi onu seviyordu. Hatta bugün okula gelmeyeceklerdi. Yine...

yarın ki sınava girecek olan arkadaşlarımıza başarılar diliyorum..

KaybolmuşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin