Kaybolmuş

~13.Bölüm~

Emir'in ağzından:

Hakan'ı aldırmadan devam ettim.

Hadi ama rüya'yı ilk ben görmüş ve ilk ben sevmiştim. O rüya'dan nefret ettiğini söylerken bile ben ona aşıktım. Fakat berk buse nasıl biri? Dediğinde rüya'ya yakın olmak için buseyle çıkmam gerekiyordu. Tamam kızı oynatıyor olabilirdim ama sevdiğim bir kız için yapmam gerekiyordu.

Tam ben o sırada bunları düşünürken buse berk'e soru soruyordu. Soruda:

"Berk şimdi adayla dolaba gidiceksiniz tek başınıza 5 dakika kalıcaksınız o 5dakikada adayı öpüceksin" demişti.

Tamam hak vermeliyim ki bu gecenin en mantıklı sorusuydu. Berk adayı çok seviyordu. Her halinden belliydi. Ada da onu seviyordu fakat güvenemiyordu.

Bu sırada yerlerinden kalktılar ve dolaba girdiler. (Dolap dediğimizde ayakkabı dolabı uzun olan sığabilecekleri türden.) Herneyse o sırada bizde dışarda onları bekliyorduk.

Hakan hala bana sinirli bir şekilde bakmaya devam ediyordu. Rüya anlamış olacak ki beni kolumdan tutup:

"Mutfaktan bir kaç şey alıcam yardım eder misin?" Dedi. Bende başımla onayladım. Sonra...

Berk'in ağzından:

Buse öyle dedikten sonra dolaba girdik. Karanlıktı. Kısa bir süre sonra karanlığa alıştım ve onu görebildim. Bana :

"Berk bak busenin dediklerini biliyorum fakat lütfen hiçbişi yapmasak sadece yaptık desek olur mu?" Dedi. Gümsedim. Yavaşça yaklaştım ve kulağına fısıldayarak:

"Benden bu kadar nefret ediyorsan benimde sana olan aşkım nefrete dönüşmeli güzel bayan her konuda haklısın kızmakta nefret etmede siz kazandınız benden bu kadar." dedikten sonra onu rahat bırakıp dışarı çıktım. Ve buse:

"Öpüştünüz mü?" Dedi. ada tam çıkarken onun duyabileceği bir ses tonuyla :

"Evet" dedim.

Yüzüne bakmadan hızlı bir şekilde salona gittim ve ceketimi aldım. Elimde telefonum vardı. Buse:

"Nereye?" Dedi. Bende:

" pardon bayanlar bugün bir işim vardı unutmuşum üzgünüm gitmem lazım hem geç olmuştu zaten" dedim ve hızlıca kapıya yöneldim.

Bu sırada evden çıkarken buketi aradım. Eğer adaya kendimi affettiremediysem benden gerçekten nefret etmesiydi buda demek oluyor ki benimde ondan nefret etmem gerekiyordu.

Onu unutmam gerekiyordu. Unutabilmek için en iyi yöntem başka biri olmasıydı hayatımda ve Bu yüzden de buket'e ihtiyacım vardı...

Hakan'ın ağzından:

Berk gittikten sonra rüya ve emir mutfaktan çıkmıştı. Ellerinde kola vardı. Onları getirirken bana bakarak:

"Berk nerde?" Dedi. Bende :

"İşi varmış hem bende gidiyim buse sonra görüşürüz" dedikten sonra ceketimi alıp dışarı çıktım.

Eve gidip dinlenmem ve sinirimin geçmesini beklemeliydim. Yoksa içeri tekrar girip emirin ağzını burnunu kıracaktım. Arabaya atladım ve eve gittim.

Emr 'in ağzından:

Rüya mutfakta hakanla aramızda ne olduğunu sordu. Bende:

"Yok birşey " dedim. İnanmamıştı. Hemen konuyu değiştirerek :

"Yardım et sen bunları taşı bende bunları " dedi ve elime kola tutuşturdu.

İçeri girdiğimizde her zaman ki gibi hakanın gözlerinden ateş fışkırıyordu. Kısa bir süre sonra hakan da Berkin arkasından gitti. Bizde biraz daha kaldıktan sonra rüya:

"Bende gidiyim yavaş yavaş geç oldu" dedi.

Ada sesini hiç çıkarmıyordu. Adeta donmuş gibiydi. Buse rüya'ya:

"Baban hala gelmedi mi?" Dedi. Rüya'da:

"Hayır 1 hafta sonra gelicek" dedi. Rüya çıkarken :

"Dur bende gidecektim o sırada seni bırakıyım" dedim. Buseyi öptükten sonra birlikte çıktık. Arabama bindik. Hiç konuşmuyorduk. Evine geldiğimizde :

"Görüşürüz" dedi ve arabadan indi.

Hakan camdan bakıyordu galiba hemen evden çıktı bende kavga çıkmaması için gaza basıp bara gittim.

Rüya'nın ağzından:

"Sen beni mi izliyorsun?"

"Hayır canım dışarı bakıyordum emirin seni bıraktığını gördüm. Sadece hem ben Senin gibi camdan insanları gizli gizli izlemiyorum sadece dışarı bakıyordum merak etme" dedi. Alaycı bir tonla. Sinirlendim ve:

"İzlediğimi nerden çıkarıyorsun? Ben seni izlemiyordum kitabımı yerden alıyordum sende gördün" dedim.

"2 şey hatalı" dedi.

"Ne Anlamadım?" Dedim. Gülerek:

"1.si inandirici bir yalan bulmalıydın , 2.si yalan söylemekte pek başarılı değilsin" dedi. Haklıydı. Hiçbirşey diyememiştim tam giderken bağırarak ve Gülerek:

"Hadi ama her dediğime alınıp gideceksen işimiz var" dedi. Bende :

"Umursamıyordun hani?" Dedim

"Halada umursamıyorum" dedi. Ve ardından "hem neden seni emir bıraktı" dedi. Bende

"Şey.. 1 dakika sanane" dedim.

"Sadece merak ettim onu senin yanında görmeye dayanamıyorum" dedi. Bende

"Hani hiç kimseyi sevmezdim?" Dedim. Benim yanımda emirin durmasına dayanamıyorsa beni önemsiyordur ki buda seviyo anlamına geliyordu. Bana bakıp gülümseyerek:

" sevmedim zaten hala kimseyi sevmiyorum" dedi.

Peki bana karşı davranışları? Sesimi bile çıkaramamıştım. Bana baktı ve:

"Seni seveceğimi sanma hadi ama sadece merak etmiştim" dedi.

"Ukala şaka yapmıştım sadece hem sen beni sevsen bile ben seni sevmezdim" dedim.

Hemen eve girdim. Camdan gizlice baktım. Gülüyordu. Ukala . Odama çıktım perdemi kapattım. Yan odaya gittim. (Misafir geldiğinde orda kalması için bir odaya). Rahatsız etmemesi için. Üstümü değiştirdim. Kapı çaldı. Hızlıca merdivenleri indim. Kapıyı açar açmaz

"Ne var yine haka.." Demeden sustum karşımdakine inanamadım.

İçeri girdi ve kapıyı kapattı. Saat çok geç olmuştu yarın okul yoktu fakat niye gelmişti?. Kapıyı kapatır kapatmaz kapıya doğru sırtını döndü ve yere yavaşça oturdu. Ağlıyordu...

Emir'in ağzından:

Bara gittim. Öncekilerine göre daha fazla içmiştim. Canım yanıyordu.

Ben rüya okula geldikten sonra bu kadar kötü mü olmuştum? Bir kızın duygularıyla oynuyor ve en yakın arkadaşımın sevdiği kızı seviyordum. Kendimden nefret etmem için yeterli 2 sebebim vardı.

Başım dönüyor ve midem bulanıyordu. Aklıma rüya geldi. Arabaya bindim. Hiç iyi değildim. Evin önüne park etmedim. Hakan izliyorsa kızardı. Arka sokaklardan birine park edip evin kapısını çaldım. Açar açmaz içeri girdim ve kapıyı kapatıp yere yavaşça oturdum. Gözyaşlarımı tutamıyordum. İlk defa bir kızın yanında ağlıyordum. Tanrım rüya sen bana ne yaptın! Ben sana aşık oldum. Yanıma geldi ve:

"Emir ne oldu? İyimisin?" Dedi.

Birşey demeden ona sıkıca sarıldım. Ağlamaya devam ediyordum. Oda bir süre sonra sarıldı. Sıkıca. Çok güzel kokuyordu...