~3.Bölüm~

1.4K 42 0
                                    

Busenin ağzından:

Anahtarını buldu. Evin kapısını açtı. Adımlarımı attıktan sonra düştüm. Bana bakıp gülmeye başladı. Ona dönüp:

"Çok mu komik?" Dedim. Oda anahtarını masaya bırakırken:

"Evet" dedi. Çok tatlı gülüyordu. Ben yerden kalkamadım. Çaktırmamak için hiçbir şey demedim. Galiba kalkamadığımı anladı. Yanıma geldi. Ayakkabılarımı yavaşça çıkardı. Kolumdan tutup kaldırdı. Ona dönüp:

"Yardım etmesende olurdu." Dedim. Beni salona getirmişti ve koltuğa oturtturdu. Sonra Bana dönüp:

"Tabi yardım etmesemde kalkardın " dedi ve gülmeye başladı. Hahahah çok komik. Mutfağa gitti. Çok yorulmuştum. Koltuğa uzandım. Bana kahve yapmıştı. Ben o yapıp getirirene kadar uyuyakalmışım. Saçlarımda bir elin dolaştığını fark ettim. Gözlerimi açtım. Beni kucağına alacakken bağırmaya başladım.

"Bırak beni" dedim. Bana baktı şaşırmış gibiydi:

"Tamam" dedi.

Yürümeye takatim yoktu. Tutunarak giderken. "Bana tutun" dedi. Merdivenlerden çıkarken ikimizde gülmeye başladık. Tam dengemi kaybetip düşecekken belimden tuttu. Çok yakındık. Nefesini hissedebiliyordum. Öpüşecekken kafasını salladı ve bana:

"Yapamam. " dedi. Odasına çıkardı. Çok kötü hissediyordum. Beni yatağına otutturdu. Ona bakarak:

"senin beni öpemeyeceğin kadar çirkin miyim? " diye sordum.

Bana dönüp güldü. Oda:

"Aksine öpemeyeceğim kadar güzelsin" dedi.

Çok sinirlendim. Biryerlere tutanarak aşşağı indim. Arkamdan yavaş yavaş geliyor ve gülüyordu. Kolumdan tuttu. Ve duvara ellerimi sıkıca tutup yapıştırdı. Bana bakıp "çok güzelsin" dedi.

Okulun en yakışıklı erkeği,hiç bir kızı umursamayan Emir bana bunları dediğinde şok oldum. Beni kucağına alıp odasına götürdü. Ben yatar yatmaz uyuya kaldım. Sabah uyandığımda tektim. Odadan çıkıp merdivenlerden yavaşça indim. Dün olanların hepsini hatırlıyordum. Saolunda koltuklardan birinde çarşaflar vardı. Emir akşam orda yatmış olamalıydı. Mutfaktan çok güzel kokular geliyordu. Girdiğimde emir kahvaltı hazırlamış ve bana bakarak:

"Günaydın prenses." Dedi. Çok yakışıklıydı. Omlet yapmayı bilip bilmediğimi sordu. Bende bir önlük alıp gülümseyerek:

"Tabiki biliyorum" dedim. Gülümsedi. Kahvaltımızı yaptık. Okula gitmek istemediğimi söyledim bana dönerek:

"Sen istemiyorsan bende istemiyorum " dedi. Rüyada gibiydim...

Rüya 'nın ağzından:

Bugün okula çok erken gelmiştim. Sanırım çünkü kimse yoktu. Dün uyuyamamıştım. Hakan'ın benim için öyle düşünmesi beni üzdü. Nedenini bilmiyorum ama onun dediklerini önemsiyordum. Sınıfa girdiğimde çantamı bıraktım. Yerime oturup telefonumu çıkardım. Canım sıkıldığı için oyun oynamaya başladım. Bi çocuk sınıfa gelip bana ismimi sordu. Bende ona bakarak:

"Rüya" dedim. Oda bana:

"Seni seda hoca kütüphanede bekliyor" dediğinde şaşırmıştım. Seda öğretmen matematikçiydi. Acaba niye yanına gelmemi istemişti. Kavgayı mı duymuştu? Herneyse gidip öğrenmekten başka çarem yoktu. Çocuğa dönüp:

"Kütüphanenin yeri nerde?" Dedim. Bana yerini tarif etti. En aşşağıdaymış. Koşarak gittim. İçeri girdiğimde kimse yoktu. Ben bağırarak:

"Seda hocammm seda hocamm.." Diye bağırıyordum. Birden kapının kapanıp, kilitlendiğini duydum. Ah hayır. Bağrarak:

"Aç kapıyı hemen!!" Dedim. Kapıyı kilitleyen Kim olacak HAKAN !!! Kahkaha atmaya başladı. Ve bana:

"Canım ya ne kadarda safsın" dedi. Ve gitti. Bağırdım fakat kimse yoktu. Hem olsada herkes Hakan'dan korkuyordu. O yüzden kimse sesimi duysada açmazlardı. En kötüsüde telefonumu yukarda oyun oynarken unutmuştum. Kahretsin!!!

Ada'nın ağzından:

Okula geldiğimde ne Buse'yi gördüm nede Rüya 'yı. Sınıfa gidip oturdum. Bizim sınıftaki kızlar konuşurken duymuştum. Şöyle diyorlardı:

"Duydun mu okula yeni gelen rüya 'yı Hakan kütüphaneye kilitlemiş. Acaba aralarında ne var?" Dediklerinde inanamadım. Çok sinirlendim. Koşarak aşşağıya kütüphaneye indim. Rüya ağlamaktan sesi kısılmıştı. Ordaki çocuklarda bakıyordu. Bağırarak :

"Ne bakıyorsunuz yardım etsenize" dedim. Fakat hakan'dan çok korkuyorlardı. Ne yapmalıydım...

KaybolmuşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin