~20.Bölüm~

977 24 4
                                    

"Çok ağırsın" diye güldü. Hemen üstünden kalktım. Hakan hala gülmeye devam ediyordu. Çok utanmıştım. Ellerim titriyordu. Hakan Bana bakarak

"Alındın mı yoksa?" Diyerek dalga geçti. Hemen merdivenlerden aşağıya inmeye başladım. Ayak seslerinden arkamdan geldiğini duyabiliyordum. Arkamı döndüğümde Duvara yaslanmış yavaş yavaş iniyordu. Ve Hala gülüyordu.

İnanılmazdı çünkü hakanın gülmesi çok nadir birşeydi tabi benim yanımda hariçç. Önüme döndüm ve biraz bekledim. Boynumdaki nefesi hissedebiliyordum. Arkamdan, kollarımı tutup kendine döndürdü. Ona bakmamak için başımı yere eğdim. Çok utanmıştım. Yüzüme gelen saçımı eliyle kulağımın arkasına koydu. Ve bir eliyle çenemden tutup yüzüne çevirdi. Ardından

"Çok güzelsin" dedi.

Bende "sarhoşsun" dedim.

Güldü ve yaklaştı öpücekken beni ellerimi göğsüne koyup durdurdum. Ve "sarhoşsun" dedim. Oda "anladım" dedi. Gülerek. Bende "o zaman yapma" dedim.

Beni bırakıp salondaki koltuğa gidip yattı ve bana "o zaman kahve yapta kendime geliyim,kendimdeyken söylersem belki gerçektede böyle düşündüğümü anlarsın" dedi. Mutfağa gittim. Kahve yapacaklen telefonum çaldı. Açtığımda ada ağlıyordu ve bana

"yarın okula gelecek misin?" Dedi. Bende "evet hem ada ne oldu?!" Dedim. Soruma cevap vermeden "okulda konuşuruz" dedi. Ve telefonu kapattı.

Bende kahveyi bir bardağa koydum ve salona gittim. Salona gittiğimde hakan koltukta uyuyakalmıştı. Kahveyi koltuğun tam yanında duran masaya koydum. İçerden bir battaniye getirdim ve hakanın üzerine örttüm.

Uyurken bile çekiciydi. Yavaşça yaklaştım ve yanağını öpecekken o gözlerini açıp beni dudağımdan öptü. Ardından "ne yaptınn?" Dedim.

Gülerek "senden önce davrandım" dedi. Eline masadaki kahveyi verdim ve "zıkkımlan" dedim. Gülerek elimden aldı ve "sen iste yeterrr" dedi. Ardından da İçti. O içerken lavoboya ellerimi yıkamak için gittim. Dödüğümde hakan uyumuştu. Emin olmak için yanağını öptüm. Arkasına döndü. Mışıl mışıl uyuyordu. Bende Işıkları kapatıp evden çıktım.

Evime geldiğimde, yukarı odama çıktım ve üstümü giydim. Kendimi yatağıma attım. hakanı düşünmeye başladım. Bana ne yaparsa yapsın onu seviyordum ne olursa olsun unutmak istemiştim fakat başaramamıştım...

***

Sabah olduğunda telefonumun sesiyle uyandım. Biri arıyordu. Gözlerimi açamıyordum bile. Yatağımın yanındaki masadan telefonumu aldım ve kimin aradığına bakmadan açtım.

"Alo" dedim.

"Günaydın prenses kapının önündeyim kahvaltıyı dışarda yaparız diye düşünüyordum" dedi. Hakan değildi. O yüzden pek umursamadım.

"Hazırlan" dedi ve yüzüme kapattı. Yataktan kalkmaya hiç niyetim yoktu. Tekrar kafamı yastığa koydum ve uyumaya başladım. Uykuyu seviyordum.

5dakika bile olmadan kapı çalmaya başladı. Yataktan söylene söylene kalktım ve aşağıya indim. Kapıyı açtığımda karşımda emir vardı. Ona hala sinirliydim. Telefonla konuştuğuma bile inanamıyordum. Onu görür görmez kapıyı kapatmak istedim. Ayağını,kapının kapanmaması için arasına koydu. Ne kadar ittirsemde kapatamadım.

"Çok kabasın ama" dedi alay edermiş gibi. Ardından biri "açmak istemiyor neden açması için uğraşıyorsun?" Dedi. Kapıyı yavaşça açtım bu ses çok tanıdık geliyordu.

Hakan'ın ağzından

Sabah uyandığımda üstümde battaniye vardı. Masanın üstünde boş kahve bardağını gördüm. Aklıma dün olanlar geldi. Rüyaya çok aşık olmuştum. Yukarı duş almaya çıktım. Duştan çıktıktan sonra odama üstümü değiştirmek için gittim. Üstümü değiştirdikten sonra aşağıya indim. Saçlarımı düzeltmeyi sevmiyordum. Dağınık saç bana yakışıyordu yani bütün kızlar böyle söylüyordu.

KaybolmuşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin