Yazardan NOT ^^

603 13 6
                                    

Meraba ^^ karakterlerin isimlerini ve soyadlarını yazdım. Birde ailelerinin isimlerini. ^^ gelecek bölümden kısa bir kesitde var... ^^

-Hakan SOYLU / Birol,Banu SOYLU

-Rüya YILMAZ / Selim,Arzu YILMAZ

-Berk SÖNMEZ / Cem,Pelin SÖNMEZ

-Ada SEÇKİN / Kerim,Derya SEÇKİN

-Emir TANER / Erol,Esra TANER

-Melek DERİN / İbrahim,Hale DERİN

-Gülnaz ZARİF

Gelecek bölümden kısa bir kesit... ^^

Sakince yatakta yatıyordum. Herşey bir anda değişmişti. Hayatımdan hakan çıkmıştı.

Kendimi kürkü olmayan ayı,çiçekler olmayan arı,sahibini kaybetmiş bir köpek gibi hissetmeye başlamıştım. Onlar gibi çaresiz,yapayalnızdım.

Birden kapı açıldı. Pencereye bakarken bakışlarımı kapıya çevirdim. Onu görünce kafamı tekrar pencereye doğru çevirdim. Ondan nefret etmiştim. Ona bakarken bile iğreniyordum.

Dikkatimi dağıtmak için Yağan yağmurun camda bıraktığı su damlalarının,yavaşça süzülüp düşmesini izlemeye başladım. Emir eliyle bacağımı okşadı.

Hakanın aptal evlenmeme fikri,yalnız kalmak istemesi ondan uzaklaşmama sebep olmuştu. Artık onun ulaşılmazı değildim.

Hakanın yanında benden başka hiç kız gezmediği için bana ulaşılmaz diyorlardı. Sadece onun olduğum için... Oda benim. Yani öyleydi değil mi? Hakan için tek gerçek olan,tek önemli olan bendim..

İlk bende öyle sanmıştım. Fakat öyle değilmiş... Yani Artık değil! Aptal bir kızın,hakan için eskiden olan değerini duyduğum andan itibaren değil.

Gülnaz gelince, hakan onla yakınlaştı. Eskiler yüzünden Gün geçtikçe daha çok yakınlaşıyor,beni unutuyordu.

Ve sonunda Beni unuttu.

Peki ya ben Hakanı unutmuş muydum? Tabiki de hayır...

Hala ona aşıktım.

Emirin dudaklarını,boynumda hissettiğim an gözlerimi yumdum. Kapkaranlık olan odada,gözlerimden gelen yaşların akmasına izin verdim.

Emir aldırmadı, hala öpmeye devam ediyordu. Emir gibi davranmıyordu. Sanki başka biriydi.

Kapı yavaşça açılmaya başladı. Kapı açılırken çıkan gıcırtılar kesilmeye başlarken bakışlarımı kapıya çevirdim. Emir hala beni öpmeye devam ediyordu.

Kapının tam karşısında duvara yaslanmış bizi izleyen hakana bakmaya başladım. siyah dar pantolonunun cebine ellerini sokmuştu.Emir boynumdan,aşağıya,yavaşça inmeye başladı. Sanki hakanın inadına yapıyor gibiydi.

"Hakan" diye fısıldadığımda,hakan donuk bir ifadeyle bana bakmaya devam etti. Gözlerimi kapattım ve tekrar açtığımda kırmızı elbisesiyle gülnazı gördüm.

Yüzünü pek seçemiyordum. Fakat kollarıyla hakanın bana bakan yüzünü kendisine çevirdi. Ve dudağını öpmeye başladı. Hakanın elini tutarak kısa olan elbisesinin içine soktu. Hakan onu daha sert öpüyordu. Görülmeyecek gibi değildi. Onu arzuluyordu. Hareketleriyle belli ediyordu.

Onu kaybetmiştim. Hem de tamamen.

Tam o sırada emiri içimde hissettiğim an,hakan ve gülnazdan gözlerimi ayırmadım. Fakat boğazımda o kadar acı bir his vardı ki yutkunmama rağmen geçmiyordu. Dayanamıyordum. Yavaş yavaş gözyaşlarım dökülmeye başladı.

Gözlerimi yumdum. Hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. Lanet olsun ki onsuz yaşayamam dediğim çocuğu kaybetmiştim ve canım yanıyordu. Hakanı kaybedersem yıkılmayacağımı sanarken şuan altüst olmuştum. Heleki onu unuttaracak derecede yakışıklı bir çocuk yanımda olmasına rağmen...

KaybolmuşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin