3.Bölüm: DAVET

3.2K 115 30
                                    

Ortamda elle tutulur bir gerginlik vardı. Tüm salon bir anda buz tutmuştu sanki. Herkesin yüzünden şaşkınlık kitap gibi okunuyordu.

Annem sanki konuşmak istiyor ama şaşkınlıktan ağzını açamıyor gibi yüzüme bakıyordu. Kendi konuşamasa bile benim bir şeyler söylememi istiyordu. Benden de bir açıklama duymak istiyordu. Benden de derken, Ali Ender'in çok da bir açıklama yapmışlığı yoktu esasen. Yalnız haberdar etmişti insanları.

Fatih amca ve Nazan teyzeyi incelediğim esnada ise ortamda bir tek Fatih amcanın yüzünde serin bir ifadeye rastladım. Ali Ender onunla önceden konuşmuş olabilir miydi? Nazan teyze de diğer herkes gibi ağzı açık bir bana bir Ali Ender'e bakıyordu.

İrem ise... İrem'in yüzü gittikçe mor bir renge çalıyor, her an sinirden kahkaha atacakmış gibi dudakları oynuyordu.

Derken herkesin sesi olmak ister gibi babam konuştu, "Nasıl yani? Ne zaman aldınız bu kararı? Kızım? Bize daha önce bahsetmemiştin."

Babam beni ayrıca muhatap olarak konuştuğunda Ali Ender benim konuşmamı istemez gibi hemen cevapladı onu, "Yasemin bahsetmeye fırsat bulamamıştır şayet çok yeni ilişkimiz. Ama ikimiz de hislerimizden emin olduğumuz için, daha fazla beklemeye gerek görmedik."

Annem, "Yani nasıl olur ki bilemedim şimdi." diye mırıldandı. Ve o sırada anladım ki annem ve babam bu ilişkiye ekstra ihtiyatlı yaklaşıyordu. Esasen ortada bir ilişki olmadığını fakat öyle gözükmesi gerektiğini, aksi takdirde ölü bir kızları olacağından haberleri olmadığındantabi bu yaklaşımları.

Ali Ender yılların oyuncusu edasıyla tekrar konuştu, "Bakın, çekincelerinizi çok iyi anlıyorum. Size hak da veriyorum. Kızınız hem bir ilişkisi olduğunu hem de bu ilişkinin onu kısa zamanda evlilik yoluna soktuğu haberini bir arada, bir anda aldınız. Ama biz birbirimizden gerçekten eminiz." bir es verip tasdiklememi ister gibi bana baktı. Demek artık ben de ağzımı açabilirdim.

"Evet babacığım. Ali Ender haklı. Sizin için erken gibi geliyor ama değil gerçekten." Ben ne saçmalamıştım böyle. Erken değil gerçekten... Ama ne söyleyeceğimi bilmiyordum ki. Hele babamla ilk defa böyle konuları konuşuyor olmak beni iyice germişti.

Onlara daha bir ilişkimiz olduğu haberini yeni vermişken hemen bir arada bir de evleneceğimizi söylemiştik. Şaşırmakta o kadar haklılardı ki.

"Peki çocuklar, düğünü ne zaman yapmayı planlıyorsunuz?" Nazan hanım, sanki sesinde gizli sitemiyle konuşmuştu. Düğüne bizi de çağıracak mısınız bari... Oğluyla yalnız olsa daha farklı konuşacağından emindim.

"Nisan'ın başı gibi düşündük." Düşündük mü? Hayır Ali Ender sen tek başına düşündün.

"Nisanın başı mı? İyi de zaten Mart'ın sonundayız neredeyse. Katiyyen olmaz. Böyle  kısa sürede yetişmez hazırlıklar." Annem ilişkimizi kabullenmeyi falan boş vermiş düğünü düşünmeye başlamıştı artık.

Gerçekten bu kadar az mı vaktimiz vardı evlenmek için? Bu acelemizin babamların aklına yanlış şeyler getirmemesi için dua ettim.

"Hazırlıklarla ilgili endişeniz olmasın. Her şeyin istediğiniz gibi olmasını sağlayacağım." Ali Ender'in itiraz kabul etmez sesi, sanki bulunan tüm bahanelere bir çözüm üretecekmiş gibi emindi.

O sırada hiç ummadığım biri konuştu; İrem. "Siz ne zaman görüşmeye başladınız ki?"

Kıpkırmızı sinirli yüzü, hislerini bastırmak ister gibi yalandan bir gülümseme takındı. "Yani Yasemin okuldan eve evden okula zaten. Hangi aralıkta evlenmeye karar verdiniz mesela?"

KAİROS Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin