18.Bölüm: KEFKEN

2.4K 173 75
                                    

Biraz geç geldim ama uzun bir bölümle geldim dostlar <3

🏵️

Yemeğin geri kalanını suratımı asarak geçirdim. İrfan abinin ya da Eslem'in beni sohbete dahil etme çabalarına da hiçbir karşılık vermedim. Nasıl yapabilirdim ki bunu? Ayrıca Eslem'i de anlayamamıştım. Buket denen o kızı neden davet etme gereği duymuştu? Ne işi vardı ki onun Ali Ender'in çevresinde? Arkadaşmış... Hangi türden bir arkadaşlıktı bu böyle?

Aramızda saçma sapan konuşup sinirlerimi bozan biri vardı. Gerçi beni sinir eden asıl kişi o değil Ali Ender'di.

Hiç tahmin etmediğim kadar keyifsiz geçen yemek sonrası eve vardığımızda önce o girdi içeri, ardından ben kapıyı çarparak girdim.

"Yavaş!"

Yavaş falan olmayacaktım. "Rahatsız mı oldun?" diye sordum yapmacık bir tavırla.

"Ben rahatsız olmadım da kapısız bir evimiz olsa hoşuna gider miydi?" Bu kadar sakin olmasını neye borçluyduk acaba?

"Sen de Buket'le başka bir eve geçerdin o zaman. Değil mi?" Sinirim hala geçmemişti.

Kaşları çatıldı. "Ne saçmalıyorsun?"

"Tabii işine gelmeyince saçmalıyorum değil mi?" Salonun ortasında durmuş onunla tartışıyordum.

"Önce bir sakin ol." dedi. Onu kolay kolay salmayacağımı anlamış olmalıydı. "Gel otur şöyle."

Kaşlarımı kaldırıp gülümsedim. "Vay. Sen epey değiştin ha. Papatya çayı falan mı içiyorsun? Bu kadar etkiliyse ben de hemen bir bardak almalıyım."

"Yasemin, ben hep sakin bir adamım. Beni çileden çıkaran sensin. Şu an yapmaya çalıştığın gibi."

Gözlerim irice açıldı. Parmağımla kendimi işaret ettim. "Ben mi? Ben mi seni çileden çıkarıyorum? Ya sen var ya, üste çıkmayı o kadar iyi başarıyorsun ki."

"Neden bu kadar yükseliyorsun anlamıyorum."

"Niye bu kadar yükseliyorum bir düşüneyim. Kız benim karşımda resmen sana kur yapıyor sen de susuyorsun. Bunun için olabilir mi?"

"Patavatsız biri Buket. Her zamanki hali. Bize özel değil." Sonunda lütfedip bir açıklama yapmıştı. Tabii buna açıklama denirse.

"Sen neden ona ağzının payını vermedin o zaman?" diye sordum bu defa.

"Yasemin ne yapmamı isterdin anlamıyorum. Abimlerin yanında huzursuzluk çıkarmamı mı isterdin mesela?"

Durdum. Kime laf anlatmaya çalışıyordum ki? "Peki." dedim kafamı sallayarak. "O senin arkadaşındı. Her zamanki haliydi falan filan. Gayet normaldi yani söyledikleri öyle mi?"

İnanamıyormuş gibi bir nefes verdi. "Benim ağzımdan öyle bir şey çıktı mı?"

"Doğrudan söylemedin belki ama bunu demeye getirdin." Bu konuda çok nettim.

Beni oturtamayınca kendisi oturdu karşıma. Gömleğinin kol düğmelerini açmaya başladı. "Özür dilerim. İstediğin bu mu? Tamam, özür diliyorum senden, tamam mı? Zaten bir daha aynı ortama denk düşmeyeceksiniz."

Özür dilemişti. Belki bu onun için büyük bir şeydi. Ama benim içim soğumamıştı. "Sen de."

Kafasını kıvırdığı kollarından alıp bana çevirdi. "Ne ben de?"

"Sen de o kızla bir daha aynı ortama girmeyeceksin."

Kaşları çok hafif havaya kalktı. Neye şaşırmıştı tam olarak? "Tamam, ben de." deyip konuyu kapattı. Fakat ben onun kadar hevesli değildim bunu yapmaya.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 16, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KAİROS Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin