Güncelleme olsun hadi gelinnn🤪
Başlama tarihini alayımm? 💅
Ezel & Ömer
Zehir.
Bir anda ortalığa saçılır herkesi içine çekerdi. Öyle bir işlerdi ki kanına insan oğluda anlamazdı. En tehlikeli varlıktı zehir. İnsan. Birbirini öldüren zehir, insandı.
Sahi ne derlerdi bana? Zehirli ezel. Soyumdan mıydı bu yadırgama? Yoksa benim bilmediğim bir şey miydi? bilmiyorum.
İnsanlar beni sevmezdi. Bende insanları pek sevmezdim açıkçası. Saygı da kusur etmem, sevgimden kuşku duydurtmazdım. Neysem oydum ben. Ezeldim işte. Sadece ezel.
Urfanın topraklarında neredeyse en çok sözü geçen ailenin tek çocuğuydum. Tek torun, tek çocuk, tek kız. Annemin yıllar içinde ölmesi, babamın eve yılda bir gelmesi, dedesiyle ve babaannesiyle büyüyen ezeldim. Haminneme benzediğimi söylerdi herkes. Dik başlı, asi, vurdumduymaz, duygusuz, vicdansız..Oysa öyle değildi. Hiç bir şey dıştan göründüğü gibi değildi.
Sonra sustum bende. Öyle mi biliyorlardı? Bilsinler. Yılan dediler, hor gördüler belkide. Eh tabi varlıklı aile kızı olunca boyun eğdiler, arkamdan dediler ne dedilerse. Duydum mu? Duydum. Anlatmak istemedim, anlatmakla uğraşmadım. İnsan oğluna laf anlatılmazdı. Ne derseniz deyin, aklı kıt olanın fikrini de zikrini de değiştiremezsin dedim kendime. Eh tabi gördümde dedim. Ezmem mi gerekti ezdim. Sandılar ki hiç üzülmem, bende öyle yaptım kimsenin beni üzmesine izin vermedim. Canım mı yandı? Göstermedim. Duygularımı gömdüm içime. Sıktım dişimi. Ağladığımda da tektim. Düştüğüm yerden kalktığımda da tektim. Yaradandan başka kimseye eyvallahım olmadı hiç. Her şeye karşı bildikleri gibi yılanlık yaptım mı ? yaptım. Ama kul hakkı oldu mu orada her zaman durdum. Onun dışında beni nasıl görüyorlarsa onlara o kızı gösterdim.
Sınır çizdim. Herkesi o sınırın arkasında bıraktım. Biri dışında, en yakın dostum dilhun.
Başımdaki yarım takılan şalı hafiften düzelttiğim sırada başımı yakan güneşe meydan okuyan bakışlar attım. Tarlanın çamurları ayaklarıma çoktan dolanmıştı.
"Eh haminnem eh!"
Elimdeki tırmıkla delikleme yapmaya devam ettim. Güçlükle tuttuğum sopayı toprağa sertçe değdirdim. Ama güneşin kavurucu sıcaklığı beni yakıp yıkıyordu yine. İsyan edercesine elimi belime attım.
"Allah'ım acı şu kuluna! Tepeden yağdır bereketini."Terden sırılsıklam olmuştum. Çarşafımı sıksam bir bidon su dökülüverirdi şimdi.
"Kime isyan edersin haminnem kızı ezel."Kara gözlerimi güneşten çekip sesin geldiği yöne çevirdim.
"Ne dersin havva abla?"Yanıma geldiğinde gülümseyerek aldı elimden kazma küreği. "Bir güneşe kafa tutmadığın kalmıştı , onu da yaparsın be kızım."
Aldığı kazma küreğe uzandığımda engel oldu bana.
"Bırak kızım, de git evine geç oldu. Buralar bize emanet."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐊𝐀𝐑𝐀 𝐓𝐎𝐏𝐑𝐀𝐊𝐋𝐀𝐑𝐈𝐍 𝐄𝐙𝐄𝐋İ
ChickLit"Ben ezeli aldım. Götü yiyen, gelsin alsın benden!" Bir dava nelere sebep olabilirdi ki? Ama bir kan davası her şeye sebep olurdu. "Hepiniz duyun, bilin ki, bundan böyle.."dedi ve tekrardan salondaki herkese teker teker baktı. Aziz ağa bile bir an...