E Z E L /46/

2.5K 124 215
                                    




/Armağansın sen bana/

- Hurmalar kahve fincanlarının yanına konulmuş, gelen bütün aşirete servis ediliyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.









- Hurmalar kahve fincanlarının yanına konulmuş, gelen bütün aşirete servis ediliyordu. Bilmem kaçıncı kez kurban kesilmiş, köylerin dört bir yanına dağıtılmıştı. Konakta şenlik havası hakimdi. Herkes torun geleceği haberiyle pek mutluydu. Bazı kişiler dışında. Onlarda sahte sevinçleriyle boy göstermekten çekinmiyordu. Bunun herkes farkındaydı ama köre , sağırı oynamakta adettendi. Günler birbirini kovalamışken, aylar da beraberinde gelmişti. Kaç ay geçmişti sahi?
Tam iki aydır sessiz sakin bir hamilelik geçirmesi adına, ezeli tüm olaylardan uzak tutmaya çalışmıştı ömer ağa.
Karısının ve çocuğunun sağlığı adına her şeyi yapardı. Tek istediği birazcık huzurdu. İki aydır ezelin başından ayrılmıyordu. Herkes onu el üstünde tutuyordu. Tabi bu durum başta işine gelse de gittikçe sinir bozan bir hale gelmişti.

Karnı başta hiç yoktu fakat şimdi çok tatlı bir göbeği vardı. Aynadan kendine bakarken, ister istemez sulanmıştı gözleri. Elini şiş karnına koyduğunda iç çekmişti. İçi nasılda kıpır kıpırdı. Neredeyse üç aylık hamileydi. Bu iki ayda öylesine farklı duygular içine girmişti ki..
ve evet artık aşeriyordu. Canı yerli yersiz o kadar saçma şeyleri istiyordu ki.. bu durum ömeri çıldırtmanın aksine sevindiriyordu.

"Benim çocuğum isterde ben almam mı bee!"der ve yerin altından çıkarsa da bulur getirtirdi.

Bir zamanlar bu durumu normal karşılasa da artık kıskanır olmuştu.
"Ne yani bir tek çocuğumuz için mi bunların hepsi?"dercesine triplere girer olmuştu.
Ömerin gür kahkahasıyla daha da asmıştı yüzünü.
"Sen bebeğimizi mi kıskanıyorsun?"

Burnunu çekmişti hemen. "Yok canım ne alakası var?"

Karısının yüzüne öyle bir bakmıştı ki, her baktığında biraz daha içi gitmişti. Tıpkı ilk günki gibi şimdide aynı şekilde sarılmıştı arkasından. Karnındaki ellerinin üstüne dokunmuştu. Aynadan kendini izleyen karısı gibi süzmüştü o güzel görüntüyü. İçinden binlerce kez şükretmişti. Bugününde, yarınında hatta yıllar sonra da yanında olmasını dilemişti. Her dileğinde karısı vardı. Şimdi de çocukları..

Bir anda parmaklarının üstünde hafif bir çıkıncı hissetmişti ezel. Gözlerini öyle bir açmıştı ki, şaşkınlıktan yuvarlarından çıkacaktı şimdi kahveleri.
"S-sende hissettin mi?" Titrek bir nefes vermiş, aynadan kocasının gözlerine dikmişti gözlerini.
Ömer de tıpkı onun gibi heyecanlanmıştı. Otuz iki diş sırıtarak bakıyordu karısına.
"Evet!"dediğinde ikisi de hareketlenen yere dokunmuştu tekrardan.
Hemen ardından bir tekme daha atmıştı bebek.

"Tekme atıyor..varlığını ilk defa böyle gösteriyor ömer!"

Bir anda karısını kendine doğru çevirmişti. Önce anlına güzel bir öpücük bırakmıştı. Anlını karısının anlına yaslarken iç çekmişti.
"Bu his...
İmkansızı bahşettin bana ezel."

𝐊𝐀𝐑𝐀 𝐓𝐎𝐏𝐑𝐀𝐊𝐋𝐀𝐑𝐈𝐍 𝐄𝐙𝐄𝐋İHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin