✨Yeni Kitap Kapağımızın güzelliğine bakar mısınız✨
🔥🫶🏻🥵🔥
Ö&E"Ya evlilik?"dedim korkuyla.
Sormak istemesemde sormuştum işte. Çünkü korkuyordum. Duyacağım cevaptan da korkuyordum, olacaklardan da. Bana öyle bir bakıyordu ki, beni bu defa o istemiyordu. Bunu bir insan bakışıyla bile belli eder miydi? Ömer etmişti. Dudaklarımı korkuyla ısırırken , gözümden yaşlar akıtacak korkularımı dile getirmişti.
"Dediğin gibi.."dedi ve beni taklit etti. "Nazlıyla evleneceğim!"
- Belirsizliğin dibinden, belirsiz bir şekilde gün yüzüne çıkan denizkızı gibiydim. Yeni doğan bir bebek gibi şaşkındım, bilgisizdim, korkuyordum. Kim olduğumu bilmeden, nerede olduğumu bilmeden, kimi zaman kalabalık korkusu, kimi zamanda yalnızlık korkusu yaşıyordum. Ben sanırım kalabalıktan korkuyordum en çok. Yalnızlığa o kadar alışmıştım ki. Değer görmemeye, sevilmemeye, bir insanın önceliği olmamaya ben çok alışmıştım. Bir insanın en çok sevdiği kişi olmamıştım hiç bir zaman. Bir insanın merak ettiği, sevgi, saygı duyduğu, kuşkusuz güven duyduğu, seninle ölüme bile giderim diyebileceği biri olmadım. Öyle biri de olmadı hayatımda.
Zaten kimi çok sevdiysem bir bir gitmişti.
Toprak almıştı benden.Yıllar önce ilk dostum olan, tek güvendiğim ve bir zamanlar her şeyden çok sevdiğim o küçük çocuk, karşıma geçmiş bana ahkam kesiyordu şimdilerde. Hayat bir oyundu, bir sınavdı ve her zaman geçtiğinde, o anılar da bir bir geçiyordu gözlerimin önünden. Geçmişe bakıyorum, o küçük çocuğa hayranlık duymadan edemiyorum. Karşımdaki adama bakınca da ardıma bakmadan kaçmak istiyorum. Çelişki içinde kaldığım anlardan biriydi. Bana dünyanın en iyi prensesi gibi hissettiren o küçük çocuk , şimdi o prensesi zindana kapatmak istiyordu. Ben özgürlüğü çok severdim oysaki. En iyi de o bilirdi. Küçükken söz vermişti oysaki bana.
"Seni o hayattan kurtaracam ezel." Demişti. Babamın bize eziyetini bir tek ona anlatmıştım zamanında. Kolay kolay dışarı çıkmadığımı bilirdi ama bir onun için dışarı kaçtığımdan söylemiştim her şeyi. O günden sonra bu kaçak hayattan alacağına dair söz vermişti.Ama şimdi, beni bir zindandan alıp, diğer zindana atmaya çalışmasını anlayamıyordum.
Önceden böyle değildi ki. O yaşına rağmen çok akıllı bir çocuktu. Bilgeli kitaplar okur, beni de bilgilendirirdi. Ne zaman ki bir şey olsa önce beni sakinleştirir sonra akıl verirdi. Her zaman derdi ki sabret.
"Sabret ezel."
Sabretmekten bıkmıştım. Ağacımı kurutmuştu bu sessizlik. Dilime kilit vurmuştu bu sabır. Hayatımı bu sabra bağlaya bağlaya kördüğümün içine girer olmuştum. Nereye kadar sürecekti bu durum? Nereye kadar sürecekti bu nefret? Ne zaman son bulacaktı bu dava? Ne zaman bitecekti bu hasret?
Canım o kadar acıyordu ki..bu çok ama çok tarifsiz bir acıydı.
Kollarımı ters kelepçeyle urfaya bağlamıştı bu kader beni.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐊𝐀𝐑𝐀 𝐓𝐎𝐏𝐑𝐀𝐊𝐋𝐀𝐑𝐈𝐍 𝐄𝐙𝐄𝐋İ
ChickLit"Ben ezeli aldım. Götü yiyen, gelsin alsın benden!" Bir dava nelere sebep olabilirdi ki? Ama bir kan davası her şeye sebep olurdu. "Hepiniz duyun, bilin ki, bundan böyle.."dedi ve tekrardan salondaki herkese teker teker baktı. Aziz ağa bile bir an...