"Ben ezeli aldım. Götü yiyen, gelsin alsın benden!"
Bir dava nelere sebep olabilirdi ki?
Ama bir kan davası her şeye sebep olurdu.
"Hepiniz duyun, bilin ki, bundan böyle.."dedi ve tekrardan salondaki herkese teker teker baktı. Aziz ağa bile bir an...
Yeni bir bölümle merhaba arkadaşlar🫶🏻 38K olmuşuz.. çok teşekkürler🙏🏻 Saygılarımla yağmur ❤️
ÖMER ŞAHDURAN
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ömer ağanın bedeni ürpermişti. Parmaklarını bastırmıştı kadının ince beline. Kıvranan bedenini kadına yaslamıştı.
"Yesene beni kocacım."
- Ömer ağa şaşkınlıkla karısının yüzüne bakıyordu. Bu kadının ağzından çıkanları kulağı duyuyor muydu? Şimdi onu yese görecekti gününü. Böyle ulu orta yerde denir miydi bunlar?
İstemeyerek geri çekilmişti. Karısının yüzüne düşen suratıyla bakıyordu şimdi. "Bunu da yazdım kenara. Bedelini ağır ödeyeceksin."
Ezel hemencecik diğer yanağından da öpmüş, sonrada kaçarcasına uzaklamıştı. Geri geri giderken cilveli bir şekilde gülümsüyordu. "Ödeyelim ağam."
Ömer ağa bıyık altından gülümseyip duruyordu. İki eli cebinde karısının bu tatlı haline hayran bakışlar atmaktan geri duramıyordu. Başını ah ulan sana dercesine sallamıştı. Yanına gelen kardeşi ve babasını görünce ise hemen kendini toparlamıştı. Yalandan bir kaç kez öksürmüş, önüne dönmüştü. Arabasına doğru ilerlerken, arada bir gözünü eve değdiriyordu. Onu izleyen karısına son bir kez bakıp, göz kırpmıştı. Arabasına bindiği gibi fabrikanın yolunu tutmuştu.
Ezel çantasını koluna taktığı gibi merdivenlerden salına salına iniyordu. Dudaklarının arasından şarkı mırıldanıyor, etrafa gülücükler saçıyordu.
"Yalvarırım ne olurr. Başka birini sevme. Ben sensizz yaşayamamm, benim gözüm sende."
Semayı görünce eliyle öpücük atmış, ilerlemeye devam etmişti.
