Yazarken ağladığım bir bölüm oldu.
İçimi yaktı bazı sahneler. Yazarken zihnimde canlandırmak daha çok içimi yaktı.
İyi okumalar, sevgililerle yağmur 🫶🏻😿/ Şimdi ben ner'deyim , sen ner'de. /
- Kocaman bir acı vardı. İnsanın içini yakan, büyük bir acı. Kalabalık birliğin oluşturduğu büyük bir çığlık firar etmişti. Özgürlüğün kollarında gezen hain bir plan gibiydi hepsi. İnsanın inanmakta güçlük çekmesi gibi zordu her şey. Etrafta olan biteni bir türlü algılayamıyordu. Çığlık atmaktan, bağırmaktan sesi kısılmıştı. Silah tutmaktan, parmak boğumları acıyordu. Yine de umursamamamıştı. Ona lazımdı bu ara.
Kalbinin attığından da epey bi şüpheliydi. Ağlamaktan acıyan gözlerini ovaladı bir kez daha. Ellerini kulaklarına dayamış, büyük bir sarsıntıyla sallanıyordu.
Kalbi ağrıyordu. Her nefes aldığında acı saplanıyordu içine. Çok acıtıyordu canını bu durum. Kalbini söküp atsa bu kadar acımazdı belkide. Gözünün önünde olan bitenleri aklı kabul etmiyordu. Tüm bu olanları kabullenmekte zorlanıyordu.
Kabuk tutmuş dudaklarından akan kanı ağzının içinde hissediyordu sanki. Her yaladığında biraz daha bulaşıyordu kan. Sadece dudaklarına değil, tüm bedenine değmişti.Şanlıurfada yapılan bu katliam haberlere bile çıkmıştı. Tüm birlikler bunu araştırıyordu. Ezele yetmiyordu bu durum. Kendi de bir şeyler yapmak istiyordu ama hastaneden biraz bile ayrılsa nefesi kesilir gibi oluyordu. Henüz yeni yeni üstündeki şoku atmışken, ağlamaktan başka çaresinin olmaması onu kahrediyordu.
Sevdiği herkes zarar görmüştü. Ne içindi tüm bu olanlar? Kim neden ateş açmıştı onlara?Onun dışında herkesin durumu kritikti. O iyiydi. Ezel iyiydi! Nefes alıyordu. Kahretsin ki yaşıyordu. Bir gün yaşadığı için bu kadar üzüleceğini bilemezdi. Ömer sayesinde şu anda hayattaydı ve bu durumdan nefret ediyordu. Ne diye önüne kapanmıştı?
"Bende ölseydim.."
Hastanede olduğundan beri söylediği tek şey buydu. Bende ölseydim'di. Tüm ailesi, dostları hele ki sevdiği ameliyat masasında canıyla mücadele ediyorken, onun yaşaması eziyetti. Yaşamak belki de ilk defa bu kadar ağır gelmişti ona. Ömer'e çok şey borçluydu. Kocasına bir can borçluydu. Bunun içinde elinden geleni yapmıştı. O kadar çok kan kaybetmişti ki, bulmak için her yeri talan etmişti. Tüm şehri dikmişti ayaklarının önüne.
Ameliyat masasından sağ kalkan olmasa, bu gece kendini de yitirecekti. Onsuz yapamazdı. Onsuz yaşayamazdı.
Ayağa kalktığında sarsılarak ilerlemişti. Hastaneye girdiği gibi ezberlediği asansörün düğmesine dokundu. Acının bütün izleri kollarında geziyordu. Üzerindeki kanlı üstü değiştirse iyi olurdu. Üstünde ömerin kanı vardı. Bu bile gözlerinin dolmasına yetiyordu. Dokunsalar bayılacak kadar güçsüz hissediyordu. Yine de dik durmak zorunda olduğundan, kendini toparlıyordu.
Dün geceden beri gözüne gram uyku girmemişti. Uyku haram olmuştu ona. Ağzına tek lokma koymamıştı, bu halde aklına dahi gelmemişti.
Asansörden çıktığında karşısına dikilen korumalara sert bakışlar attı. Hepsi onun emrindeydi. Tüm şehre salmıştı bu adamlardan. Herkes bu işin sonucundaki kişiyi arıyordu. Buna sebep olan her kimse ölecekti!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐊𝐀𝐑𝐀 𝐓𝐎𝐏𝐑𝐀𝐊𝐋𝐀𝐑𝐈𝐍 𝐄𝐙𝐄𝐋İ
أدب نسائي"Ben ezeli aldım. Götü yiyen, gelsin alsın benden!" Bir dava nelere sebep olabilirdi ki? Ama bir kan davası her şeye sebep olurdu. "Hepiniz duyun, bilin ki, bundan böyle.."dedi ve tekrardan salondaki herkese teker teker baktı. Aziz ağa bile bir an...