"Ben ezeli aldım. Götü yiyen, gelsin alsın benden!"
Bir dava nelere sebep olabilirdi ki?
Ama bir kan davası her şeye sebep olurdu.
"Hepiniz duyun, bilin ki, bundan böyle.."dedi ve tekrardan salondaki herkese teker teker baktı. Aziz ağa bile bir an...
4K olmuşuz bir gündeeee😚 Ne desem az, çok sevindim çok teşekkür ederim❤️🙏🏻
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ö M E R Ş A H D U R A N
🪬
- Gittikçe yüzünü bana yakınlaştırıyordu. Kulağıma doğru eğilmesiyle nefesini boyun girintimde hissettim. Nefes alıp verince gözlerimi istemsizce kapatmıştım. İki elimle elbisemin eteklerini tutup sıkıyordum. Vücudum büyük bir adrenalin içindeydi sanki. Karnıma kramplar girmişti resmen. İliklerime kadar ürpermiştim.
"Öpsem, geçer mi?"
Bir anda neye uğradığımı şaşırmıştım. Gözlerimi iricene açmış, öylecede kalakalmıştım. Öpsem mi demişti o? Ne duruyordu!? İçten içe kendime lanetler savursam da artık ağzımı açıp bir kaç şey deme mecburiyetine girer olmuştum. Dahası niye beni öpecekti? Hızla başımı çekip ayağa kalktım.
"Yok devenin şeyi!"
Söylediğim şeyi fark edince öksürmeye başladım. Gerçekten ağzımdan çıkanı kulağım duymuyordu! " Yani yavaş ömer ağa yavaş.."
Bıyık altından gülümsüyordu. Yerdeki bakışlarını yüzüme kaldırıp gülümsemeyi de bırakmıştı. E ne güzel gülüyordun, niye somurttu bu yine?
"Öyle olsun Ezel." Sonrasında beni baştan aşağı süzdü. En son yüzümde gezindi bakışları. Umarım makyajım akmamıştır. Böyle bir rezilliği kaldıramazdım. Beni süzmesiyle yerimde kıvranır olmuştum. Ne bu alıcı gözüyle bakmalar falan?
"İyice süzdüysen oturayım diyorum?"
Yanını gösterdi. "Otur."
"Kayarsan oturacaz elbet."
"Kayamam."dedi omuz silkerek.
"Gıcıklık yapmanın sırası mı?"
"Anlamadım?"
"Hiç."dedim gözlerimi devirirken.
"Senin dilin çok açılmış!"
"Pardon?"
"Hiç."dedi beni taklit ederek.
Oturmayacağımı anladığında birazcık gerçekten birazcık kayarak yine oturmam için işaret yapmıştı. Söylene söylene oturdum yanına. "Hiç zahmet etmeseydin." Beni es geçerek nefesini dışarıya vermişti. "Sen hep evin içinde böyle misin?"diye sormasıyla afalladım. Kendime üstten bir bakış attım. "Nasılım?"
