Bu bölümü her satıra yorum atan BenDenizzzz1 'e armağan ediyorum. Yorumların ve ilgin çok teşekkür ederim ❤️
Diğer okuyup, oylayan, yorum atan herkese de ayrı olarak çok teşekkür ederim ❤️ 3k olmuşuz iiyyyiki varsınız 💘🫂✨🫶🏻
Uzun bir bölüm oldu iyi okumalar dilerim 🪬
🫥
🔥 Ö M E R Ş A H D U R A N 🔥- Yeminler boşuna edilmezdi. Bir cevabı vardı, her yeminin. Bir amacı vardı, her andın. Kurbanlar, fedakarlılar, cesaretliler, korkaklar birde infazlar olurdu. Bunları ise seçen asıl kurbanın ta kendisiydi. Ben hangisi miydim?
Ben hepsinden oluşan zehirdim. Bulaşmak istemeyen, bulaşmamak adına herkesin deli gibi kaçtığı, görünce de insanın güzelliğinden büyülendiği, sözlerinden etkilendiği, gözlerinden ise zehirlendiği o asi ezeldim. Ağırdım, herkes kolay kolay yanında taşıyamazdı beni. Basit bir kadın değildim. İçimde yatan o küçük kız çocuğunu her zaman gizleyebilmiştim onlardan. Bu yüzdendi belki benden çekinmeleri?Her şeyi bir anlıkta olsa unutmayı yeğledim. Urfalı bir kız olmadığımı, tek kız ve tek torun olmadığımı hayal ettim. Başka bir şehirde yaşadığımı hayal ettim. Zorla evlendirilmeye çalışmadan, aşık olarak evlenmek istediğimi hayal ettim. Karşımdaki adamın bana kendi isteğiyle geldiğini, beni annemden en sevdiğimiz çiçeklerle istediğini hayal ettim. Bir mum ışığında oturup, bana masallar okuduğunu, uyurken saçlarımı okşadığını, bana her şeyin daha güzel olacağını vadeden bir kocam olduğunu hayal ettim.
Ama hayal etmem bile uzun sürmemişti ki gerçekler kapıya çoktan dadanmıştı."Ezel uyanık mısın?"
Bu ses dilhuna aitti.
Evet artık evimde, odamdaydım. Sonunda bütün her şeyden, tüm kötülüklerden kurtulmuştum. Ömer beni kurtarmıştı. Birini öldürdüm sanarken aslında küçücük yara dışında zarar vermediğim gerçeği beni rahatlatıyor olsa da o kişinin şu anda toprağın altında olduğunu düşündükçe de vücudum titriyordu. Onun ölmüş olmasını zihnimden düşünürken dahi acı çekiyordum ve bir anda korkuyla gözlerimi açmıştım. Tavanla bakışırken gözlerimden yaşlar kendiliğinden akmıştı. Bir anda hayatım alt üst olmuştu. Ömerin gelişiyle ben mahvolmuştum. Zar zor yerine oturan düzenimin de içine etmişti. Kayıplar, ölümler başlamıştı tekrardan.Beni kaçıracağını sanarken, ilk başta buraya getirdi. Hiç bir şey demeden sessizce beni bırakıp gitmişti. Geleceğini biliyordum. Bunu da ailesinden birini yollayarak belirtmişti. Önceliğinde halletmeleri gereken bir aile meselesi vardı. Kalkaması gereken bir cenaze vardı. Günlerdir odamdan çıkmadığım için neler olup bittiğini de tam olarak bilmiyordum. Dedemi , haminnemi o kadar özlemiştim ki..
Dedem her gece gelir, saçlarımı şefkatle okşardı. Haminnem beni yemeklere boğmuştu adeta. O şırfıntı yengemleri bile özlemiştim yahu! Bir kez mutfağa inmek dışında odamdan çıkmamıştım. Çıkmak istemiyordum. Bu bir kaç gün içinde yeterince düşünme fırsatım olmuştu. Yüzümde her hangi bir yara yoktu ama boynumdaki izler hafiften geçse de acıyordu. Dizlerimdeki yaralar kabuk tutmuştu. Kırılan tırnaklarıma dudaklarımı büzerek baktım. Hepsini eşit kesmek zorunda kalmıştım sonrasında. Ellerimdeki yaralara ağlayarak kremlerimi sürdüm. Yataktan ayaklarımı sarkıtıp dizlerime baktım. Bu sefer yaralarımı kapatmayacaktım. Daha fazla bu odada durmanın anlamı yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐊𝐀𝐑𝐀 𝐓𝐎𝐏𝐑𝐀𝐊𝐋𝐀𝐑𝐈𝐍 𝐄𝐙𝐄𝐋İ
Chick-Lit"Ben ezeli aldım. Götü yiyen, gelsin alsın benden!" Bir dava nelere sebep olabilirdi ki? Ama bir kan davası her şeye sebep olurdu. "Hepiniz duyun, bilin ki, bundan böyle.."dedi ve tekrardan salondaki herkese teker teker baktı. Aziz ağa bile bir an...