Chapter; Sixteen

481 54 39
                                    

“Sen tam bir salaksın,” diye mırıldandı biraz daha iyi olan ve aramıza dönen Bakugou

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

“Sen tam bir salaksın,” diye mırıldandı biraz daha iyi olan ve aramıza dönen Bakugou.

“Ve de bir korkak!” Denki yumruğunu masaya vurup ayaklandı. Yine kafedeki dikkatleri masamıza çekiyordu. “Şunu on yap!”

Shindo, ağzındaki beş koca marshmallow ile kendisine salak diyen Bakugou'ya kaş çattı ve altıncısını ağzına tıkıştırdı.

Jirou başını telefonundan kaldırdı, Denki ve Shindo arasında gidip geldi bakışları ve yüzüne küçük bir gülümseme kondu.

“Hadi adamım, son dört tane!”

Önümüzdeki marshmallow dolu kaseden bir tane daha aldı Shindo. Durdu ve soluklandı. “Hadi Shindo, yapabilirsin!”

Denki'nin cesaretlendirici sözlerine cevap vermeye çalışıyordu fakat anlaşılmıyordu dedikleri.

Önümdeki kaseye baktım. Canım çekmiyor değildi... O kadar uzun zamandır yemiyordum ki tadını unutmuştum.

İştah dolu bakışlarımı kaldırdım kaseden. Shindo ağzına yedinci marshmallowu sokmuş, sekizinciye uzanmıştı.

Onu da yerleştirdi. Parmaklarıyla sekiz yaptı ve Denki'yi bilgilendirdi. “Son iki marshmallow asker, bitirmeden eve dönme!”

Bu dediğine ben ve Jirou kıkırdadık. Shindo biraz nefeslendikten sonra bir tane daha aldı. Uzun uzun baktı pembe marshmallowa. Sanırım bu fikirden pişmanlık duymaya başlamıştı.

Denki sinirle eline beyaz bir marshmallow alıp Shindo'nun ağzına tıkıştırdı. Shindo elindeki sonuncuyu tam ağzına götürmüştü ki Tooru elindeki menüyü Shindo'nun kafasına geçirdi.

“Aptal daha yeni iyileştin, şimdi de mideni mi bozacaksın. Hem sana yasaklamadım mı ben tatlı?!”

Shindo ani darbenin etkisiyle ağzındaki bütün marshmallowları tükürdü...

“İğrençsin Shindo!” diye bağırdı Jirou. Ben de üzerime gelmemesi için ayaklandım ve Shindo'ya güzel bir küfür ettim. Sinirlenince oluyordu işte.

Denki'nin kahkahası bütün kafeyi inletirken Bakugou yüzündeki marshmallow parçaları ile öylece duruyordu. Yavaş yavaş bütün yüzü kızardı, göz bebekleri bembeyaz kesildi ve gözlerini yumdu. Derin bir nefes alıp Shindo'ya baktı.

“Eğer iki dakika içinde kaçmazsan...” sesini ölümcül bir tona soktu ve tısladı. “Kaçmak için bacakların kalmayacak.”

Hatalı olduğunu bilen, bunu çoktan kabullenmiş Shindo her zamanki gibi Bakugou ile kavga etmek yerine korku dolu gözlerini bana çevirdi.

Sakince, “Kaç,” dedim. “Bu sefer seni ben bile kurtaramam.”

Bir saniyelik sessizlik oldu.

Nothing Ever Last Forever Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin