İsui Araki.
Kalbim acıyor. Kalbim hiç olmadığı kadar acıyor. Öylesine acıyor ki, annemin sözleri bile daha az acıtıyordu.
Nereye gittiğimi bilmeden yürürken gözlerimden akmaya çalışan yaşları bastırdım. Yutkundum. Elimin tersiyle gözlerimi sildim sinirle, ağladığımdan değil ağlayamadığımdan.
“Kahretsin, Tanrı kahretsin seni Bakugou, bu kadar canımı yakmana izin verdiğim için beni de kahretsin.”
Kendi kendime gecenin bir vakti dolaşırken tam olarak yıkık bir bina gibi hissediyordum. Tam beni sevdiğine ikna olmuşken böyle yapması tepemi attırıyordu. Hayal kırıklığı boğazıma batıyor, sevilmek istediğim için bunu hak ettiğimi söylüyordu.
“Remi'yi de kahretsin.”
Şuan elimde olsa ikisini de öldürmek isterdim. Bütün duygularımla beraber onları da öldürmek isterdim. Fakat böyle tek seferde değil, yavaş yavaş, sindire sindire, acı çektire çektire öldürmek isterdim.
Nereye gittiğime bakmadığımdan takılıp düştüğümde daha çok sinirlendim. Dizlerim yaralanmıştı işte.
Ayaklandım ve yürümeye devam ettim. Eve gitmeyecektim, bir de evdekiler ile uğraşmak istemiyorum. Komik, bazı insanlar canı yandığında ilk iş olarak evlerine giderken bazıları ilk iş olarak oradan uzaklaşıyor.
Kıkırdadım sinirle. İkincisi olmak koyuyordu çoğu zaman. Zaten aptal olan bendim en başından beri. Ne beklemiştim ki? Beni sevmesini mi? Aşık olmasını mı? Sadece aptal libidosu için beni kullanacaktı neredeyse.
Kullanılmak için bu dünyaya gelmiş gibiyim resmen. Annem tarafından çocuklarına bakmak için, babam tarafından onu sözde gururlandırmak için, aşık olduğum insan tarafından...
Denizin sesi düşüncelerimi bir bıçak misali kesip benden uzaklaştırdığında gülümsedim. Çıkabilecek en güzel yere çıkmıştım. Deniz kenarı.
Sahil boyu yürüyüp oturmak için güzel bir yer aradığım sırada bir kaç sarhoşun ilgisini çekmek istememiştim. Gülüşmeleri ve iğrenç bir bakışla süzmeleri rahatsız ediciydi.
Biri yanıma iyice yaklaştı, tam kolunu omzuma atacaktı ki, “Kızımdan uzaklaşsan iyi edersin,” dedi tanıdık ses.
Arkamı döndüğümde onu görmeyi beklemiyordum. Bu halde görmeyi hiç beklemiyordum.
Karışık duygular bedenimi esir aldığında sadece “Baba...” diyebilmekle yetindim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nothing Ever Last Forever
Fanfiction"Tanrı kusurlarla dolu seni yarattı Araki," dedi gözlerimin içine bakarken. Derin bir nefes aldı ve bu soğuk havada buharlaşması için geri verdi. Devam etti bir adım atarken; "Ve her bir kusurunu tek tek öpmem için beni." ══════ஜ▲ஜ══════ 𝙺. 𝙱𝚊𝚔...