Okul Zamanı

163 19 11
                                    

Pazartesi güne çok güzel başladım. David sabah kavaltı hazırlamışdı. Birlikte kahvaltı yaptık.

Onun yanımda olmasından hoşlanmaya başladım.

Kahvaltıdan sonra okula gitmek için evden çıktık. Yol boyu bana insanlar içinde dikkatli davranmam konusunda nasihat verdi.

'Çok hızlı hareket etme, ağır şeyleri kolaylıkla kaldırıyor gibi görünmede. Kan bulunan ortamlardan uzak dur. Ne olur ne olmaz.'

'Tamam anladım David. Beş kere söyledin zaten aptal değilim.'

'Unutma ailesini yeni kaybetmiş bir kızsın.'

'Bunu da söylemiştin. Söz veriyorum dikkatli olucağım.'

Okula geldiğimizde bizim tayfa yine bahçede bir arada oturuyordu. Victoria beni görür görmez el sallamaya başladı.

David'le onların oturduğu tarafa doğru yöneldik.

'Hoş geldin canım iyimisin?' diye sordu Victoria.

Resmen damdan düşer gibi konuya giriyor bu kız

'İyiyim hem de çok iyi üzülmeyi bıraktım. Annemi izinden gidip onun istediği gibi bir mimar olacağım. Bunun için de çok çalışacağım.' dedim.

Bunu söylememin nedeni meslek konusunda ailemle sürekli tartışmamdı. Ben yazar olmak istiyordum onlarsa benim mimar olmamı istiyorlardı.

Victoria boynuma sarılıp 'İşte benim arkadaşım.' dedi.

Birden gözü David'e takıldı. Sırıtarak 'Arkadaşınla tanışdırmayacak mısın?' diye sordu.

'Unuttum. Arkadaşım David artık bizim okulda öğrenci.' David'e döndüm 'Arkadaşlarım Victoria, Beht, Alex, Josh ve Anna.' dedim.

David sıcak bir gülümsemeyle selam verdi. Biz konuşurken yanımıza bir kız ve bir oğlan geldi.

Victoria heycanla konuşmaya başladı. 'Bak Rosie benim de sana tanıştıracağım arkadaşlarım var. Bunlar Jack ve Sally.'dedi.

Jack çok yapılı ve hoş bir çocuktu. Mavi gözleri ve simsiyah saçları vardı.

Sally ise zarif ve narin görünüyordu. Onunda mavi gözleri ve kıvırcık siyah saçları vardı.

Tanışma faslını nihayet bitirdik. Bizimkiler David'i aralarına aldı ve bir sürü soru sormaya başladılar. Yeni ya ondandır. Ben de pabucu dama atılmış Jack ve Sally ile dikiliyordum.

'Siz de mi kasabaya yeni geldiniz?'diye sordu Jack.

'David yeni geldi ama ben burada doğdum.'dedim. Bunu memnuniyetsiz bir tavırla söylemişdim. Bu küçük kasabadan nefretediyorum.

'Nereden tanışıyorsunuz? Yanlış anlama çok yakın görünüyordunuz.'bu soru da Sally den geldi.

'Daha önce bir gençlik kampında tanışmıştık.'

Umarım daha fazla soru sormazlar. Yanlış bir şey söylemekden korkuyorum.

Şükürler olsun ki ders zili çaldı. Ders zilinin çalmasına bu kadar sevineceğimi sanmazdım.

Ders edebiyatdı. Tek kelime dinlemedim. Zil çaldığında ilk iş David'i buldum.

'Sana nerede tanışdığımız hakkında soru sordular mı?'dedim.

'Evet'

'Sen ne dedin?'

'California da tanışdığımızı söyledim.'

'Ben de gençlik kampında tanışdık dedim. Eğer konu tekrar açılırsa California da bir gençlik kampında tanışdık deriz konu kapanır.'

Diğer bir kaç şey de daha ağız birliği yaptıktan sonra bahçeye çıktık.

Bizimkiler yine bir aradaydı onların yanına gitdik. Koyu bir sohbete dalmışdık. Tam o sırada Joe koşarak yanımıza geldi.

'Joe tahmin edeğim yine kötü bir haber getirdin.' dedim.

'Haklısın Rosie. Kötü bir haber. Nasıl söylerim bilmiyorum.'

'Çatlatmada söyle Joe.' diye sert çıktı Anna.

'Ashley orman da ölü bulunmuş.'
Herkes şaşırmıştı. Hiç kimse duyduklarına inanmak istemiyordu.

'Nasıl ölmüş cinayet mi yoksa uyuşturucu mu yada başka bir kaza?' diye sordu Jack.

Bu soruyu sorarken oldukça soğuk kanlı görünüyordu.

'Abimin dediğine göre çok kan kaybetmiş. Vücudunda kesik izleri varmış. Abim 90'lardaki faili mechul cinayetlerin tekrar başladığını düşünüyor.'

'Joe anlamadım biraz daha açık konuşur musun.' dedim.

'Tabi size olayı baştan anlatayım. 90'lı yıllarda abim mesleğe yeni başladığı sıralarda seri cinayetler işlenmeye başlanmış.

Katil kurmanlarını genelde orman da yada yol kenarlarında bırakıyormuş.

Aynı kişinin yaptığını düşünmelerinin sebebi bütün cesetlerde kol ve boyun bölgelerin de kesik izleri bulunması ve kan kaybından ölmeleri.

Yani katilimiz yavaş ve acılı bir ölüm sahnesi yaratmaktan hoşlanıyor.'

'Peki sadece tek bir cesede bakarak 90'lı yıllardaki olaylarla bağdaştırmak doğru mu?' bunu Sally sormuşdu.

'İlk değil. Rosie'nin aileside bu şekilde öldü.'

'Ne! Bana kaza oldu dediler.'
Yanlış hatırlamıyorsam doktor bana öyle söylemişdi.

'Anneniz ve babanız sabaha karşı eastshine yolunda bir kaza yaptılar. Geldiklerinde çok kan kaybetmişlerdi. Elimizden geleni yaptık.'

Evet doktor aynen bunları söylemişdi.

Joe üzgün bir tavırla 'Özür dilerim son gelişmelerden sana bahsetmediklerini bilmiyordum.'

'Özür dileyi kes ve bana ne olduysa anlat.'bunu çok sert bir şekilde söyledim.

'Bulunduklarında arabadalardı. Bu yüzden sağlık ekipleri arabayla kaza yaptıklarını sandılar. Ama abim ve polis ekibi olay yerine gitdikleri zaman durumun öyle olmadığını görmüşler.

Arabada hasar neredeyse yokmuş. Şüpelenmişler. Otopside de kesik izleri bulmuşlar. Yani anlıcağın olay çözülmedi. Çok üzgünüm Rosie. Ama yerel haber kanallarında ailenin haberini vermişlerdi. Biliyorsun sandım.'

Victoria sert bir tavırla 'Yerel haberleri sadece yaşlılar ve bir de sen izlersin. Haberi olmayacağını tahmin etmen gerekiyordu. Boş boğaz.'

Kanım resmen donmuşdu. Sinirliydim hem de çok. Yanlış bir şey yapmamak için hemen oradan uzaklaşdım.

Eve doğru gidiyordum ki David de bana katıldı.

'Aklından geçen ne?'diye sordum. Yanıma geldiğindeki ifadesi çok garipti.

'Rosie sanırım gezginler kasabamıza uğradı.'

PADAMRAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin