Takip

138 14 11
                                    

Nihayet ders bitti. Hemen David'i bulmalıyım. Dersten önce onunla konuşacaktım ama birden ortadan kayboldu.

Korüdorda hızla ilerlerken telefondan David'e mesaj yazmaya başladım.

'Hemen gizli yerimizde buluşmalıyız. ACİL.'

Tam gönder tuşuna basıyordum ki bir şeye çarptım. Kafamı kaldırıp bakınca karşımda Jack'i gördüm.

Jack 'Kalabalık bir korüdorda yürürken önüne bakmalısın.' dedi.

'Haklısın.'

'Şey Rosie aslında seni görmeyi umuyordum.'

'Ne için?'

'Hmmm. Şey cumartesi akşamı boş musun diye soracaktım.'

Bu gece ikimizden birinin ölme ihtimali olmasa ve bütün bu olanlar olmasa sorusuna çok mutlu bir şekilde cevap verebilirdim. Yine de neden olmasın belki aradığımız kişi o değildir.

'Cumartesi boşum.' Cilveli bir şekilde gülümsedim.

Ne yapıyorum ben ya. Potansiyel bir düşmanla flörtleştiğime inanamıyorum. Of.

'Beni ne kadar mutlu ettiğini bilemezsin.'

'Şey sonra konuşsak olur mu biraz işim var da.' Cevabını beklemeden aceleyle uzaklaştım.

Yazdığım mesajı nihayet gönderdim ve gizli yerimeze doğru ilerledim.

Gizli yerimiz okulun biraz arkasında yer alan patikadaki bir elma ağacının dalları. Ama gerçekten işe yarıyor.

David geldiğinde olan biten her şeyi anlattım. Korüdorda ki konuşma dışında.

'Bu gece bu iş gerçekten biticek o zaman.'

'Evet David. Yani umarım.'

Saat gece 12.34

Bu sefer babamın tüfeği herine amcamın ona ölmeden önce verdiği silahı yanıma aldım. Susturucusunuda taktım. Savaşımıza bir de polisleri dahil etmek istemeyiz ne de olsa.

İki saatir ormanda dolanıyorduk ama bir şey bulamadık. Ne bir ses ne bir iz.

Bir kayanın üzerine oturdum ve yerdeki yapraklarla oyalanmaya başladım.

David fısıldayarak 'Kes şunu sanırım bir şey duydum.' dedi. Ben de hemen çevredeki seslere odaklandım.

Bir şey duyduğumu söylesem yalan olucak. David birden koşmaya başladı ben de şaşkın bir şekilde onu takip etmeye başladım.

Ne kadar koştuğumuzu bilmiyorum ama geldiğimiz noktada sesleri duymaya başladım.

Yavaşça sesin kaynağına gittik. Çalıların arasından olan bitenleri artık görebiliyordum.

Bunlar Jack ve Sally. Karşılarında da en az sekiz kişilik bir grup vardı.

David ile göz göze geldik. O da en az benim kadar şaşkındı.

Jack gruba doğru konuşmaya başladı.
'Sizi pis gececiler, ya bu kasadan uzak durun ya da ölmeye hazırlanın.' dedi.

Anlayamıyorum. Karşılarındaki grubun gezgin olduğunu anlasam da Jack ve Sally neydi? Ayrıca bu ikisi koca bir grubun karşısın da ne yapabilirlerdi?

Ben bunları düşünürken grubun lideri olduğunu düşündüğüm çocuk konuşmaya başladı.

'Yolumuzdan çekil avcı. Bu savaşı kazanamazsın boşuna uğraşma.' dedi.

Avcı. Sanırım anlamaya başlıyorum.
Jack ve Sally Vampir avcısı. Yok artık ya.

Sally 'Bunu siz istediniz.' diyerek kendine en yakın duran gececiye saldırdı. Jack de hemen harekete geçti.

İyi savaşıyorlardı ama pek bir şansları yok. David ile göz göze geldim. Gözelerinden 'Hadi savaşalım.' dediğini , gülümsemesindense 'Çok eğleniceğiz' dediğini anlıyorum.

'Hadi yapalım.' bakışı atım ve birlikte çalıların arasından fırladık.

Asıl savaş şimdi başlıyor...

PADAMRAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin