Nihayet hava karardı. David ile ormana doğru yola çıktık. Yanıma gerekli her şeyi aldım.
Kamp mazemeleri, biber gazı (durdurmaz ama şaşırtabilir) ve babamın av tüfeği. Ve biraz atıştırmalık.
Kamp alanına geldiğimizde hemen çadırı kurduk ve kampçı rollerimize büründük.
Havadan sudan konuşmaya başladık.
Gezginlerin bizi duyup gelmesi için dua ediyordum.2 saatın sonunda artık sabrım taşmaya başladı. Niye gelmiyorlardı. Gittiler mi acaba?
David birden dikkat kesildi. Ben de etrafı dinlemeye başladım. Ayak sesleri.
Bize doğru geliyorlardı.
İkimizde gerildik. Hiçbir şeyin fakında değilmiş gibi davranmalıydık.
'The big bang teori'nin son bölümünü izledin mi?' diye saçma bir soru sordum David'e.
Neşeli bir gülüşle ' Evet asla kaçırmam. Çok eğlenceli bir dizi.' dedi.
Konuşurken bir yandan da etrafı dinlemeye devam ettim. Ayak sesleri birden kesildi. Sadece yaprak hışırtıları duyuluyordu.
Sanırım pusu kuruyorlardı. Yani onlar öyle sanıyor.
Yaprak hışırtıları artdı. Kalbim yeriden çıkıcak gibi çarpmaya başladı. Çalılar aralandı ve çalıların arasından iki kişi çıktı. Gördüklerim karşısında şaşkına döndüm.
Jack ve Sally tam karşımızda duruyorlardı. Onlar gezgin mi? Yok canım değillerdir. Sonuçda güneşe çıkabiliyorlar.
Ama David ve ben de vampir olmamıza rağmen güneşe çıkıyoruz. Ya onlarda bir yolunu buldularsa?
Av tüfeğini sıkıca kavradım ve onlara doğrultdum...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
PADAMRA
FantasyBüyülü bir dünyanın kapılarını aralayın. Vampirler, cadılar , ölüler, deniz kızları, orman perileri ve bir de yasak kitap PADAMRA. tüm hakları saklıdır.