Hastane

59 8 0
                                    

Hastanenin kapısından içeri girdiğimde o bildik iğne kokusu burnuma geldi. Hastanelerden gerçekten nefret ediyorum. İnsanların ne kadar aciz ve ölümlü olduklarını hatırlatıyor bana.

Danışma masasını bulmak için etrafıma bakındım. Sağ tarafta duran masaya doğru yöneldim. Tombul hemşire bezgin bir şekilde sordu. 'Size nasıl yardımcı olabilirim.'

'Şey ben Michale Redwood'a gelmiştim.'

'Gazetecileri kabul edemiyoruz hanım efendi. Yoğun bakımdan çıktığını nasıl bu kadar çabuk öğrendiniz? Siz gazeteciler gerçekten şeytansınız.'

'Yanlış anladınız ben kuzeniyim ona temiz kıyafet ve lazım olabilecek bir kaç şey getirdim.' Elimdeki küçük çantayı kaldırıp gösterdim.

Hemşire elimdeki çantaya bakarak konuşmaya başladı 'Eşi daha bu sabah bir çanta dolusu eşya getirmişti.'

'Evet biliyorum bugün beni aradı ve unuttuğu bazı şeyleri getirmemi söyledi.'

Hemşire beni şüpeli bir şekilde süzdü. Güvenilir olduğuma karar verince 'Sadece beş dakika 3. Kat sağdan ilk kapı.'

Kararını değiştirmeden hemen yukarı çıktım. Odayı bulunca kapıyı belli belirsiz çalıp içeri girdim.

İçeride bir hemşire vardı. Michale'nin serumunu değiştiriyordu. Bana dönüp şöyle bir baktı. Hiçbir şey olmamış gibi işine devam edip sonra da odadan çıktı. Açıkcası biraz şaşırmıştım. Bir açıklama falan isteyeceğini düşünmüştüm. Neyse böylesi benim işime gelir.

Michale'in yanına gittim. Uyuyordu. Onu ne kadar uyandırmak istemesemde bir şeyler öğrenmem gerekiyor. İstemeye istemeye Michale'ı nazikçe dürttüm. Yavaş yavaş gözlerini açtı. Beni görünce sorar gözlerle baktı.

'Bir şey mi oldu?'

Sakin ama ciddi bir ses tonuyla konuşmaya başladım.

'Michale yorgun olduğunu biliyorum ama bana yardım etmen gerekiyor. Sana bunu yapanların cezasını çekmesi için bana yardım etmelisin.'

'Polis misiniz ben ifademi zaten verdim.'

'Michale odaklan lütfen işler polisin halledemeyeceği kadar karışık lütfen bana neler olduğunu hızlı bir şekilde anlat.'

'Sen kimsin git buradan hemşireyi çağıracağım şimdi.'

Çağrı düğmesine uzanan elini yumuşak bir şekilde tuttum ve

'Michale sana saldıran insan değildi bunu sende çok iyi biliyorsun. Hiçbir insada olmayacak gücü olan bir yaratıktı. Lütfen bana bildiğin, gördüğün her şeyi anlat.'

'Bak daha fazla bela istiyorum git burdan lütfen.'

'Asıl anlatmazsan bıraktığı işi tamamlamaya gelecek. Eğer bildiklerini anlatırsan o zaman kurtulmuş olursun.'

Söylediklerim etkili olmuşa benziyordu. Kafasını salladı ve anlatmaya başladı.

PADAMRAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin