SAVAŞ

109 16 20
                                    

Her şey çok hızlı olup bitiyordu. Filmlerde izlediğim savaş sahnelerini yaşıyordum resmen.

Savaş naralarını duyuyor, havada uçuşan vücut parçalarını görüyor ve ne zaman yakıldığını bilmediğim ateşin sıcaklığını hissediyordum.

Ben bunları düşünürken üzerime doğru bir gezginin geldiğini fark ettim.

Yumruklarımı sıktım. Savaşmaya hazırdım. Jack birden üzerime gelen gezginin üstüne fırladı ve kafasını kopardı.

Bana dönerek 'Hemen buradan git.' dedi. Sesindeki oteriter tını hiç hoşuma gitmemişti.

Tabi ki gitmeyecekim. Etrafıma aptal aptal bakınmaktan vazgeçip silahıma sarıldım.

Görebildiğim gezginlerin tam kafalarını nişan alıp vuruyordum. Çok geçmeden mermilerim bitti. Silahı yere fırlattım ve gözüme kestirdiğim bana arkası dönük olan gezgine doğru ilerlemeye başladım.

Tam o anda nereden geldiğini anlamadığım bir darbeyle ağaca yapıştım. Sersemlemiştim.

Yüzünde kocaman bir yara izi olan kızıl kafalı kız beni saçlarımdan tutup ateşe doğru sürüklemeye başladı.

Niyeti beni ateşe atıp yok etmekti.
Saçımı tuttuğu kolunu var gücümle çektim.

Resmen kolu oyuncak bebeklerinki gibi elimde kaldı. Hemen ayağa fırladım. Gezginin kolunu bir basebol sopası gibi kullanarak ona vurdum.

Ateşe çok yakındı ve sersemlemişti. Bu durumu fırsat bilip birde tekme attım. Attığım tekmeyle ateşe düşmesi bir oldu.

Ateşten kurtulmak için çırpınıyordu. Arkama bile bakmadan ateşten uzaklaşmaya başladım.

Sonuçta ben bir gezgini ateşe ittiğime göre aynı şey benim başımada gelebilirdi.

Bir anlık boşluğuma geldi ve tökezleyip yere düştüm. Kafamı kaldırıp baktığımda iri yarı bir gezginle göz göze geldim.

O an anladım tökezlememiştim bu pislik bana çelme takmıştı. Beni küçük bir çocuk gibi omuzlarımdan kaldırıp kendi göz hizasına getirdi.

Kir pas içerisindeki yüzündeki öfkeyi okuyabiliyordum. Biraz debelendim ama nafile benden kat kat güçlüydü.

Ağzından tükürükler saçarak konuşmaya başladı. 'Kız arkadaşımı öldürdün sürtük.'

Aynı öfkeli ses tonuyla 'Siz de benim ailemi ve arkadaşlarımı öldürdünüz.' dedim.

Bunları söyledikten sonra adama kafa attım. Ama bu ondan çok bana zarar vermişti.

'Öl sürtük.' dedi ve boynumdan ısırdı.

Kendimi zehirli yılan tarafından ısırılmış bir fare gibi hissediyordum. Önce bütün bedenim istemsiz kasıldı sonra hiçbir şey hissetmez oldum.

Adam beni bir un çuvalı gibi yere bıraktı. Ve kız arkadaşının sürüklediği gibi ateşe doğru sürüklemeye başladı.

Neler oluyordu bana? Ben bir vampirdim ve tekrar ısırıldım süper vampir olmam gerekmez miydi?

Hayır kendi mi hiç güçlü hissetmiyordum. Görebilmeme rağmen görüşüm bulanıklaşıyordu. Seslerse iyice boğuklaşmaya başlamıştı. Bağırmaya çalıştım ama ağzımdan tek kelime çıkmadı.

Ateşe çok yaklaşmıştık. Saniyeler sonra yanarak ölecektim. Tam o anda David adamın kafasını kopardı. Kurtarmıştı beni. Yani kısmen.

David gezginle olan işini bitirince beni ateşin kenarından uzaklaştırdı. Telaşla t-shirtünü çıkarıp gezginin ısırdığı yere bastırdı.

'İyi olacaksın Rose! Hiç meraketme.'

Bütün gezginler ölmüş olacak ki Sally ve Jack de yanımıza geldi.

Jack David'e bakarak 'Size gitmenizi söylemiştim.' diye bağırdı.

'Kapa çeneni budala eğer biz olmasaydık ikinizde ölmüştünüz.'

Jack korku dolu gözlerle başucuma eğilerek 'O şimdi bir vampir mi olacak.'dedi.

David çileden çıkmış bir şekilde 'Ahmak o zaten bir vampir.' diye bağırdı.

Jack'in bakışları saniyeler içerisinde şevkatten öfkeye dönüşmüştü. Bana iğrenerek bakıyordu resmen. Evet harika sanırım bu gece sağ çıkamayacağım.

Jack bakışlarını David'e çevirmişti.
'Madem sizde vampirsiniz niye soydaşlarınızı öldürmemize yardım ettiniz?'

David bağırarak 'Biz onlar gibi değiliz biz insanlara asla zarar vermeyiz. Ayrıca onlar Rosie'nin ailesini ve arkadaşlarını öldürdüler. Yani onlar bizim de düşmanlarımız.'

Sally her şeyi anlamış bir tavırla 'Sinyallerimiz bu yüzden karıştı.' dedi.

Jack anlamamış bir yüz ifadesiyle Sally'e döndü. Sally gözlerini devirdi ve anlatmaya başladı.

'Günlerdir gelen düşük sinyallerin nedeni Rosie ve David. Onlar vampir olsalarda zararsızlar bu yüzden sinyallerimiz alarma geçmedi. Biz de onların vampir olduklarını fark etmedik.

David kendinden emin bir şekilde 'Beni öldüreceksen öldür Jack .' dedi.

Sally Jack'in konuşmasına fırsat vermeden ' Sizi öldürmemiz için bir sebep yok siz zararsızsınız. Boşverin şimdi bunları Rosie'yi kurtarmamız lazım.' dedi.

Oh nihayet birinin aklına orada çaresizce yattığım gelmişti.

David telefonunu çıkardı ve numaraları tuşlamaya başladı.

Bu sırada Jack yüzünü bana çevirdi. Bakışlarında yine şevkat vardı. Bana doğru eğilerek 'Seni kurtarıcağız Rosie.' dedi.

David nihayet aradığı numaraya ulaşmıştı. 'Lucy hemen mesaj attığım adrese gel Rosie tehlikede.' dedi.

David beni kucakladı ve tahminen bizim eve doğru yolla çıktık.

PADAMRAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin