10. Bozulan kalp

4.9K 536 985
                                    

İyi okumalar...♡♡♡

<><><>

Cebimdeki sürekli titreyip duran telefonla rahatsızca yerimde hareket etmiştim. Gözlerimi açmak istemiyordum ki bu rahat konumda son istediğim şey bile değildi.

Ama sürekli bunun devam etmesi ile sinirle gözlerimi aralamadan kalçamı hafifçe kaldırıp kot pantolonumun cebindeki telefonumu alıp kısık gözler ile ekrana bakıp açmıştım.

"Ne var lan!?"

"İyi ki endişelendirme dedik. Neredesin sen!?"

Kulak çınlatan gür ses ile yüzümü ekşilttim.

"Hyung, geleceğim zaten."

"Gece yarısını geçti saat! Akşama geleceğim dedin. Gelmeyeceksen insan haber verir."

"Ne gece yarısı mı?!"

Duyduğumla yerimden hızlıca doğrulup gözlerimi aralayarak etrafta kısaca göz gezdirmiştim. En sonunda irislerim yanı başımda sırt üstü uzanan bedeni bulunca kaşlarım usulca havalanmıştı.

"Gelecek misin? Bana onu söyle?"

"Hyung...şuan taksi bulmak çok zordur. Gelemeyeceğim sanırım."

"İyi kapatıyorum o zaman."

Dedikten sonra aramanın sonlandığını belirten ses kulaklarıma doldu ve böylece telefonu kulağımdan indirip cebime sokuşturmuştum. Ardından ay ışığının direkt yüzüne vurduğu adamın çehresinde yavaşça göz gezdirdim. Pürüzsüz teni, dolgun dudakları ve sağ gözünün hemen altındaki beniyle göz kamaştırıcı duruyordu. Yastığa dağılan kahverengi uzun saçlarından bir tutamı sol gözünün üstüne düşmüştü ve bununla sol elimi önüne düşen saçlarına götürüp kulağının arkasına sıkıştırdım. Parmaklarımı ise geri çekmeden saçlarının arasına yavaşça gömmüştüm. Şuan neden bu kadar savunmasız gelmişti gözüme?

Alt dudağımı dişlerimin arasına alarak gözlerimin hedefi kurumuş dolgun dudakları olmuştu.

"Neden böyle hissediyorum?"

Sol dirseğimi yastığa yaslayıp elimin ayasına yanağımı koyarak yanımdaki adama bakarken derin bir iç çekmiştim. Huzurlu görünüyordu. Öyle ki ben onu izledikçe de sanki bu bulaşıcı bir şeymiş gibi benimde içimde yerleşmeye başlamıştı.

"Kalbim bozuldu. Hepsi senin yüzünden."

Sitemle konuşarak sağ elimi kahverengi saçlarına götürüp parmaklarımı yavaşça saç tellerinin arasına geçirmiştim.

"Uyumak istiyorum ama sen yanımda böyle savunmasızca dururken izlemek daha cazip geliyor."

Fısıltıyla konuşup kurumuş dudaklarına yaklaşarak küçük bir öpücük kondurup geri aynı konumuma dönmüştüm. Bu hareketim ile mırıltılar çıkarıp yaralı olmayan omuzu üzerine dönemeye çalışmıştı. Yüzünü ekşilterek en sonunda istediği konumu alınca dili dudakları üstünde gezinip ağzını şapırdatmıştı.

Bu hareketleri ile dudaklarım gerildi ve bir kez daha dudaklarına eğilip kısa bir öpücük kondurdum. Ah, çok tatlıydı ama!

"Polis olman sanırım artık benim için sorun yaratmıyor Polis Bey. Bugün gözümün önünde kanıtları yırtıp ortadan kaldırdıktan sonra bunu anladım."

Gecenin sessizliğine karışan fısıltımla sessizce konuştum. Ardından dirseğimi indirip onun gibi omzumun üstüne yatıp yüz yüze gelmemizi sağladım. Elim hâlâ saçlarında yerini koruyordu.

"Kıskanmaların hele, kahretsin ki çok hoşuma gidiyor. Hayatımda kimsenin beni kıskanması bu kadar hoşuma gitmemişti."

Saçlarının arasındaki elimi sürükleyerek yanağına getirmiş, yanağını avcumun içine alarak baş parmağım ile sakince okşadım. Şuan dediklerim ile yaptıklarıma inanmıyordum. Ancak bunlar sadece içimden gelenlerdi. Tekrardan deli gibi öpmek istiyordum onu ama uykusundan uyandırmak da istemiyordum.

Risky Love/Hyunlix√Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin