Bugünün ikinci bölümü ehehe
Önceki bölümü atlamayın plss♡İyi okumalar...♡♡♡
<><><>
İrkilerek sarıldığım bedende, tek kolunu korumacı şekilde bedenime sararak üstüme doğru eğilmesin ile refleksle kapattığım gözlerimi aralayarak etrafta kaçışmaya başlayan insanlara baktım.
Lucas denilen adam gözüme iliştiğinde ise karmaşanın içimde onu izledim. Elinde tuttuğu silah ile patronun önüne siper olmuş, o da en az benim kadar şaşkın ifade ile etrafta bakıyordu.
"İyi misin?"
Hyunjin'in endişe barındıran sesini duymam ile göğsüne yaslı başımı kaldırarak yüzüne baktım ve kafamı onaylar şekilde hızlıca salladım.
"İş battı Minho. Destek ekip çağırın hemen."
Kulağının içinde ki gizli kulaklığa doğru konuşup belime kolunu korumacı şekilde sararak arka kapıya ilerlemeye başladık. Tek elinde tuttuğu silah ile temkinlice dışarı çıktığımızda kalabalığın arasından sıyrılarak duvar dibine kadar gelip beni yavaşça duvara yaslamıştı.
"Burada bekle geleceğim."
"Özür dilerim..."
Dememle gözlerini kapatarak derin bir nefes alıp vermiş ardından da yanımdan hiçbir şey söylemeden ayrılmıştı. Kızgındı bana... Bu birkaç özüre de sanırım geçmeyecekti.
<><><>
"Tanrı aşkına ya sana bir şey olsaydı? Tamam, kendini düşünmüyorsun, beni de mi düşünmüyorsun?!"
Önümde sağa sola doğru volta atan bedene bakarak derin bir iç çektim. Dakikalarca önümde söylenip duruyordu. Resmen başım şişmişti ama ağzımı açıp onu daha çok kızdırmak da istemiyordum.
"O adamın ikizi olduğunu biz bile yeni öğrendik. Arkadaşların nasıl bir donalıma sahip. FBI ajanı mı hm? İkizi o adamı öldürmek için mekana resmen bomba döşemiş, her köşesine! Sadece ona rakip olan şirketi düşürmek için ve babasının gözüne girmek için. Delireceğim!"
"Değiller sadece hacker?"
Dakikalar sonunda ağzımı açıp konuşmamla adımları durup sert bakışları yüzümü buldu. Kirpiklerimin arasından ona küçük bakışlar atarken derince ofladı.
"Bu mu sadece önemli olan? Minho da seni gördü. Neyse ki sadece oraya içmeye gittiğini biliyor..."
Yanıma oturup ellerimi elleri arasına almasıyla gövdemi ona döndürüp yüzüne alttan alttan bakmaya başladım.
"Tamam, özür dilerim. Suçluyum. Zaten önceden de suçluydum."
"İşte böyle hissetmeni artık istemediğim için böyle yapıyorum. Bu işlere karışma ve kendi mesleğini yapmaya çalış Felix. Lütfen serseriliği bırak..."
"Serserilik mi?"
Kullandığı kelimeye karşın kaşlarımı itinayla çatttım. Bu kelime kulağa çok kötü gelmişti.
"Evet, serserilik."
"Çok sinir bozucusun."
Diyerek ellerimi elleri arasından çekip sakince ayağa kalktım. O, evden gideceğimi sanarak peşimden geliyordu ki aniden arkamı dönmem ile duraksadı.
"10 dakika sonra odaya gel."
<><><>
10 dakika çoktan geçmişti ve şuan yatakta bol siyah tişörtle çıplak bacaklarımda göz gezdiriyordum. Bu 10 dakika içerisinde Seungmin ile hararetli bir konuşma geçmişti aramızda. Küçük bilgiler almıştım ondan. Birazcık utanmıştı ama yine de söyletmeyi başarmıştım. Ve de ona haberleri sırayla iletmiş, Chan, Jeongin ve Changbin'e haber vermesini istemiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Risky Love/Hyunlix√
Fanfiction[TAMAMLANDI] Felix, dolandırdığı kişinin adamlarından kaçarken kapana kısılır ki şans eseri gördüğü aralık pencere onun kurtuluşu olur. Ancak evine izinsiz girdiği kişinin Sivil polis memuru olduğundan da habersizdir. Yan shipler: °Minsung °Chanmin...