İyi okumalar...♡♡♡
<><><>
"Yürüyemiyorum! Kucağına al lan beni aptal!!"
Oturduğum yumuşak yüzeyin üstündeyken kollarımı havaya kaldırarak hızla karşımdaki bedene salladım. Gerçekten kalçam deli gibi sızlıyordu ve bu acıyı ilk defa böylesine derin hissediyordum. Tabii, doyumsuz olduğum için bunun celebesini çekmek zorundaydım.
"Minik bebek..."
Diyerek düzenlediği masanın önünden ayrılarak tezgahın üzerinde minderin üstüne oturmuş bedenime ilerledi ve bacaklarımla belime dolanan kollarıyla beni kolayca kucağına almıştı.
Kendi elleri ile hazırlığı masanın önüne oturtacağı sırada boynuna dolanan ellerimi sıklaştıdım ve dudak büzerek anlamaz bakışlar atan çehreye baktım.
"Kucağın daha rahattır."
"Hmm öyle mi dersin?"
Söylediğim hoşuna gitmiş gibi dudakları ahenkle gerilmişti. Buna karşı benimde yüzümde küçük bir gülücük açmıştı.
"Öyle derim. Hadi ben açım. Oturup yiyelim artık. Yoksa midem açlıktan iflas edecek."
Diye sitem ederek konuşup boynundan destek alarak yanağına dudaklarımı usulca bastırıp geri çekildim. Ardından da daha fazla beklemeden kıkırdayarak benimle birlikte sandalyeye oturup kucağına güzelce yerleştirmişti beni.
"Ne ister minik bebek?"
Yanağıma burnunu sürterek kısıkça konuşmuştu. Böyle tâbirler aslında normal şartlarda birinden duysam ona ağız burun dalmış bulunmaktaydım ancak Hyunjin'in ağzından çıkan bu sıfat çok hoşuma gidiyordu. Onun minik bebeği olmak... Ah düşüncesi bile kalbimi hızlandırıp, utanmamı sağlıyordu.
Şerefsiz herif bana neler yapmıştı bu kısa sürede?
"Canım tatlı çekti. Tatlı bir şey ver lütfen?"
"Hemen.."
Dedikten sonra çenemde tutarak yüzümü kendisine çevirdi ve ardından beklemeden dolgunluklarını benimkiler ile buluşturmuştu. Bu atik hamlesi ile şaşkınlığımı gizleyememiş, dudaklarım aralanmıştı. Bunu fırsat bilen Hyunjin ise hiç beklemeden dilini ağzımın içine yollamıştı.
Salyalarımız birbiri ile karışırken en sonunda geri çekilip kızarmış dolgunluklarıyla az önce beni öpen o değilmiş gibi şirince sırıtmıştı.
"Canın hâlâ tatlı çekiyor mu çilli güzelim?"
"Manyaksın cidden..."
Bakışlarımı yüzünden kaçırıp masanın üstündeki kahvaltılıklarda yavaşça göz gezdirdim. Gerçekten güzel bir tatlı ile kahvaltıya başlamıştım...
<><><>
Aracın kulpuna uzanırken yanımdaki bedene kısa bir bakış attım. Ardından sırıtan yüzüne karşın göz devirip hızla bedenimi ona çevirdim.
"Öyle bakma! Çok sinir bozucusun. Gerçekten böyle mi bırakacaksın beni? Gitme işine. Bir seferlik ne olacak sanki?"
Sitemle konuşarak göğsümde kollarımı bağlayıp arkamda ki yolcu koltuğuna yaslandım. Bununla kıkırtısı kulaklarıma dolmuştu.
"Sen çok hassaslaştın sanki."
Dediğine karşın somurtan yüzüm anında ciddileşerek kısık gözler ile ona baktım. Ne imâ etmek istiyordu?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Risky Love/Hyunlix√
Fanfiction[TAMAMLANDI] Felix, dolandırdığı kişinin adamlarından kaçarken kapana kısılır ki şans eseri gördüğü aralık pencere onun kurtuluşu olur. Ancak evine izinsiz girdiği kişinin Sivil polis memuru olduğundan da habersizdir. Yan shipler: °Minsung °Chanmin...