28. Yeni patron

2.4K 317 363
                                    

Olayın nerede kaldığını unutanlar için bir önceki bölümü gözden geçirip bu bölüme öyle başlayabilirsiniz...

İyi okumalar...♡♡♡

<><><>

"Ne değişti ki Felix?"

Yanımda dakikalarca söylenip duran bedenle derin bir of çekip adımlarımı durdurdum. Benim durmamla o da durmak zorunda kalmıştı.

"Canım sıkıldı sadece Seungmin? Sadece küçük bir aksiyon yaşamak istiyorum o kadar. "

"Dikkat et ama bu can sıkıntın yüzünden başına bela alma."

Bana son kez ters bakış atarak önüne döndü ve yürümeye başladı. Şimdi Chan Hyung'u zor bela ikna ederek konum bilgisi almıştık. Seungmin de oraya kadar sadece bana eşlik edecekti. Ardından da Chan Hyung ile Changbin'in yanına gidip beni yönlendirecekler işimi hallettikten sonra da bu bitecekti. Kendimi riske attığımı biliyordum. İçimde kötü bir his vardı ancak geri durmak da istemiyordum.

Bazı şeyleri yapmayı öyle kolayca bırakılmazdı ki bu da benim için bağımlılık gibi birşeydi. Üniversite bittiğinden beri bunu yapıyorduk. Şu birkaç ayda bu düzen öyle bir altüst olmuştu ki bunun sorumlusu da o polisti işte.

Adımlarım onu düşünmem yüzünden yavaşlamıştı. Minik adımlarla, tereddütle yürüyordum artık. Kafamı o kadar çok karıştırıyordu ki.

"Hızla ol."

Kolumun çekiştirilmesiyle kafamı iki yana sallayıp derin bir nefes aldım. Şimdiden burnuma dolan alkol ve sigara kokusu ilk defa gitmemi istiyormuş gibi öyle iğrenç gelmişti ki şuradan kaçıp onun evinin önünde kendimi bulacaktım.

"Sikerim böyle işi!"

Sinirle mırıldanıp adımlarımı durdurdum ve cebimde ki telefonu çıkararak rehberden Hyunjin'in numarasını hızlıca bulduktan sonra hiç beklemeden aramayı başlattım. Bir süre çaldıktan sonra telefon tam kapanacağı sırada açılan telefonla yerimde dikleştim.

"Efendim Çilli güzelim?"

Kulaklarıma dolan sesiyle derin bir iç çekip bana kaşları çatarak bakan Seungmin'e kısa bir bakış attım.

"Neden geç açtın?"

"Bir işle uğraşıyordum sadece güzelim."

"İki işle uğraşan hiç görmedim zaten."

Alayla söylediğimle kıkırtısı kulaklarıma dolmuştu. Komik değildi ki gayet mantıklıydı.

"Onu boşver de sen ne yapıyorsun?"

'Adam dolandıracağım' demeyeceğime göre bir kaç saniye düşündükten sonra sorusunu cevapladım.

"Dışarıdayım. Öyle dolaşıyorum."

Yalan söylememiştim. Dışarıdayım ve dolaşıyordum. Tamam, başka amaçlar yüzündendi bu dolaşma ama yine de aynı kapıya çıkıyordu ikiside.

"Hyunnie~ bunu düşündüm ve geçmişi düşünürsek teklifini kabul edeceğim."

Telefondan duyduğum bir erkeğe göre ince ses tonuyla gözlerimi kısmıştım. Kolumdan dürten bedene kaşlarımı çatarak baktıktan sonra telefonu sıktığım elimi gevşettim.

"Felix, benim gitmem gerekiyor. Şimdilik kapatıyorum çilli güzelim. Kwin bugünlük burada kalabi-"

Son dediği şey yarım kalarak telefonun kapanmasıyla sertçe telefonu indirip cebime soktum.

Risky Love/Hyunlix√Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin