11. Bebeğim

5.2K 519 1.3K
                                    

İyi okumalar...♡♡♡

<><><>

"Burada taş gibi ev varken neden orada kalıyorsun ki?"

Etrafa hayran bir şekilde göz gezdiririp kendimi siyah koltuklardan birine atarken konuştum. Burası Hyunjin'in genelde kaldığı müstakil eviydi ve hastane çıkışı taksi ile onu evine kadar bırakmıştım. Aslında eve gidecektim ama beni sevdiği itirafından sonra ne dediyse istemsizce kabul etmiştim. Defalarca böyle itiraf almıştım ama ilk defa kalbimin böylecesine delicesine atmasına sebep olan kişi o olmuştu. Kalbimin ritmini delicesine bozan kişiydi o...

"Orası başka sebepler yüzünden gittiğim yer."

"Yani fanfinfon için mi gidiyorsun?"

Tek kaşımı imayla kaldırarak yüzüne bakmıştım. Cevabından korkmuyordum. Evet dese de bu benim için sorun değildi. Nasıl olsa benimle daha önce  tanışmamıştı...

"Evet desem kıskanır mısın?"

Sorduğu soruya umursamazca omuz silkip bakışlarımı üstünden kaçırdım. Ah, kıskanç birine mi benziyordum sanki? Bende onlarca kişiyle birlikte olmuştum ve onun da olması gayet normaldi.

"Hayır, yani genellikle kimse beni rahatsız etmemesi için gittiğim gizli bir yer. O gün karşılaştığın görüntü küçük bir istisnaydı."

"Küçük mü? Bildiğin- Herneyse umrumda değil zaten."

"Değil mi?"

Omzunu tutarak yanıma kadar gelip yavaşça kendini yanıma bırakmıştı. Bununla kafamı yanımdaki bedene çevirip kısık gözler ile bakmaya başladım.

"Umrumda değil."

Kelimelerin üstünde basarak umursamazca konuştum. O ise bana daha çok yaklaşıp koltukta sıkışmamı sağladı. Ardından acelesi yokmuş gibi yüzüme eğildi ve beni şaşırtarak burnuma küçük bir buse kondurdu. Ben şaşkınlıkla kaşlarımı kaldırırken o geri çekilmeden dudaklarımın üstüne sırıtarak fısıldadı.

"Peki, öyle olsun Çilli. Umrunda olmasın."

"Olmasın..."

Diye kısıkça fısıldayıp yavaşça yutkundum. Dudaklarımızın arasında milimlik bir mesafe vardı ve böylece her dudaklarımızı oynatışımızda birbirine sürtmekten kaçamıyordu. Yeniden karnıma küçük bir sızı girmişti ve bunun yanı sıra deli gibi atan kalbim de göğüs kafesimi çok kötü zorluyordu. Her yakınlaştığımızda böyle hissetmeye alışamıyordum.

"Ah, karnım acıktı benim."

Diyerek aniden geri çekilmesi ile kaşlarımı çattım.

"Zıkkım ye!"

Hızlıca konuşup bakışlarımı ondan çekerek kollarımı göğsümde bağlamıştım. Aptal herif beni böylesine heyecanlandırdıktan sonra böyle bir şey demesi sinirimi bozmuştu.

"Bu halimle yemek yapamam."

"Yapma o zaman."

"Ama açım."

"Benden hiç isteme Polis Bey. Zehirlenmek istiyorsan seve seve yaparım o da ayrı..."

Diyerek yandan parıldayan gözlerine kısa bir bakış attım. Ah, gözleri neden bu kadar güzeldi?

"Polis beyi artık bir kenara mı bıraksak Çilli."

"Sende çilliyi mi bıraksan Polis bey?"

Beklemeden cevap vermem ile bir çocuk misali dudakları yavaşça büzülmüştü. Sınırlarım ile oynuyordu resmen!

Risky Love/Hyunlix√Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin