O gece hiç uyumadım desem sanırım yalan söylemiş sayılmam. Bütün gece boyunca yaptığım şeyi düşündüm. Aslında hiç de kötü hissetmiyordum.
Bu hayat beni bu şekilde eğitmişti.
Ama kötü hissetmem gerektiğini düşünüyordum.Güneş yavaş yavaş kendini göstermeye başladığında artık kalkıp büyük gün için hazırlanmam gerektiğini anladım.
Kendimi duşa attığımda aklımı kurcalayan konu değişmişti. Şimdi ise yeni patronum olacak adamı düşünüyordum.
Ronny Depp?
Harry Depp?
Neydi şu adamın ismi. Bir türlü aklıma gelmiyordu.Duştan çıktığım an hemen dün geceden açık bıraktığım onun hakkında haberlerin olduğu siteye tekrar baktım salondaki minik masanın üzerine bıraktığım tabletten.
Johnny Depp...
İsmi buydu.
Bizim dergiden her zaman daha iyi iş çıkarmış gibi görünüyordu şöyle bir bakınca. Bay Connel'ın bu uğraşının boşuna olmadığını anlamamı sağlamıştı.Benden birkaç yaş büyük olmalıydı. 30'larının sonundaymış gibi görünüyordu resimlerinde.
Tabletteki onun hakkında bilgilerden ayrılabildiğimde evimde neredeyse en fazla kullandığım odaya gittim. Neresi olduğunu anladınız.
Dünkine nazaran bugün kıyafet seçemiyorum. İlk önce beyaz bir takım seçtim. Ama sonrasında beğenmedim. Kırmızı bir etek üstüne siyah bir büstiyer seçtim. Aynı şekilde tekrardan beğenmedim. Ergen kızlar (!) gibi kıyafet seçmeye çalışıyordum. Bu hareketlerim lisenin ilk yıllarını hatırlatmıştı bana.
Sonunda simsiyah bir takım giymekte karar kıldım. Ve böylelikle sabah rutinim devam etti. Kahvecimden kahveyi aldım, taksi buldum... Ama bugün ve gelecek günler için tek fark artık farklı bir şirkete gidecektim. Rutini değiştiren tek olay bu olsa gerekti.
Moonlight'ın önünde durunca taksi ödemesini yapıp indim.
Herkes ilerlerken koca kaldırımda bir tek ben olduğum yerde duruyor ve karşımdaki binaya bakıyordum. Bu binayla çok anılarım olacakmış gibi hissettim içimde bir yerde ve diğer insanlara uyarak ben de yürümeye başladım ve içeri girdim.
Moonlight mimari bakımdam da gerçekten bizimle karşılaştırılırsa daha öndeydi. Oldukça modern ve göze güzel gelen bir şekilde dizayn edilmişti iç mimarisi.
Etrafı izlemekle çok oyalanmayıp danışmaya ilerledim.
Claire: Günaydın.
Danışmadaki kız: Günaydın.
Claire: Ben Lauren Eva, Bay Depp'le bir görüşmem vardı.
Bay Connel'ın görüşmem için randevuyu sahte bir isim ve sahte bir cv'yle aldığını dün akşam mesajından öğrenmiştim.
Danışmadaki kız: Bay Depp sizi bekliyor Bayan Eva. 4. Kat koridorun sonu.
Claire: Teşekkürler, iyi günler.
Danışmadaki kız: Rica ederim, iyi günler.
Dediği gibi asansöre bindim ve 4 yazan butonu tıkladım. Saniyeler sonra dediği odaya doğru yürüyordum. Odaya yaklaştıkça başım dönmeye başlıyordu. Hayatımda ilk defa böyle bir şey yapıyordum. Ama soğukkanlılığımı korumam gerektiği de ayrı bir gerçekti.
Neyseki bu konuda iyiydim. Yine bu hayat sayesinde...Kapıyı tıklatıp araladım.
Claire: Bay Depp?
Kapıyı sonuna kadar açtım ve içeri girdim. Ardımdan kapanan kapının sesi beni hala fark etmemiş, önündeki dergilere bakan adamın bana bakmadını sağladı sonunda.
Johnny: Bayan Eva?
Claire: Evet, benim.
Johnny: Lütfen oturun.
Onu resimlerden değil de kanlı canlı karşımda görmek daha bir garipti. Yani düşünsenize, ünlü birini karşınızda oturmuş size bakarken görüyorsunuz...
Johnny: Kendinizi biraz tanıtır mısınız Bayan Eva?
Önündeki dergileri kaldırıp sahte cv'm olduğunu düşündüğüm bir kapıdı incelemeye başladı.
Claire: Tabii. Ben Lauren Eva...
Yaklaşık 3-5 dakika boyunca Bay Connel'ın bana fotoğrafını gönderdiği cv'yi ezberimden Bay Depp'e anlatırken o lanet şeyin sahte olduğunu anlamamalarını umuyordum. Ama şöyle de bir şey vardı ki, Bay Connel her şeyi en ince ayrıntısına kadar incelemişti. Artık nasıl yaptıysa anlamayacaklarından emin olan bir tarafım da vardı.
Johnny: Açık konuşmak gerekirse göz kamaştırıcı bir cv'niz var Bayan Eva.
Claire: Teşekkür ederim.
Gülümsedim. Elimden geldiğince içten ve samimi davranmaya çalışıyordum ona karşı.
Johnny: Size tek bir soru soracağım. Ve eğer istediğim gibi bir cevap verirseniz Bayan Eva, o zaman işi size vermeyi kesinleştirebilirim.
Claire: Pekala...
Johnny: Neden sizi seçmeliyiz?
Hemen cevap vermedim. Akıllıca düşünüp akıllıca bir cevap vermek zorundaydım. Yoksa her şey başlamadan biterdi.
Claire: Çünkü bir nedeni yok. Beni seçmenizin bir nedeni yok Bay Depp, beni diğer adaylardan ayıracak tek şey varsa onun da cv'im ve başarım olduğunu düşünüyorum.
Johnny: Sizden tam da böyle bir cevap bekliyordum Bayan Eva. Aramıza hoşgeldiniz.
Ayağa kalkıp masanın üzerinden bana elini uzattı. Ben de aynı şekilde uzanıp o eli sıktım.
Claire: Hoşbuldum.
Johnny: İsterseniz bugün başlamanıza gerek yok. Yarın ilk gününü olsun burada.
Claire: Tamamdır Bay Depp, teşekkür ederim.
Johnny: Hoşçakal Lauren.
Claire: Lauren mı?
Johnny: Evet?
Bir anlık sevinç boşluğuma gelmişti. Şu Lauren ismine zor alışacak gibiydim. 30 senedir herkes Claire derken birden Lauren olması, normal olarak afallatmıştı. Ama bir şekilde de bu durumdan kurtulmalıydım.
Claire: Şey... Genelde Bayan Eva diyor herkes. Tabii birden Lauren duyunca.
Johnny: Bazen bana da oluyor.
Güldü.
Gülmesi sanırım iyi bir şeydi.
Aynı şekilde karşılık verip kendimi attım oradan.Dün gece hesabıma gönderilmiş $50.000 geldi aklıma. Yapabileceğim en iyi ve en sevdiğim şeyi yaptım.
Alışveriş!Gün sonunda $50.000 birkaç saat içinde tükenmiş ama mükemmel parçalar alınmıştı. Eve doğru yürürken yarın olcakları düşündüm. Umarım bu işi elime ayağıma bulaştırmam diye düşündüm içimden.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Wrong Choices|Johnny Depp
Fiksi Penggemar"Para için aşkından vazgeçer miydi bir insan? Elbette geçerdi Ama ben geçmedim..." Hayatı yanlış seçimler üzerine kurulmuş, hayatın onu kötü biri yaptığı bir kızın "Onun" sayesinde düzelmesini anlatan bir hikaye...