blackbear - idfc
***
gözlerimi ovalayarak mutfağa girdim, girer girmez biri tarafından bileklerim tutulmuş, gözlerimden indirilmişti.
gözlerimi kırpıştırıp jimin'e baktım. "günaydın."
"günaydın." gülümsedi. "gece geç geldim, görüşemedik." beni tezgaha çekiştirdi.
"uyuyakalmışım beklerken." beni tezgaha oturtmasına izin verdim. "çok mu geç geldin?"
"güneş doğuyordu en son." elime salatalık verdi. "doğrar mısın?"
onaylayan mırıltılar çıkardım. "işe mi gideceksin? gece de çalışmışsın. bugün izin günü mü?"
"akşam üzeri gideceğim. ama planın falan varsa işine bak sen. uyurum ben muhtemelen."
yine onaylayan mırıltılar çıkardım. salatalık doğarken yavaş yavaş uyanıyordum. dün yoongi'yle konuştuğumuz şey aklıma gelince tamamen uyanmıştım. "haberin var mı bilmiyorum ama..." diye söze başlayınca bana baktı. "yoongi ve taehyung..."
"evleniyorlar mı?" diye sordu huysuzca.
"yok, ayrılmaya çalışıyorlar. yoongi ayrılmak istiyormuş, taehyung buna izin vermiyormuş."
kaşlarını çattı. "ne? ne izin vermemesi?"
"dün yoongi'yle lafladık da biraz..." mırıldandım. "sürekli kavga ediyoruz diyor."
"neden ayrılmak istiyor?"
"taehyung'un bu tavırlarından çok sıkılmış, bazen çok paronayaklaşıp beni çok bunaltıyor dedi. ayrıca hoseok'un durumuyla ilgili sürekli tartışıp duruyorlarmış. bazen sinirden gözü görmüyor korkuyorum dedi. bir aydır falan ayrılmaya çalışıyormuş ama korkusundan üstüne de gidemiyormuş."
jimin ocağın altını kıstı, tamamen bana dönüp elini beline koydu. "neden bana söylememiş? keşke bana söyleseydi. aptal taehyung. neyine rahat bırakmıyormuş çocuğu? ben onun boyunun ölçüsünü bir alayım. izin vermemek ne, hayvan herif!"
"ben ayrılmak istesem sen de böyle mi yapardın?"
derin bir nefes aldı. "ayrılmak istememekle karşı tarafı zorla ilişkide tutmak çok farklı şeyler. bu soruyu sormanı ve bu endişenin nedenini anlayabiliyorum. gözünde böyle biri olmam normal, hele de son olaylardan sonra. ama hayır jungkook. seni kaybetmemek için her şeyi yaparım evet, seni zorlamak dışında. sinirimi kontrol edemeyen bir insan olduğumu söylüyorlar, sana da söylüyorlardır dikkat et diye. böyle bir şey yok. sinirimi doğru yere yönlendiriyorum sadece. buna inanıp inanmamak sana kalmış ama ben sevdiklerime kendi ellerimle zarar verecek kadar kontrolü kaybetmedim hiçbir zaman."
gözlerim doluvermişti. kendimi çok suçlu hissetmiştim bu şüpheye düştüğüm için, bunu jimin'e hissettirdiğim için. yanına kayıp kollarımı açtım. kollarımın arasına girdiğinde sarıldım ona, o da bana. ne diyeceğimi bilemedim bir an. jimin de çenesini omzuma koymuş öylece sarılıyordu.
"ben izin vermem." dedim burnumu çekerken. "ayrılmak istesen yani. yapışırım sana bırakmam."
güldü. "öyle mi?"
"evet öyle. başka biri falan olsa hele, önce onu öldürürüm sonra seni."
"sen gittikçe bana benzemeye başladın." geri çekildi ama hala kollarımın arasındaydı. "sana hiç yakışmaz katil olmak."
"etme o zaman."
güldü gözyaşlarımı silerken. "etmem." yanaklarımı öpüp sıktı. "ağlayınca çok tatlı oluyorsun."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
🎩 Harika ♯ Jungkook ✓
FanfictionHARİKA | ritmi hissediyorum tek başıma dans ediyorum çünkü tek başına dans etmekle bir problemim yok jungkook düğününden kaçarken bulduğu beyaz tavşan tarafından harikalar diyarına götürülmüştü. +20. şiddet, sh, !ntihar bahsi ve bilimum kötü tetikle...