15

137 16 150
                                    

çok trigger warning annecim.
çok şiddet var +30 bile konur buraya
dikkatli okuyun
öbdüm

öğrendiklerimden sonra geceyi zor etmiştim. jungkook'u uyutup evden kaçmak çok zordu. uyuyacak gibi değildi çünkü yapacağım şeyi anlamlıştı. ben de ilaç içirdim.

bu konuda yüzde yüz haklıydım. yarın beni azarlama hakkı yoktu.

namjoon'a yaptıklarını öğrendikten sonra tabi ki onları öldürecektim. eğer biricik bebeğime de dokunmuş olsalardı sadece işkenceleri uzardı.
bu saatten sonra hiçbir şey onları hayatta tutamayacaktı.

bugüne kadar hiçbir hedefimi tutamadığı gibi.

camın pervazında çömelmiş doğru anı bekliyordum, banyo olduğunu düşündüğüm yerin ışığı yanıyordu. içerideki su sesi kesildiğinde maskemi burnuma çektim. yavaşça pervazdan inip camın arkasına saklandım.

adam banyodan çıktığında onun ağzını kapatıp bulunduğum odaya çekmem saniyelerimi almıştı.

artık günlük rutin olarak üç öğün birilerini gizlenerek rehin aldığım için profesyonelleşmiştim.

başka neyde profesyonelleşmiştim biliyor musunuz?

maskemi indirdim cebimden çıkardığım çakıyla. "sesin çıkarsa ölürsün. duydun mu?" fısıldadım ağzını kapattığım adama, başını salladı. elimi çektim ve kolumu boynuna doladım.

"ne istiyorsun! istediğini al." dedi fısıldayarak.

"zaten alacağım babalık." çakımı ağzıma koyup adamı kelepçeledim, yere attım. çakımı ağzımdan çektim.
"dışarıdan bakınca da insana benziyorsun." yüzümü buruşturdum istemsizce. "hangi elinle zorladın çocuğu, söyle. bu süreci ikimiz için de kısa keselim."

"neyden bahsediyosun?"

"sen benim neyden bahsettiğimi gayet iyi biliyorsun."

yutkundu korkuyla titrerken. zifiri karanlıkta bile alnındaki ter damlalarını görebiliyordum.

namjoon'un da ne kadar korktuğu geldi, daha da bilendim. çakıyı sıktım.

"bununla mı? yaptın?" penisini gösterdim bıçağın ucuyla. "hasta herif. zevkini siksinler senin." pantolonunu kestim. "keşke küçükken hadım edilseydin. o iş de bana kalmış."

kökünden kestiğim parçayı bir kumaşa sarıp cebimdeki poşete koydum. "evet, güldük eğlendik."

ayağa kalktım. "sen biraz acı çekmeye devam et istersen." ona eğildim, kafasını tek elimle tuttum, çakımı gözüne saplarken tereddüt etmemiştim. etseydim girmezdi, tecrübe edilmiş bir manyakça şey daha. diğer gözünü de oyduktan sonra içimdeki öfkenin dinmediğini hissetmek beni daha da sinirlendirmişti.

bir yandan asıl ruh hastasına gidip her bir hücresine acı çektirmek için yanıp tutuşuyordum, öte yandansa bu adam yeterince acı çekmiyordu. normalde planım onu bu halde bırakıp diğer işimi hallettikten sonra geri dönüp işini bitirmekti, bütün gün bu adamın acı çekmesini başında durup izleyemezdim, vaktim kıymetliydi. ama çığlıkları yeterli değildi.

ve ben yarım iş yapmaktan nefret ederim.

doğruldum. ayağımla eskiden penisinin olduğu yere basarken bir yandan düşünüyordum.

adamın çığlıkları artarken homurdandım. "karını bağladım gelemez, susarsan bir şey düşünüyorum."

bir yandan saati kontrol ettim, jungkook kısa bir süre içinde uyanırdı. buraya gelmesi en istemeyeceğim şeydi gerçekten.

🎩 Harika ♯ Jungkook ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin