" Hayır. " Yavaşça başını salladı, hala gülümsüyordu. " Sensin. Gerçekten sensin. "
Jungkook, son nefesini veren çoğu insanın yaptığı gibi, adamın orada olmayan birini gördüğünden emindi. " Adınız ne? " diye sordu tekrar.
" Senin için gelecek. Başladığını söyle, geliyorlar. " Sesi inceydi, soluyordu. " Bir değil, ikisi de. "
Adamın söyledikleri hiçbir anlam ifade etmiyordu. " Kime söyleyeyim? "
Yerdeki adam uzandı ve elini yavaşça Jungkook 'un göğsüne koydu. Tekrar gülümsedi, gözleri meraka benzer bir şeyle parladı. " Anahtara dokundum. "
" Neyin anahtarı? " diye sordu.
Ölmekte olan adam güldü. " Söylediklerimi Taehyung'a söylemelisin. Seni bulacak, Ailig ."
/////****////
Taehyung yüzünde korku ve kararlılık karışımı bir ifadeyle doğrudan ona baktı. " Bizim ne olduğumuz hep değişik şekillerde anlatıldı. Binlerce yıldır pek çok kültürde pek çok isme sahip olduk. Vrykolakas, Ubyr, Strigoi..." Taehyung güçlükle yutkundu. "—Vampir. "
Vampir.
" Farklı vampirlerin farklı becerileri vardır. Bazıları gibi benim de sıçrama yeteneğim var. "
" Başka hangi farklı beceriler? "
" Jimin insanların DNA 'larını okuyabilir ve Rose nesneleri buza çevirebilir. "
//////*****/////
" Hayatı ilk kez tehlikeye girdi? " diye sordu Taehyung.
Bir anlık sessizlik oldu; sonra Jimin " Hayır. " diye yanıtladı.
Acı dolu bir hırlama havayı yırttı. Jungkook kaçmalıydı, deli gibi korkmalıydı. Ama bunların hiçbiri olmadı. Ses Taehyung'a aitti ve bu ses, onu daha önce hiç hissetmediği gibi deldi. Hırıltı acı dolu bir hırlamaya dönüştü ve Jungkook harekete geçti. Ne yaptığının farkında bile olmadan, bilinçli bir kararı olmadan, bir anda silahını Jimin 'in kafasına doğrultmuş, Taehyung 'un önünde duruyordu.
" Ondan uzak dur! "
Jungkook 'un kendi sözleri onu hayrete düşürmüştü. Ona bunu söyletecek düşünceyi, neden harekete geçtiğini hatırlayamıyordu. Ya da iki vampir arasında durup birini tehdit edecek kadar ne düşünmüş olabileceğini? Sadece Taehyung'u koruması gerektiğini biliyordu. Ne pahasına olursa olsun, sahip olduğu şeyi korumak zorundaydı...
Sağ elindeki silahı indirdi ve sol elini Jimin'e doğru, teslimiyet ve özür dilercesine havaya kaldırdı. Başını salladı, az önce yaptığı şeyi kendi beyni bile işleyememişti. En az kendisi kadar şok olmuş görünen Taehyung'a bakmak için döndü. " Bu da neydi öyle? " diye ona sordu. " Neden bunu yaptım? " Taehyung cevap vermedi ama dudaklarında bir gülümseme belirdi. Jungkook özür dilemek için Jimin ve Rose'a döndüğünde onların da gülümsediğini gördü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KEY - Taekook
FanfictionDedektif Jeon Jungkook, tuhaflıklarla her zaman içli dışlı olmuştur. Sonuçta, hayatı açıklanamayan bir dizi tuhaf olaylarla dolu. Ancak yaralı bir adam, şifreli bir konuşmadan sonra gözlerinin önünde toza dönüştüğünde, tuhaflığa bakışı sonsuza dek d...