" Seninle daha fazlasını istiyorum. Seninle her zaman daha fazlasını isteyeceğim. " diye fısıldadı. Taehyung 'un soluk teni ışıkta gümüşi görünüyordu ve parmaklarını göğsündeki gümüş yara izinin üzerinde gezdirdi. " Seni insan olarak istiyorum. " Sonra dişlerini ortaya çıkarmak için başparmağını vampirin alt dudağına kaydırdı. " Seni vampir olarak istiyorum. "
" Yapamayız..." Taehyung olduğu yerde biraz sindi, kelimeleri söylemeye istekli değildi.
" Delice seks yapamayız mı? " diye onun için tamamladı Jungkook. Bir kez daha bedenlerini sertçe birbirine bastırarak. " Çünkü seks ısırmak demektir. " Taehyung bir öpücükle susturduğu utangaç bir kahkaha attı. " Kayda geçmesi için söylüyorum Taehyung, " diye mırıldandı. " Sabırsızlıkla bekliyorum. Seksi, beni ısırmanı..."
////****////
" Ben hiç araba kullanmadım. "Jungkook buna inanamıyordu. " Sen ne-?"
Taehyung kıkırdadı. " Dediğin gibi, hiçbir zaman ihtiyacım olmadı. Bir yerde olmam gerekirse, oraya atlarım. "
" Ama kullanmak ister misin? "
" Bir gün. "
" O zaman ben sana öğretirim. "
Jimin aniden kapıdaydı. " Ve bana? "
Jungkook güldü. " Tabii ki! " dedi. Jimin o kadar güçlü gülümsedi ki gözleri neredeyse kaybolmuştu. " Bütün bu karmaşa bittiğinde, hepinizi arabaya bindireceğim. "
////****////
" Evet. " dedi Jungkook, köşedeki güvenlik kamerasına ve ardından polise bakarak. " Park Seo Joon'a ve bölümümdeki tüm çocuklara benim için bir mesaj iletmeni istiyorum. Her zaman bana güldüler ve bana deli dediler, onlara şunu söyle: İşin yarısını bile bilmiyorlar. Dışarıda başka bir dünya var ve hakkında hiçbir fikirleri yok. " Sonra tekrar kameraya baktı. " Ve Seo Joon, bunu istifam olarak kabul et. Ben kayıp falan değilim, kaçırılmadım, sen bir pisliksin ve işi bıraktım. " Kısa konuşmasını bir selamla noktaladı.
Daireye geri döndüklerinde Jungkook hala gülüyordu, sıçramanın etkileri artık sadece bir yankı gibiydi. Ancak gelir gelmez sağ taraflarında panik halinde bir hareket fark ettiler. Taehyung hızla yelekleri yere fırlatarak bir anda önününe geçerek tehditkar bir biçimde dişlerini gösterdi. Jungkook gözünü bile kırpmamıştı. O kadar hızlıydı. Taehyung odayı taradıktan sonra ortalıkta gerçek bir tehdit olmadığını ama yine de bir endişe kaynağı olduğunu anlayarak bir parça da olsa gevşedi. Bogum, Bes ve Eleanor oradaydılar, o kadar hızlı konuşuyorlardı ki Jungkook onları zar zor anlayabiliyordu ama yüzlerindeki ifadeyi tanımıştı. Bir şeyler yanlıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KEY - Taekook
FanfictionDedektif Jeon Jungkook, tuhaflıklarla her zaman içli dışlı olmuştur. Sonuçta, hayatı açıklanamayan bir dizi tuhaf olaylarla dolu. Ancak yaralı bir adam, şifreli bir konuşmadan sonra gözlerinin önünde toza dönüştüğünde, tuhaflığa bakışı sonsuza dek d...