🎗
Üzerimdeki siyah saten elbiseyi elimle düzelttiğimde su dalgası yaptırdığım ve şu an özgürlüğünü ilan eden saçlarımı elimle dizginlemeye çalışıyordum. Karşımda bir gece clubünden farksız duran yer, şimdiden tüm sövgülerimi kazanmayı başarmıştı. Topuklarımdan çıkan tok sesler eşliğinde gösterişli villaya doğru adım atmaya başladım.
Alara partilerden kesinlikle haz etmiyordu. Ama Alara Akay, parti delisiydi. Mavi göz'e söylediğim gibi, ben yıllardır maske takıyordum. İşin kötüsü, maskesiz halimden kendim bile çekiniyorken, insanlara gösterme fikri beni fazlasıyla geriyordu. Villanın açık olan kapısından içeri girmemle beraber, alkol ve ağır parfüm kokusu yüzümü ekşiltmeme neden oldu.
Belki de şu an evde olup saatlerce meditasyon konuşmalarıyla hiç huzur bulmayan ruhumu, sanki huzura kavuşturacak olan, içi boş sözleri dinlemem daha yararıma dokunurdu, bilemiyordum.
Adımlarımı kapıdan dışarıya atmamak için hızla içeri daldığımda hiç hesaba katmadığım bir şey vardı;
Kalabalık...
Ucuz samimiyetsiz kahkaların dört döndüğü, amaçları yarın sabaha yalnız uyanmamak olan şımarık zengin bebelerinin, ilk öpücüğünü gerçek aşkına saklayan flimlerdeki masum, başrol kızları kendine idol olarak belirlemiş bi takım varoş kızların dibine düşmesini izlemeye başladım.
Beyaz atlı prens beklemek yerine sanırım beyaz bir at sahiplenebilirdim.
Sahte gülümsememi dudaklarımdan eksik etmemek için büyük bir uğraş gösterirken, tek düşündüğüm şu ağır parfüm ve alkol kokusundan kurtulup, biraz temiz hava almaktı.
Eğlenmeyi bilen biriydim. Ama eğleneceğim insanların bile kim olduğuna dikkat edenlerdendim. Eğer öyle olmasaydım belkide şu içerdeki kızlar gibi bugün eğlenip, ertesi gün evlenme hayalleri kuruyor olabilirdim.
Arka bahçenin sürgülü kapısını açmamla derin bir soluk aldım. Rahatlamıştım. Etrafa kısaca göz attığımda içerdekine nazaran daha sakin bir eğlence yaşandığını fark ettim.
Havuzun etrafındaki şezlonglarda oturmuş gülüp eğlenen insanlar, içerdeki o erkek senin, şu kız benim muhabbetinden daha keyifli görünüyordu.
Merdivenlerden inip kokteyl masalarının yanına gittiğimde ortaya koydukları çerezlerden bir kaçını ağzıma atıp, mideme yolladım. İçerden gelen boğuk müzik sesiyle tırnaklarımı masaya vurarak ritim tutturmaya başladım. Bu gece kesinlikle sarhoş olmamam gerekiyordu.
"Alara?"
Kafamı çerezlerden kaldırdığımda, üzerinde parlak pembe mini elbiseyle bana yaklaşan Pelin girdi görüş açıma. Pembe elbisesi vücudunu sıkı sıkı sarmış, yapılı sarı saçları beline kadar geliyor ve onu tam bir barbie bebek gibi gösteriyordu. Dudaklarındaki parlak pembe glossta beni onaylar nitelikteydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐒İ𝐍𝐒İ𝐑𝐄𝐋𝐋𝐀
Roman pour Adolescents❝geçmişi olmayan birini geleceğiyle korkutamazsın.❞ Kelebeğin ömrü 3 gündü. Birinde güldü, Birinde söndü, Birinde öldü. O gün, kelebeğin özgür olduğu son gündü. Gökten düştü Yerde öldü üçünü de gördü... ♕KIRIK KANATLAR SERİSİ♕