𝟒𝐒|❝SİNDİRELLA❞

15.5K 938 546
                                    


Selam kelebeklerim!
Kitabı önceden yazdığımı söylemiştim değil mi bakınız bu da açıklaması IJPSEKĞOSSPKK

'Okullar açılıyor mlsf ve ben sanırım bu kitabı okul dönemi yayınlıyacağım. Hiç okunmaz gibime geliyor...
Neyse negatif olmayalım. Umarım beğenirsiniz'

Umduğumdan çok daha iyi bir başlangıç yaptığımızı düşünüyorum. Bunun için teşekkürler.

Zor bir dönemden geçiyorum ve anlayışınız için teşekkür ederim. Yorumlarınız beni çok motive ediyor. Özellikle bölüm yazma konusunda da büyük bir yardımız oluyor o yüzden satır aralarına yorum yapma zahmetinde bulunursanız çok sevinirim çünkü ben onları okuyup çook gülüyor ve seviyorum. İkiyüzcük yorum gelsede mükemmel olur ŞİKNDDONİŞEDNKŞ

Yıldızımızı da ışıldatarak bana bir beşlik çakmayı unutmayın!

Yıldızımızı da ışıldatarak bana bir beşlik çakmayı unutmayın!

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

İlizyondu.

İmek ilmek işlediğim bu hayatım koca bir ilizyondu.
Kandırdığım kişiler o kadar fazlaydı ki, bir süre sonra kendimi de kandırdım. Benden geriye hiçbir şey kalmadı, Kader'den de öyle. Kader'in papatyaları soldu, Alara ağladı. Çok kayıplar yaşadım. Kazanmadan kaybettiğim çok oldu. Hayatımda değer verdiğim iki kişiyi kaybettim. Annemle Toprağı...
Bu kayıplar can yakmakla kalmadı, beni de yaktı.
Kanatlarım yandı yerini karanlığa bıraktı. Her kayıp can yakar ama en büyük kayıp nedir biliyor musunuz? İnsanın kendini kaybetmesi. Benliğini kaybeden biri nasıl bulunabilir sizce? Uçsuz bucaksız bir uçurum kenarında bulabilir misiniz mesela? Veya sonu görünmeyen bir yolda? Bir cevabınız yoksa ben cevaplayayım, kendini kaybeden birini kimse bulamaz.
Siz kendinizi bulmadıkça kimse sizi o kaybolduğunuz boşluktan çıkaramaz. Nerdeydim, ne yapıyordum?
Bu baloda bu elbisenin içerisinde ne işim vardı, bu elini tuttuğum adam kimdi? Ben kimdim? Geçmişimin bana bahşettiği o mükemmel adam karşımdaydı. Ve ben koşup ona sarılmak yerine öylece dikiliyordum. Gidip ne yapabilirdim ki? Beni tanımazdı... Daha ben kendimi tanıyamazken onun tanıması imkansızdı. Aynaya baktığımda gördüğüm kişi bir prensesti. Pespembe dünyasında hayatını yaşayan şımarık bir prenses.
İşin kötü yanı, o prenses bendim. Kül kedisinin yaptığı gibi bir gecede bırakamamıştım geçmişimi. Prensesliğe ayak uyduramamıştım. Bunu demin beni tökezleten topuklularımdan da anlayabiliriz. Sindirellanın aksine
Yalanlarla doldurduğum bu süslü dünya, acılarımın soluğuydu...

Ve bu acılar, şu an beni soluksuz bırakmıştı. Bulanık gören gözlerimle izlediğim adam, kulağındaki telefonuyla birlikte kapıya yöneldiğinde tek düşündüğüm gittmek olmuştu. Zihnimden geçen tüm düşüncüleri susturup gittmek için adım attım.

𝐒İ𝐍𝐒İ𝐑𝐄𝐋𝐋𝐀Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin