Selamlarr millet!
Yarın ramazan biliyorsunuz ki. Şimdiden hepinizin ramazanınızı kutlarım. Bölümü bir türlü atamadım kusuruma bakmayın bazı aksaklıklar yaşandı...Bu sıralar bölüm yazma konusunda motivem baya bir düşüyor, yükseltmeme yardımcı olmak adına bölüm arası yorumlarınızı görmek bana epeyce yardımcı olur. Yıldızımızı aydınlatmayı da unutmayınızz, şimdiden hepinize teşekkür ederimm
Medya: bölüm şarkısı
Mutfaktan çıkıp hızla salona geçmiştim. İkili koltuklardan birine oturup mini elbisemin izin verdiği kadar bacak bacak üstüne attım. Gerginliğimi bastırmak adında derin bir nefes aldığımda saçlarımı geriye doğru savurdum.
Kapının açılmasıyla birlikte Nimet ablanın sesi değdi kulaklarıma. "Hoş geldiniz." ardından Tarık beyin ona yarım yamalak verdiği selamla beraber, teyzem kapıya döndü. Yüzünde geniş bir gülümseme yayılırken yanağında bulunan iki uzun gamze ortaya çıkmıştı. koltukların kolluklarını kavrayıp ayaklandığında bende ayağa kalkmıştım. Yüzüme en sahici gülümsememi ekleyip birazcık rol yapacaktım sadece. Ne vardı ki bunda? Arkamı döndüğümde Tarık bey ve elinde büyük bir buketle 32 diş sırıtan Poyraz girmişti görüş açıma.
Umarım yemek ayağına beni istemeye falan gelmemişlerdir.
Kaşlarımı çatıp onlara bakmak yerine, yüzüme yerleştirmiş olduğum sahte tebessümle içeri geçen iki adama baktım.
"Hoşgeldiniz."
Teyzemin keyifli sesiyle beraber Tarık beyle birbirlerine sıkıca sarıldılar. İkisinin bu kadar samimi olduğunu yeni fark ettmiştim. Teyzemin değer verdiği bir müşterisi olduğunu bende biliyordum. Ama bu kadar samimi olduklarını yeni öğrenmiştim doğrusu. Kaşlarım havalandığında bakışlarımı sarılan ikiliden kaçırdım.
Birbirlerine aşık olma ihtimalleri olabilir miydi acaba?
Teyzem her onu gördüğünde ifadesiz suratı gidiyor, keyifi yerine geliyordu. Kaçırdığım gözlerimi biriye sabitlemek için etrafımda küçük bir arayışta bulunduğunda yeşillerim, Poyraz'ın üzerinde durmuştu.
Üzerine giyimiş olduğu siyah beyaz kareli gömleğinin bir kaç düğmesi açıktı. Siyah pantalonu ve beyaz ayakkabılarıda ona gayet hoş bir hava katmıştı. Bana göre fazla gündelik giyinmişti. Ben ona nazaran, özel bir davete gidiyor gibiydim.
Elimde olsa böyle mi giyinirdim?
Tabii ki evet.
Süslü biriydim. Özenli giyinirdim. Teyzemin baskıları haricinde zaten aşırı sadelikten kaçınırdım. Sadelik hoştu, ama bana göre fazlası bakımsızlıktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐒İ𝐍𝐒İ𝐑𝐄𝐋𝐋𝐀
Roman pour Adolescents❝geçmişi olmayan birini geleceğiyle korkutamazsın.❞ Kelebeğin ömrü 3 gündü. Birinde güldü, Birinde söndü, Birinde öldü. O gün, kelebeğin özgür olduğu son gündü. Gökten düştü Yerde öldü üçünü de gördü... ♕KIRIK KANATLAR SERİSİ♕