Okuyun bakalım
Sabah yüzümde hissettiğim öpücüklerle uyandım. Kokusundan Alp olduğunu hemencecik anladım tabiki. Yanıma uzanıp beni kollarının arasında çekti bende itiraz etmeden sokuldum ona ve sıkıca sarıldım.
"Günaydın Yazgı hanım. Artık uyansanız mı diyorum acaba. Malum saatlerdir yatıyorsunuz. Yani en sonunda Mert abim bir şey oldu sanıp odaya girdi sonra senin horlamandan uyuduğunu anlayıp rahatladı adam.
"Alp yalan söyleme aslanım. Ben horlamam. Hem çok yoruldum ya dün o yüzden bu kadar çok yattım. Saat kaç ki."
"11'e 20 var."
"Erken işte daha. Hadi yatalım." dedim ve daha sıkı sarıldım.
"İnan ki bende çok isterdim ama buraya seni uyandırmak için gönderildim. Kahvaltı hazır bizi bekliyorlar." dedi ve kalktı tabiki beni de kaldırdı. Elleriyle yüzümü sıkıştırdıktan sonra iki yanağımdan da öptü.
"Hadi bitanem hazırlan ve gel bekliyoruz seni." son bir kere daha öpüp odadan çıktı.
Gözlerimi ovuşturduktan sonra yataktan çıktım. Elimi yüzümü yıkadıktan sonra tam olarak ayılmıştım.
Bugün Karahanlarla buluşacaktım. Bizimkilere ise arkadaşlarımla buluşacağım diyecektim. Daha önce de küçük yalanlar söylediğim olmuştu ama bu sefer ki söylediğim en büyük yalan olacaktı galiba. Allah'ım sen bir daha böyle durumlara düşürme. Amin.
Hızlıca kıyafetlerimi seçerek giyindim. Güzel ve sportif bir kombin hazırlamıştım.Yüzüme hafif dokunuşlar yaptıktan sonra saçlarımı tarayarak açık bıraktım. Saçlarımın doğal hali çok hoş görünüyordu.
Daha fazla oyalanmandan kahvaltıya inmek için odamdan çıktım. Yüzümde oluşan samimi gülümsemeyle aslanlarımın yanına geldim.
"Günaydın aslanlarım güne sizinle başlamak çok güzel." yüksek ve neşeli sesimle ortama giriş yaptım. Hepsi gülen yüzleriyle bana döndüler. Tek tek yanlarına gidip yanaklarını öptüm. Canlarım benim ya.
"Günaydın bitanem günaydın. Günümüzü güzelleştirdiğin için teşekkürler bebeğim." dedi babam.
Yerime oturduktan sonra tabağımı doldurmayı başladım. Yemek yemeyi çok severim yiyip yiyip kilo almayanlardan da değilim tabiki de kilo alıyorum ama fazla hareketli olduğum için çabuk eritiyordum.
Dışarı çıkacağıma dair bir şey söylememiştim daha. Şuan söyleyebilirim bence.
"Ben bugün arkadaşlarım ile buluşacağım." yalanımı söyledim.
"Bana söylemedin. Nereye gideceğiz?" Dedi Alp.
"Hayır Alp seninle değil sadece ben gideceğim. Kız kıza bir şeyler yapacağız işte."
"Kimmiş o kızlar? Sen bensiz bir yere gitmezsin ki. Benim de gelmem için başımın etini yiyen ikizim beni dışlar olmuş. Öyle olsun ikizim." Dedi alınmış bir ses tonuyla.
Hızla Alp'e doğru dönerek konuşmaya başladım.
"Hayır Alp öyle değil yani kızlar öyle dedi kız kıza takılalım diye yoksa ben seni dışlamam ki. Lütfen böyle düşünme." Dedim gözlerim dolu bir şekilde. Böyle düşünmesi beni baya kötü hissettirmisti zaten yalan söylediğim için yeterince kötü. hissediyorum.
"Aşkım yemin ederim şaka yaptım. Niye doldu gözlerin. Kurban olurum sana ben." diyerek bana sarıldı. Bende ellerimi sırtına koyarak daha sıkı sarılmamızı sağladım.Sanırım ağlamamı daha fazla tutamayacaktım. Sal gitsin Yazgı.
Yalan söyleme işi beni baya etkiledi iki tarafta üzülmesin derken umarım arada kaynayan ben olmam.
Mert abim yanımıza gelerek Alp'in ensesine vurup beni ondan ayırdı ve göğsüne doğru bastırdı. Mert'im.
"Saçma saçma şakalar yapma Alp. Yazgı duygusal bir dönemden geçiyor. Eğer onu bir daha böyle üzersen bende seni üzerim kardeşim."
"Abi ne saçmalıyorsun Allah aşkına her zamanki yaptığım şakalar işte nereden bileyim böyle olacağını. Hadi kardeş sarılması yapalım da gerginlik bitsin. Ağlama kız sende. "
Alp'de sarılmamızı katılınca duygu durumum az öncekine göre iyiye gitmeye başladı. Ne garip bir dönem.
"Ne oluyor ya anlayamıyorum bizi?" dedi aslan babam.
Telefonuma gelen mesajla birbirimizden ayrıldık. Telefonu cebimden çıkarıp ekrana baktım.
Çağan: Nereden alalım seni?
"Tamam yeter bu kadar duygusallık iyiyim ben hadi yerlerinize." Mert abim bir yanağımdan Alp'im diğer yanağımdan öperek yerlerine geçtiler. Bende Çağan'a cevap yazmak için WhatsApp girdim.
Siz: Aslında dediğim gibi ben gelebilirdim ama ısrar ediyorsun.
Siz: 'Konum'
Siz: Geldiğiniz zaman mesaj atın.
Çağan: En fazla 15 dakikaya ordayız güzelim.
Siz: Bu kadar çabuk mu?
Çağan: Yolun sonu sana çıkacağı için ayrı bir hızla geleceğiz.
Siz: Dikkatli gelin.
Çağan: Bizi kalpten götüreceksin yemin ederim.
Siz: İnsani bir şekilde dedim.
Çağan: Öyle olsun. :)
"Kızlarla mı konuşuyorsun?" dedi annem.
"Evet nerede toplanacağımızı konuşuyorduk anne."
"Nerede?"
"Konuşuyoruz işte daha abi. Neyse aslanlarım ben doydum bı elime yüzüme bakmak için yukarı çıkacağım size afiyet bal şeker bol bol et olsun. Ne böyle zayıfsın kilo al biraz." En son lafımı Alp'in saçlarını dağıtarak söyledim. Ve hızla yukarı çıkmaya başladım.
Karahanlara attığım konum evimize 5 dakikalık uzakta olan parkın konumuydu. 10-15 dakika odamda oyalandıktan sonra mesaj gelmiş ve mesajla birlikte sanırım Karahanlar'da gelmişti.
Çağan: Biz şuan konumun olduğu yerdeyiz. Seni bekliyoruz hemde 12 gözle.
Siz: Geliyorum.
Odamda çıktım ve aslanlarımın yanına gittim. Salonda oturmuşlardı. Alp telefonda oyun oynuyor,annem telefonda arkadaşıyla konuşuyor ve babam ve Mert'im konuşuyorlardı.
"Ben çıkıyorum hepinizi çok seviyorum. " hepsini kocaman kocaman öptüm
"Bizde seni çok seviyoruz bebeğim. Dikkat et ve her aradığımızda aç."
"Tamam."
Ve evden çıktım. Değişik hissediyordum kalbim heyecanlı ama değildi. Değişik işte diyorum ya. Tek dileğim sorunsuz bir şekilde bugünü bitirmek.
Parka doğru yaklaştığımda transporterın önünde duran civcivleri görmüştüm. Beni fark ettiklerinde hepsi dikleşti. Allah'ım sen büyüksün yarabbim.
Bismillahirrahmanirrahim.
Gelecek bölüm full Karahanlar ile beklemede kalın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAZGI DERİN /aile/
Teen Fictionİki aile.. Karahan ve Karaman Karışan bebek hikayesi.