20.

2.1K 140 14
                                    

Okuyun bakalım

Sınır
60vote
10yorum

Abimin sessizce özür dilemesinin ardından geri çekilip neden özür dilediğini sormak istemiştim ama abim geri çekilmeme izin vermemişti. Ve daha sıkı sarılmıştı.

Biz sarılmaya devam ederken kapının hızlı bir şekilde açılmasıyla abimle ayrıldık. Kapıya doğru baktığımda çatılı kaşlarıyla Baran duruyordu.

"Ben.. tuvaleti arıyordum. Yanlış yere girmişim." dedi sert sesiyle.

"Bizimkilere sorsan söylerlerdi, sende böyle podoslama şekilde odaya girmezdin." dedi Mert abim, onun gibi sert sesle.

"Şey ben sana göstereyim." diyerek yataktan kalkacakken Mert abim bileğimi tuttu.

"Ben gösteririm abicim, sen aşağıya in." dedi tuttuğu bileğimi okşayarak.

"Senin göstermene gerek yok, kardeşim gösterir." dedi bana bakarak.

"Ben gösteririm dedim uzatma, yürü hadi." dedi Mert abim ayağa kalkıp onu dışarı doğru itekleyerek.

Resmen zorla çıkartmıştı odadan, aslında bu görüntü komik duruyordu. İkisi boy olarak aynı boyda gözüküyorlardı ama Mert abim daha iri duruyordu. Ve ikisi de çok yakışıklıydı.Keşke iyi anlaşmaya çalışsalardı. Onların bu haline gülümseyip aşağıya indim.

Kimse konuşmuyordu ortam sessizdi, bu sessizlik gerilememe sebep oldu. Beni görmeleriyle bakışları bana döndü.

"Gel güzelim buraya otur." dedi Miran. Beni Deren ile arasındaki boşluğa çağırıyordu.

"Hayır bitanem, buraya gel." Miran'ın yanına ilerleyecekken Cesur abimin sesiyle durdum. Yiğit abim ile arasında olan boşluğa çağırıyordu beni.

Etrafa göz gezdirdiğimde annem ve Seda hanımın oturduğu koltuğun arasında da boşluk vardı. En iyi seçenek olarak orayı seçtim ve oraya oturdum.

Cesur abim ve Miran bozulmuş şekilde bana bakıyorlardı ama annemlerin yanına oturmam daha mantıklıydı.

"Uykun geldi mi annem." dedi annem saçlarımı okşarken.

"Ya anne niye getiriyorsun kızın aklına. Şimdi psikolojik olarak uykusu gelecek.  dedi Yiğit abim.

"Ayy doğru diyorsun oğlum, yok kızım uyku falan at aklından hemen." annemin telaşlı konuşmasıyla güldüm.

"Yok uyku falan attım annecim." dedim gülerek.

"Aferin benim minik kızıma." dedi saçlarımı okşayarak.

"Başın ağrıyor mu?" diğer tarafımda ki Seda hanımın sorusuyla ona döndüm.

"Yok ağrımıyor." dedim gözlerine bakarak, gözlerinden anlık hüzün geçtiğini gördüm, başımı önüme çevirerek sustum. Neden böyle olmuştu ki? Neden böyle zor durumda kalıyordum? Bunları hiç birini yaşamak istemiyordum.

Yazardan..

Seda hanım, kızı ile Hazel hanımın arasında geçen diyalogda kalbinin fazlasıyla acıdığını hissetti. Ama bir yandan da şükür ediyordu, kızı böyle bir aileye sahip olduğu için, kızını çok sevdikleri için. Kötü bir ailenin kızı ile de karışabilirdi sonuçta, bu düşünce her zaman tüylerini ürpertir.

Aşağıdakiler azar azar sohbet ederken Mert ve Baran yukarıdaydı.

"Keşke başka bir yalan bulsaydın, benim kardeşim iyi niyetli hemen sana inandı ama ben inanmadım Baran Karahan." dedi Mert,

YAZGI DERİN /aile/Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin