Okuyun bakalım
Yazgı Derin
Şu an havaalanında Baran'ın gelmesini bekliyordum. Buraya gelmem benim içinde onlar içinde çok ani gelişen bir olay olmuştu, onların yanına gelmeyi istemiştim ve bunu ailem ile paylaştığım da ilk başta onaylanmaz ve sert tepkiler almıştım fakat sonra onlarla konuşup anlatınca anlayış göstermişlerdi.
Anlayış göstermişlerdi diyorum ama gerçek bir anlayış değildi, hep birlikte girmeyi teklif etmişlerdi fakat ben bunu kabul edemezdim. Oraya ailemle giderek onlara daha fazla zarar veremezdim.
Benim bu düşünceme Alp başta olmak üzere kızdılar ve tek gitmeme asla izin vermeyeceklerini söylediler. Ama ben gitmekte kararlıydım, babaannelerinin sonu ne olacak belli değildi, benden kibar şekilde istenilen teklifi geri çevirmek istemiyordum.
Ailem ile fikir ayrılığına düşmüştük, neyse ki bu sefer kavga olmadan birbirimizi kırmadan düşüncelerimizi belirtmiştik. Cesur abimin ben onun ile giderim demesiyle başka seçeneğim olmayacağı için bunu kabul ettim.
Yanlış anlaşılmasın ben ailemi her zaman yanımda isterim fakat bu durumda bunu yapamam. Demir bey ile konuşurken sesinin ne kadar kötü olduğu belliydi, ailemle giderek bir darbe daha vuramazdım. Tüm ailem ile gitmektense tek Cesur abim ile gitmek daha mantıklıydı.
Bazı homurdanmalar çıksa da son olarak böyle yapmakta karar kıldık. Karadeniz'e gelirken arkamda bana kırgın insanlar bırakmamak için elimden geleni yaptım.
Önümüzde duran siyah arabadan Baran'ın hızla inmesiyle nefesimi tuttum. Yüzünde kocaman bir gülümseme ile bana yaklaştı ve kollarının arasına alarak sımsıkı sarıldı, başıma öpücüklerini bırakıp derince kokladı. Onu karşılıksız bırakmayı istemeyerek kollarımı beline sardım.
"İyi ki geldin." duygu yüklü sesi kalbimi ısıtmıştı, geri çekilip yüzümü ellerinin arasına aldı ve alnıma, yanaklarıma dudaklarını bastırdı. Hasretler yüzümü inceledi. "Diğerlerinin geleceğinden haberi yok, yaşadığımız zorlu süreçte ne kadar sürpriz olur bilmiyorum ama sevinçten havalara uçaklarına eminim." son kez yanağımı öpüp ellerini yüzümden çekti.
Yönünü Cesur abime döndü, elini uzatarak selamlaştı. Cesur abim, Baran bana sarılırken tepki vermemişti eğer onun yerinde Mert abim olsaydı ortalık fena karışırdı. Cesur abimin böyle yapması beni mutlu etmişti.
Baran ve Cesur abim bavulları alıp bagaja yerleştirdiler, Cesur abim on koltuğa otururken ben arka koltuk da yerimi almıştım. Baran'ın da yerini almasıyla araba çalıştı.
"Nasılsın güzelim?" dikiz aynasından bana baktı. Yüzünden gülümsemesi eksik olmuyordu.
"İyiyim teşekkür ederim, sen nasılsın?" sesim onun gerçekten nasıl olduğunu merak ettiğimi tastikliyordu.
"İnan bu günler içerisinden hiç bu kadar iyi olamazdım."
"Geçmiş olsun, babaanneniz hastaymış." dedi Cesur abim samimiyetle.
Yolda onunla konuşmuştuk, Cesur abimin sert kaba birisi olamadığını biliyordum ama yine de onlara karşı nazik ve anlayışlı olmasını istemiştim.
"Allah razı olsun, iyi olacak inşallah."
"Amin." dedim sessizce.
"Çok yoruldunuz mu?"
"Hayır, gayet rahattı." abim beni onaylarcasına kafasını salladı.
Aradan geçen dakikaların sonunda araba büyük bir evin önünde durdu. Doğruyu söylemek gerekirse şu ana kadar çok heyecanlı değildim fakat tam şu an Kalbim yerinden çıkarcasına atıyordu. Derin bir nefes alarak kalp ritmimi düzenlemeye çalıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAZGI DERİN /aile/
Teen Fictionİki aile.. Karahan ve Karaman Karışan bebek hikayesi.