11.

4.2K 207 37
                                    

Okuyun bakalım.

Eve gidene kadar bugünü düşündüm. Gayet güzel ve eğlenceli dolu dolu bir gün olmuştu. İlk başta korkmuştum kafalarımız uyuşmaz diye ama her şey güzel gitmişti.

Ama aslanlarımı da özlemiştim. Eve gidince hepsine sıkı sıkı sarılacaktım.

Kısa bir süre sonra eve varmıştım. Kapıyı çaldığımda Alp'im açmıştı.

"Alp'im, özledim valla seni." dedim neşeyle, sarılmak için hamle yapacakken geri çekildi ve arkasına bile bakmadan içeri doğru gitti.

Alp bana asla böyle davranmazdı. Kötü bir şey olmuştu hızla içeriye doğru adımladım. Hepsi salonda oturuyorlardı. Annem ve babamın yüzü asık diğerleri ise gergin ve sinirli bir şekilde bakıyorlardı.

Bismillahirrahmanirrahim.

"Bir sorun mu var? Korkutuyorsunuz beni." dedim endişeyle. Mert abim kızgın gözleriyle bana baktı. Mert'im asla bana böyle bakmazdı ki.

"Yok ya ne sorunu olacak, alt tarafı 'bize asla yalan söylemez' dediğimiz  kardeşimiz bize gerçek ailesi için yalan söylemiş. Korkman gerekecek bir şey yok yani."  dedi sesinde kızgınlık ve alay vardı. Yüzünde ise silinmez bir kızgınlık.

"Abi sen..siz nasıl?" konuşamıyordum bile. Tamamıyla batmıştım çok erken sevinmiştım ve korktuğum başıma gelmişti.

"Nasıl öğrendiğimizi merak ediyor hanımefendi. Söyleyelim o zaman sevgili biyolojik abin fotoğraf paylaşmış altına da seni etiketlemiş." Sanki Mert abim değildi de benden nefret eden biri vardı karşımda. Bu çok kötü hissettirmişti.

Cesur abim, Mert abimin koluna dokundu. Sakinleşmesi için sanırım. Ama abim oralı olmadı. Sinirle hâlâ bana bakıyordu. 

"Anlamıyorum Yazgı anlamıyorum sen ben onlarla buluşmak istiyorum desen biz hayır mı diyecektik. İzin vermiyecek miydik? Niye yalan söyledin!" sesini yükseltmişti.

Gözlerim dolmuştu ve yaşları tutamıyordum ben böyle olsun istememiştim ki. Sadece iki tarafta kırılmasın diye uğraştım.

"Mert sakin ol! Karşıda kardeşin var." dedi babam. Mert abim yüzünü sıvazladı. Kimseden ses çıkmıyordu.

"Mert abimin söylediğine cevap ver Yazgı." Alp'im. Bana böyle davranmasınlar lütfen.

Göz yaşlarımın akma hızı daha da hızlandı.

"Ben yanlış düşünürsünüz ve üzülürsünüz diye söylemedim." dedim.

"Ya şimdi, şimdi üzülmedik mi sanıyorsun sen?!" Mert abimin bağırmasıyla irkilmiştim ağlamam durmadan devam edip hızlanıyordu.

"Bugün tamamıyla beni hayal kırıklığına uğrattın Yazgı. Sen bugün beni o kadar kırdın ki anlatsam anlamazsın bile." Mert abime baktığımda gözleri dolmuştu onun da. Ben çok kötü bir şey yapmıştım. Onları üzmemek için yapmıştım ama darmaduman etmiştim.

Mert abim yutkunup devam etti.

"İnanmadım, Cesur bana söylediğinde inanmadım. O şerefsizin attığı fotoğrafı gördüğümde yıkıldım. Bana, bize asla yalan söylemedin sen. Ama şimdi gerçek ailen için yalan söyledin bize. Bunun ne kadar acıttığını bilemezsin. Bilme zaten canın bu kadar yanmasın dayanamam."

Ne bağırarak ne kızgınlıkla ne de alayla söylüyordu bunları ama belki bu şekilde söylese daha az acıtırdı canımı. Gözlerinden yaşlar akıyordu. Yüzüme son kez bakıp salonda çıktı.

Onları üzen yalan söylememden çok biyolojikler için söylemiş olmamdı.

"Eğlendin mi onlarla? Tanıştın mı gerçek abilerinle, ikizinle? Fotoğrafta o kızla baya samimi duruyordunuz. Diğerleriyle de böyle yakın pozlar verdin mi Yazgı? Değdi mi yalan söylemene?"

Alp'in gözleri kızarıktı. Cümlelerini sakin sakin söylüyordu ama etkisi büyüktü.

"Alp öyle değil yemin ederim hiç kimse sizden değerli değil. Ama onlar beni çok beklemişler çok. Ben üzüldüm onlara, dayanamadım." dedim ağlayarak. Kendimi açıklayacak kelimeleri bile seçemiyordum. Çok ani gelmişti bu darbe.

"Ya bize kim üzülecek şimdi? Kim bize dayanamayacak? Sen bugün sadece Mert abimi değil hepimiz hayal kırıklığına uğrattın. Hepimizi paramparça ettin. Umarım değmiştir bizi üzümene." Alp'de salondan çıktı.

Geriye kalan annem, babam ve Cesur abim. Onlarda ses çıkmamıştı hâlâ. Cesur abim yerinden kalkıp yanıma geldi ellerini yüzme yaslayıp göz yaşlarımı sildi tabiki yerine hemen yenileri aktı.

"Ağlama bitanem kıpkırmızı oldu gözlerin." O bana kızmamış mıydı?

"Sen niye bir şey demiyorsun?"

"Ne diyeyim ki, olmuş bitmiş yapacak bir şey yok. Tabiki bende sana kırgınım ama kıyamıyorum sana hemde böyle içli içli ağlarken. Onlarda sana kıyamazlar biliyorsun sadece sinirleri tavan yaptı şuan."

Abimin böyle söylemesine hıçkırıklarımla cevap verdim. Beni göğsüne doğru bastırıp saçlarımı okşadı. Çok seviyordum onu.

Kafamı kaldırıp annem ve babama baktım onların tavrını merak ediyordum.

"Siz bir şey demeyecek misiniz?"

Babam bir süre bana baktıktan sonra yanıma gelip saçlarımı öpüp çıktı.  Annem de peşinden. Cesur abim hariç hepsi bana tavır almışlardı. Sadece Cesur abim yanımdaydı.

Şükür et bence.

"Abi nasıl halledeceğim ben bunu. Nasıl baş geleceğim."

"Halledeceğiz güzelim benim."  Daha sıkı sarıldım ona. 














YAZGI DERİN /aile/Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin