10.

4.9K 188 33
                                    

Okuyun bakalım...

Telefon çalmaya, ben telefonun ekranına bakmaya, kalbim hızlı atmaya, civcivlerde bana bakmaya devam ediyordu.

Ne yapacağım lan ben. Halledersin Yazgı. Nasıl? Bilmem, yalan söylerken bana sormadın sonuçta. Senin ben..

"Yazgı açsana telefonu öyle bakmaya devam mı edeceksin?" dedi Deniz. He kardeşim tek akıllı sensin zaten.

Yüzümü Deniz'e dönüp konuşacakken telefon kapandı.

"Annem aradı. Ben tekrar arayayım onu."

"Niye açmadın?" dedi Çağan. Bunlarda meraklı çıktı ha. Size ne kardeşim.

"Ben açarken kapandı. İleride konuşup geliyorum." dedim ve civcivlerden uzaklaştım. Seslerinin gelmeyeceği kadar uzaklaştıktan sonra annemi aradım. Bir kaç çalışan sonra açtı.

"Evet Yazgı dinliyorum neden ilk aradığımda açmadın?" yavaş kadın yavaş.

"Ya anne arkadaşlarla sohbete dalmışız telefonda sessizdeydi son anda fark ettim. " yalanlar ve yalancılar.

"Anladım ama telefonun sessizde olmasa daha iyi olur. Ne yapıyorsunuz?"

"Öyle sohbet muhabbet."

"Tamam kızım, devam edin siz ben öyle ne yapıyorsunuz diye aramıştım."

"Tamam anne, seni seviyorum görüşürüz. "

"Bende seni seviyorum."

Dedikten sonra telefonu kapattım. Atlattım, aferin ya bana ne kadar güzel yalanlar söylüyormuşum daha önce fark etmemiştim.

Telefonu cebime koyduktan sonra civcivlerin yanına gittim. Örtüye oturmuşlardı. Sadece Baran ve Miran arasında boşluk vardı oraya oturdum.

"En son top oynayacaktık ne oldu?" dedim. Deren hafif kaşlarını çatıp konuşmaya başladı.

"Bu görmüş olduğun su aygırı acıkmış hemde yola çıkmadan önce bir dünya şey yemesine rağmen. Neymiş aç karnına oyun oynayamazmış." Onun bu haline keyifle gülümsedim. Su aygırı diye bahsettiği Deniz'di.

Deniz'e baktığımda Deren'i hiç takmadan bir şeyler yemeye devam ediyordu.

"Bitanem sanki yeni oluşan bir huymuş gibi bahsediyorsun. Ezelden beri böyle bu." dedi Baran elini Deniz'in ensine doğru uzatıp sıktı.

"Neyse bende acıkmıştım zaten. Ayy Yazgı bak neler yaptık Karahan kardeşler olarak. Bu arada normalde asla mutfağa girmez bunlar ama senin için girdiler bebeğim. Bu gördüğün mükemmel poğaçaları ben yaptım tabiki, kekleri Baran abim ve Çağan beraber yaptılar, Deniz ve Miran abimde kurabiyeleri yaptı, geri kalanları kimin yaptığını görmedim. "

Deren son derece neşeli ve heyecanlı bir şekilde kimin ne yaptığını tanıtmıştı.

"Geri kalanları Hazel abla ve annem beraber yaptılar abla. " dedi Barın. Deren'in söylediği kadarıyla hepsi bir şeyler yapmıştı ama Barın galiba hiç bir şey yapmamıştı.

"Al ablacım hepsinden tabağına bol bol koydum bitecek hepsi haberin olsun. " Önüme tabağı koyduktan sonra uzanıp saçlarımı okşadı.

"Ne tatlı bir şey bu ya. Yerim seni yerim. "

"Garipseme Yazgı, böyle arada sevgi patlamaları yaşayabiliyor. " dedi Miran kulağıma doğru eğilip. O geri çekildikten sonra ben onun kulağına doğru yaklaşıp konuşmaya başladım.

"Sanırım arada değil hep yaşıyor." Yüzünü bana doğru çevirip gözlerimin içine baktı. Derince bir nefes alıp önüne döndü.

"Boş boş yemek yemeyelim birbirimiz tanıyalım."

YAZGI DERİN /aile/Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin