14.

3.6K 172 15
                                    

Okuyun bakalım..

Çağan'dan..

Yaklaşık yarım saat kadar hiç konuşmadan kardeşimizle ilgilendik. Ve bu durum ne abimi ne de beni hiç sıkmadı.

"Çağan hava soğumaya başladı eve gidelim artık." dedi ayağa kalkarak.

"Abi Derin'i bizim eve mi götüreceğiz?"

"Yok burada bırakacağız. Abim sen niye böyle saçma saçma sorular soruyorsun?"

"Ya abi izni olmadan götürürsek kızabilir ve bu durum onu bizden uzaklaştırır. Ona bu kadar yakın olmuşken uzaklaşmak bana ölüm gibi gelir." korkuyordum benden uzaklaşmasından. Hâlâ bu durumda olmamıza inanamıyorken eskiye dönmek en son isteyeceğim şey olurdu.

Abim duraksadı çünkü haklıydım. Bir kaç dakika duraksadıktan sonra tekrar konuşmaya başladı.

"Şuan onu o eve götüremeyiz. Baksana ne hâle çevirmişler kızı, uyurken bile gözlerinin şiş olduğu belli hem 1 kere bile aradılar mı? Yanındaydın sen söyle aradılar mı?"

Evet aramamışlardı ama şuan onların ne yaptığı benim umrumda değildi.

"Aramadılar ama-" sözümü bölmüştü.

"Aması falan yok Çağan, bize götüreceğiz eğer kızarsa da suçu bana atarsın seninle arası bozulmamış olur."  

"Aynen abi benimle arası bozulmasın ama seninle olmayan arası daha da çok bozulsun."

"Sen çok konuşmaya başladın başım ağrıdı. Hadi yavaş yavaş kucağıma ver Derin'i arabaya geçelim."

Üstündeki ceketi kenara çekip göğsümde olan başını yavaşça kendi göğsüne yasladı ve narince bedenini kucağına aldı. Derin'in adı gibi. uykusu da derindi, bunlar olurken hiç tepki vermemişti.

"Anahtar cebimde al ve kapıyı aç."

Cebinde olan anahtarı alıp hızlıca arabanın yanına gittim ve kapıları açtım geriye doğru baktığımda abim hâlâ aynı yerde, kucağında olan Derin'in yüzüne büyülenmiş gibi bakıyordu. Bu hasret ne zaman dinecek bilmiyorum ama çok uzun süreceği belliydi.

"Abi hadi." diye seslendim hava cidden soğumuştu ikizimin daha fazla soğukta kalmasını istemedim. Abim hızlı adımlarla yanıma geldi.

"Çağan sen arkaya geç otur, bankta olduğu gibi göğsüne yaslayalım. Ayılmaz umarım."

Dediği gibi arkaya geçtim abim Derin'i yavaşça yanıma bıraktı ve tahmin ettiğim gibi uykusuna ara vermeden devam ediyordu. Abim öne geçip arabayı çalıştırmaya başladı.

"Abi anneme ne söyleyeceğiz?"

"Bilmiyorum Çağan çok ani gelişti yani bu durum iyi mi oldu yoksa kötü mü anlayamıyorum bile." derin nefes alıp yola devam etti. Aradan geçen zamanın sonunda eve varmıştık.

Abim arabadan inip bizim kapıyı açtı ve Derin'i yine aynı şekilde narince kucağına aldı. Bende önden gidip kapıyı çaldım,abimde yanıma geldiğinde kapı gürültülü bir şekilde açıldı ve arkasından konuşmaya hazırlanan Barın abim göründü.

Hızla öne doğru eğilip ağzını elimle kapattım konuşmasını engelledim. Çünkü bağırmaya hazırlanır bir hâli vardı. Ağzındaki elimi ittip Baran abimin kucağındaki Derin'e baktı. Şaşkınlıkla konuşmaya başladı.

"Ne oluyor burada Yazgı'nın senin kucağında daha doğrusu burada ne işi var?"

"Abi şimdi sessizce içeriye girelim anlatacağız ama Derin uyanmadan."

"Abi sen Derin'i odasına götür ben annemlerle konuşurum."

Abim kafasını sallayarak onayladı ve içeriye doğru adımladı. Barın abim, Baran abimin arkasından şaşkın yüz ifadesiyle bakıyordu.

"Abi annemlerin yanına gidelim anlatacağım." diyerek salona  yürüdüm abim de kapıyı kapatıp arkamdan geldi.

"Anne Derin burada, abimin kucağında uyuyordu abim odasına götürdü." Barın abim sessindeki şaşkınlıkla konuştu. Hepsi oturduğu yerde dikleşti.

"Gece gece hayal görüyorsun galiba."

"Abla yemin ederim burada Çağan söylesene." ve tüm bakışları Çağan Karahan'a döner.

"Evet burada-"

"Nasıl burada?"

"Neden burada?"

"Kötü bir şey mi oldu?"

"Diğer aile nasıl izin verdi?"

"Oğlum konuşsana!"

"Ama yani susmuyorsunuz ki konuşayım anne. Şimdi hepiniz susun ve beni dinleyin. Ben öyle ne yapıyor diye aramıştım sesi kötü geliyordu yanına gitmek istedim ve gittim. Derin uyuyakaldı abim de bize götürelim dedi kısaca böyle. "

"Neden sesi kötü geliyordu?"

"Bize haber vermeden nasıl tek başına gidersin?"

"Bu hava-" daha fazla soru duymamak için ablamın lafını böldüm.

"Ya bir sakin olun. Sesi kötü geliyordu evet çünkü diğer aile ile tartışmış yani sanırım. Kesin olarak bilmiyorum ama görünüşe bakılırsa öyle."

"Ben kardeşimin yanına çıkıyorum." ablamın konuşması ve yanımızdan ayrılması aynı anda olmuştu.

Ev halkının şaşkın yüzlerine göz gezdirip koltuğa oturdum.

"Sen nasıl bana haber vermezsin? Nasıl bensiz gidersin? Ben varken neden abimi aradın? Konuşsana?"

Az önce tüm ailenin sorduğu soruları eşit sayıda tek başına soran tatlı Miran abim. Oturduğum yerden doğruldum.

"Abi bunları yarın konuşalım olur mu? Ben şimdi odama gidiyorum hepinize iyi geceler."

Arkamda sorularıyla aile fertlerimi bırakıp hızla salondan çıktım. Tabii hemen kendi odama gitmeyecektim önce ikizime uğramam gerek. Şart değil ihtiyaç.

İkizmin yanına doğru ilerlerken arkamdan gelen canım aile fertlerimi fark ettim.

"Nereye?"

"Kızımızın yanına."

"Kardeşimizin yanına."

"Bu aynı anda konuşmak hiç bu kadar kötü gelmemişti kulağıma. Bakın şimdi herkes kendi odasına çekilsin yarın uzun uzun görüşürüz. Lütfen."

Kısa bir bakışmadan sonra istediğim gibi odalarına doğru ilerlemişlerdi. Allah'tan bana 'sen niye gidiyorsun?' demediler. Ki deseler bile cevabı çok açık ben onun ikiziyim

Odanın önüne geldim ve yavaşça kapıyı açtım. Baran abim ve Derin yanyana bir şekilde uyuyorlardı. Ablam ise Derin'in yanındaydı.

Bu görüntüye normal de kıskanmam gerekiyordu ve evet kıskanmıştım da ama fazla tatlı duruyorlardı.

"Abla?"

"Çok güzel Çağan, hayal ettiğimizden bile daha güzel. Hiç sıkılmadan sabaha kadar bakabilirim."

Ablamın yanına gittim ve arkasından sarıldım.

"Evet çok güzel. Baran abim beni kandırıp ikizimle uyuduğunu göre bende size kaldım Deren hanım." dedim gülümseyerek.

"Koca adam oldun hâlâ tek yatmaktan korkuyorsun. Ne yapalım küçük kardeşimizi kötü canavarlara karşı koruyalım bakalım." mükemmel gülümsemesiyle cevap verdi.

Derin'in yanağına küçük bir öpücük kondurup ayağa kalktı. Abimin de yanağını öptükten sonra odadan çıktık.

"Sen odaya gir ben üzerimi değiştirip geliyorum."

Ablama kafa sallayıp odama girdim. İçim hiç bu kadar huzurlu olmamıştı. Yıllar sonra tamamlanmış hissiyle uykuya dalacaktım. Daha başka ne isteyebilirdim ki?

YAZGI DERİN /aile/Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin