21.Bölüm

232 24 6
                                    

Her zaman doğruyu söyle,ne dediğini hatırlamak zorunda kalmazsın
(Mark Twain)

Neslihan’ın dilinden

Mine’yle konuştuktan sonra Berk’in yanına geçmiştim.Odaya girdiğinden beri hiç çıkmamıştı.İstemsizce onun için endişeleniyordum.Çekingen bir şekilde odaya girdim.

Berk yatakta dalgın bir şekilde oturmuştu.İyi gözükmüyordu. “İyi misin?” diye sordum çekingen bir şekilde.Cevap vermedi.Yavaş adımlarla yanına yaklaştım.Onun hizasına çöktüm. “Berk,iyi misin?” dedim kısık sesle.Hafif bir şekilde tebessüm etti.

“İyi değilim.Ben kötüyüm” dedi gözlerimin içine bakarak. “Ben kötü biriyim” dedi bakışları tekrardan yeri bulurken.Söylediklerim onu etkilemiş miydi?Berk Aydın’ın canını mı yakmıştım?

“Berk...bak ben...”

“Sen haklıydın,Neslihan” dedi yorgun çıkan ses tonuyla. “Ben de kendimden tiksiniyorum,iğreniyorum” Neden üzülüyordum ki şimdi ben? “Ben yıllarca kendi ellerime bakamadım,biliyor musun?” dedi ellerine bakarken. “Kardeşimin kanını kendi ellerimde görürüm diye” İçim acımıştı.Bu adama ne yaşatmıştılar?

“İstemediğin halde nasıl çekebildin o tetiği?” dedim fısıltıyla.Berk Aydın kendisini bana anlatsın istiyordum.Onu anlamak istiyordum. “Bilinçli değildi” dedi kısık sesle. “Kulağımın dibinde aniden bağırınca korktum” Kaşlarım çatılmıştı. “Silahı zorla elime tutuşturdu.İlk kez elime silah alıyordum.Korktum,aniden bastım tetiğe” Ağlamamak için direniyordu.

“Berk,ağla.Rahatlarsın” dedim içtenlikle. “Ben en son kardeşim öldüğünde ağladım.O günden sonra da bir daha hiç ağlamadım” Elimi uzatıp elini tuttum. “Bence ağla.Bazen iyi geliyor.Hafifletiyor”

“Beni ağlarken görmekten zevk alırsın kesin” dedi hafif tebessüm ederek. “Bu yüzden ağlamamda bu kadar ısrarcısın” Derin bir nefes verdim. “İnsanların ne yaşadıklarını bilmeden yargılıyorum sürekli,özür dilerim” Tebessüm ederken gözlerimin içine baktı. “Acıma bana,Hüseyin Acar’ın kızı”

“Acımıyorum sana,Berk Aydın” dedim kesin bir dille. “Ama benim bir kalbim var.Taştan da değil ayrıca” Yutkunmuştu. “Senin de kalbin var.Berk,o taşları yok etmek senin elinde” İyi insan olabilirdi.

“Neslihan,boşa hevesleniyorsun” dedi ve ayaklandı. “Bir gün aşık olacaksın” dedim hızla.Durdu,bana bakmadı. “O taş kalbine mi alacaksın o kızı?Ölür,biliyor musun?Taştan olan kalbindeki aşk öldürür onu”

“O yüzden aşık olmayacağım” Gitmek istediği sırada hızla önünü kestim. “Emin misin?” dedim gözlerinin içine bakarak. “Neslihan,ne yapmaya çalışıyorsun?” dedi kaşlarını çatarak

Kalbindeki taşları yok etmek istiyorum,Berk Aydın

Bu aşk öldürmesin,yaşatsın istiyorum

“Soru soruyorum sadece” dedim kısık ses tonumla. “Belki bir gün aşık olursun,belki bir gün kalbini tekrardan hissedersin.Belki bir gün...”

Belki bir gün iyileşirsin...

“O gün olmayacak” dedi Berk sakin bir şekilde. “Emin misin?” Berk derin bir nefes verdi. “Neslihan,ne yapıyorsun?” Kafası karışmış gibiydi. “Bilmiyorum.Senin aksine kalbimin beni yönetmesine izin veriyorum” Tekrardan yutkunurken “Yapma” dedi zorlukla. “Ölürsün”

“Ne diyordu şarkıda?” dedim gülümseyerek. “Aşk için ölmeli,aşk o zaman aşk” Kalbim çok hızlı atıyordu.Bir katile aşık olmuş olabilir miydim?Sanırım olmuştum.Çünkü,ondan nefret ettiğimi haykırırken kendimi kandırıyordum.

Ondan nefret etmiyordum.Ama onun kendisini karanlığa mahkum etmesini istemiyordum.Ya o beni öldürecekti,ya da ben onu yaşatacaktım.Titrek bir nefes verdim.İçimden gelen ani bir hisle Berk Aydın’ı öptüm.

Donakaldı...

Karşılık vermedi...

Tam kendimi geri çekecekken eliyle belimi kavrayıp beni kendisine çekti.Bırakmadı ve beni öpmeye koyuldu.Umarım sen beni yaralamadan,ben seni iyileştirmeyi başarırım,Berk Aydın

Bu Aşk ÖldürürHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin