25.Bölüm

197 23 15
                                    

İnsanın konuşacak kadar zekaya,ya da susacak kadar akla sahip olmaması büyük bir talihsizliktir
(Stefan Zweig)

“Ne?” dedim kısık sesle.Babamın bir başka kızı yine vardı.Tam olarak şu an karşımda duruyordu. “Mustafa Aydın’ı senin baban öldürdü.Anlıyor musun?Zehirledi ulan kardeşimi!Sen de onun pis işlerine yardım ettin durdun!” dedi Berk bağırırken.

“Ayrıca senin babanın da kafasına ben sıktım” dedi Ege kendinden emin ses tonuyla. “Babam yapmadı” dedi Ece kafasını iki yana sallarken. “Mustafa’ya uyuşturucuyu babam vermedi” Berk’in kaşları çatılmıştı. “Senin baban zehirledi onu,Berk Aydın!”

“Delirmiş bu kız!” dedi Mahir Aydın sinirle. “Ne diyorsun kızım sen?” dedi Berk de öfkeyle. “Biz uyuşturucu satmıyoruz.Biz ilaç satıyoruz.Anladın mı?O da öyle her önüne gelene değil.Ama Mahir Aydın o gece ilaçları uyuşturucularla değiştirdi.Mustafa’nın başı ağrıyordu.Ben verdim ona” dedi gözlerinden yaş akarken. “Uyuşturucularla değiştirildiğini bilmiyordum.Ben de kullanıyordum o ilaçlardan çünkü.Verdim ve Mustafa o ilaçların onu rahatlattığını söyledi.Ben de babama yönlendirdim”

“Ne?” dedim bir kez daha. “Kardeşini baban zehirledi anlayacağın” dedi Ece öfkeyle. “Hastanede de ilaç yerine ona uyuşturucu verilmesini söyleyen babandı” Mahir Aydın ne yapacağını bilemez bir haldeydi. “Yıllarca kendimi suçladım lan ben!” dedi Ece bir anda hem ağlayıp hem haykırırken. “Sevdiğim adamı mahvettim diye suçladım durdum kendimi!” Bir anda silahı daha sıkı kavradı. “Seni öldüreceğim,Mahir Aydın”

“Baba...Bu...Doğru mu?” dedi Berk afallamayla. “Ben yapmadım.Ben niye kendi oğlumu zehirleyeyim?” dedi Mahir Aydın telaşla. “Niye?Sen kendi oğlunu öldürmedin mi?” dedi Ece buz gibi çıkan ses tonuyla. “Senin asıl hedefin babamdı,Mahir Aydın.Düşmandın sen ona.Ama oğlunu da ortadan kaldırmak istiyordun.Onun benimle olan ilişkisini biliyordun”

“Ben yapmadım!Bu kıza inanmayacaksın,değil mi,Berk?Bana inanıyorsun,değil mi,oğlum?” dedi Mahir Aydın yumuşak çıkan ses tonuyla.Berk babasına inanmıyormuş gibi bakıyordu. “Keşke...inanabilsem” dedi kısık sesle. “Abi,saçmalama.Hüseyin Acar’ın kızına mı inanacaksın?”

“Ben Hüseyin Acar’ın bir kızına aşığım” dedi Berk,Ege’ye bakarak. “Diğer kızına neden inanmayayım,Ege?” Sesli bir şekilde yutkunmuştum.Berk’in bakışları beni buldu. “Abi,aşkın sırası mı?Kız silahını babana doğrultmuş”

Berk hızla silahını indirdi. “İndir lan silahını” dedi Ege’ye bakarak. “Lan kafayı mı yedin?” dedi Ege telaşla. “İndir şu silahı” dedi Berk dişlerinin arasından.

“Ece” dedim titreyen ses tonumla. “Eğer her şey dediğin gibiyse,yine de bu herif için katil olmaya değmez” Ece’nin gözünden bir damla yaş süzüldü. “Benim babamla Mustafa’dan başka kimsem yoktu,abla” dedi titreyen ses tonuyla. “Benim onlardan başka kimsem yoktu.Her şeyimi aldı elimden”

“Hapis mi yatmak istiyorsun?Hayatını mahvediceksin yani,öyle mi?”

“Kimim kaldı ki?” dedi Ece bir eliyle gözünün yaşını silerken. “Düşünmem gereken kimse yok artık.Hayatım da kalmadı.Benim kaybedecek hiçbir şeyim yok artık.Ben bu herifi öldüreceğim”

“Ben kimim?” dedim bir anda. “Babamın kızısın” dedi bana bakmazken. “Sen de babamın kızı olduğuna göre biz bacanak mı oluyoruz seninle?” dedim kaşlarımı çatarak. “Ablalık mı yapacaksın bu saatten sonra?” dedi alayla. “Eğer daha önce haberim olsa daha önce yapardım” dedim içtenlikle.

“Lütfen öldüreyim şu herifi ya” dedi titreyen ses tonuyla. “Hiç adam öldürdün mü?” dedim ona bakarken. “Hayır” dedi dişlerinin arasından. “Nasıl yapacaksın peki?” Duraksadı. “Değmez,kardeşim” Ece deli gibi ağlarken silahı indirmişti.Acıyla yere çöküp ağladı. “Allah kahretsin” dedi acıyla ağlarken.

“İlk cinayeti işlemek zordur” dedi Berk buz gibi çıkan ses tonuyla. “O tetiği öyle kolay kolay çekemezsin” Elindeki silaha baktı. “Ama eğer artık bir seri katilsen...” dedi ve silahı babasına doğrulttu. “Tetiği çekmek o kadar da zor değildir” dedi ve tetiği çekti.

Bu Aşk ÖldürürHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin