29.Bölüm

191 17 9
                                    

Sessiz insanlar en gürültülü zihinlere sahiptir
(Stephen Hawking)

“Aşık oldun?” dedi annem sorarcasına.Onaylarcasına kafamı salladım.Berk’in telefonu bugün bilmem kaçıncı kez çalıyordu.Berk sıkıntılı bir nefes verdi ve aramayı reddetti. “Abin çok ısrarcı,aç bence” dedim çekingen ses tonumla. “Eve gelmem için ısrar edecek işte.Hep olan olaylar” Telefon yine çalmıştı.

“Berk,önemli bir şey olabilir” dedim endişeyle.Abisi bugün bin kez aramıştı Berk’i. “Off” diyerek Berk telefonu açtı. “Ne var,abi?...Eşimleyim,nerede olacağım?...Ne oldu?” Berk’in kaşları çatılmıştı. “Ne?” dedi Berk bir anda ayağa fırlarken. “Berk,ne oldu?” dedim gergin bir şekilde. “Ama ne?” dedi Berk korku dolu ses tonuyla.Telefon bir anda ellerinden kayıp gitmişti. “Berk,iyi misin?” dedim telaşla.

“Babam...kaza geçirmiş” dedi zorlukla. “Ne?Durumu nasıl?” dedim endişeyle. “Hayati tehlikeyi atlatmış...ama...” Merakla ona bakıyordum. “Ama?” dedim devam etmesini istercesine. “Doktor boyundan aşağısı için...felç demiş” dedi Berk kısık sesle.Annem “Ne?” dedi dehşetle. “Benim...hastaneye gitmem...gerekiyor” dedi Berk zorlukla. “Ben de geleceğim” dedim hızla. “Anne,bizim gitmemiz gerekiyor şimdi” Annem hiçbir şey demedi.Gözlerim dolmuştu. “Anne,seni çok seviyorum” Annemin de gözleri dolmuştu. “Ben de seni çok seviyorum” dedi titreyen ses tonuyla.

Berk’in peşinden arabaya binmiştim hızla.Berk kendinde değil gibiydi.Bu haber onun için çok ani olmuştu.Hastaneye vardığımızda Mahir Aydın’ın nerede olduğunu öğrenmiştik.

“Abi” dedi Berk durgun bir şekilde abisine yaklaşırken. “Neredesin sen?” dedi Serpil hanım öfkeyle Berk’e yaklaşırken. “Baban bu haldeyken sen neredesin?!”

“Anne,hastanedeyiz” dedi Kemal uyarıcı ses tonuyla. “Baban ölümden döndü,haberin var mı?!” dedi Serpil hanım bağırmaya devam ederken. “Adam felç oldu!” dedi ağlamaya başlarken. “Hastalıkta sağlıkta dememiş miydin,anne?” dedi Berk pürüzlü çıkan ses tonuyla.Serpil hanım afallamıştı. “Ölmedi ya,daha ne istiyorsun?”

“Sen ne diyorsun,Berk?” dedi Serpil hanım. “Baban felç oldu diyorum duvar gibi suratıma bakıyorsun” Berk tebessüm etti. “Babam bunu öğretti bana.Duvar olmayı” Bakışları abisini buldu. “Ne zaman taburcu edecekler?” dedi normal çıkan ses tonuyla. “Sen yaptın” dedi Serpil hanım bana dönerken. “Sen oğlumu-“

“Anne,yeter!” dedi Berk sesini yükselterek. “Başkalarını suçlamayı kesin artık.Ben sizin eserinizim,başkasının değil.Oturup çocuk gibi ‘babam felç oldu’ diye ağlamayacağım,anladın mı?Belki de Allah cezasını böyle vermiştir.Sonuçta o kadar masumun ahını aldı” Aşığım diyorum,arkadaşlar.

1 gün sonra

“Her şey hazır” dedim gülümseyerek eşime bakarken.Bavulları hazırlamıştım.Berk’le bu konaktan gidiyorduk.Artık kendi hayatımız olacaktı.Bu karanlıktan kurtuluyorduk.

Mahir Aydın’ı bugün hastaneden getirecektiler.Biz avluya inerken kapı açılmıştı.Mahir Aydın'ı tekerlekli sandalyede getirmişdiler. “Nasılsın,baba?” dedi Berk normal çıkan ses tonuyla.Mahir Aydın konuşamıyordu. “Pardon,bir anlığına konuşamadığını unutmuşum”

“Berk,ne yapıyorsun?” dedi Kemal şaşkınlıkla. “Babamla konuşuyorum” dedi Berk normal bir şekilde. “Ama duvarla konuşmaktan farksız” Tebessüm etmişti.Ailesine karşı en karanlık tarafını gösteriyordu artık. “Neyse,millet.Söylediğim gibi buradan gidiyorum.Varlığım belli olmadığı gibi yokluğum da belli olmaz diye düşünüyorum”

“Bu durumda bizi yalnız bırakıyorsun yani?” dedi Serpil hanım buz gibi çıkan ses tonuyla. “Valla ben yıllardır bu ailenin sorumluluğunu aldım,durdum.Yoruldum,gerçekten.Artık kendi hayatımı yaşamak istiyorum.O yüzden yüksek müsaadenizle” Son kez babasına baktı. “Herkes hakettiğini yaşayacak bu saatten sonra” Elimi tuttu ve biz birlikte konaktan çıktık.

“Tüm her şeyden kaçacağız sonunda” dedim gülümseyerek. “Söz veriyorum,çok mutlu olacağız,güzelim” Genişce gülümsedim. “Berk Aydın!” Duyduğumuz sert sesle bakışlarımız bize bakan adama kaydı. “Seni öldüreceğim!” dedi adam silahını bir anda çıkartıp Berk’e doğrulturken.

“Hayır!” dedim korkuyla Berk’in önüne geçerken.Tam her şey düzelecekken onu kaybedemezdim.O sırada silahdan çıkan kurşun benim canımı yakmıştı. “Neslihan” dedi Berk korkuyla.Adam bir anda koşmaya başlarken ben kendimi güçsüz bir şekilde Berk’in kollarına bırakmıştım. “Ay,ne oldu?” dedi diğer sesler. “Neslihan?” dedi Kemal yanımıza gelirken. “Neslihan,bak bana.Ne olur bak bana” dedi Berk titreyen ses tonuyla. “Ölmeyeceksin,tamam mı?Lütfen yapma bunu.Sen yaşayacaksın”

“Hemen hastaneye götürmemiz gerekiyor” dedi Kemal’in sesi.Gittikçe etraf karanlığa boyanıyordu.Sanırım ölüyordum.Konuşacak gücü bile bulamıyordum kendimde. “Berk...” dedim zorlukla. “Şş yorma kendini.Yorma,şimdi hastaneye gideceğiz.İyi olacaksın” dedi Berk titreyen ses tonuyla. “...Seni...” dedim zorlukla.Bunu söylemek istiyordum.Sevgisiz büyüyen bir çocuğa bu cümleyi kurmadan ölmek istemiyordum. “Seni seviyorum”

.....

Önümüzdeki bölüm final...

Finalde görüşürüz :)

Bu Aşk ÖldürürHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin