Bir Küçük İsteme Meselesi

4.3K 122 11
                                    

Merhabalar,
13. bölüm gelmeden önden hayali bir sahneyle geldim.
Biraz karakterlerin dışına çıktım gibi hissetsem de artık bu ikilinin yanması gerektiğini düşünüyorum!
Umarım beğenirsiniz.
Her zamanki gibi sürç-i lisan ettiysek affola!
*************************************************
13. bölümden sonra gelenler hoşgeldiniz! Ben umutluydum hazırlık sahnesi göreceğiz diye neyse canımız sağolsun.
Yanmak için sinyal bekleyen Sadi'nin de inşallah rüyaları bu bölüm gibidir.
Bu ikiliyi diziden önce seviştireceğiz galiba, hadi bakalım!
*************************************************
Sadi, Songül'ün odasının önündeki tekli koltuğa yaslanmış eşinin hazırlanmasını bekliyordu.

Kız isteme çok uzakta değildi ama bir an önce çıksalar fena olmazdı.

Sadi koyu gri takımını jilet gibi yaptığı beyaz gömleği ve mora çalan kravatıyla tamamlamıştı. Yakışıklı olduğunu biliyordu ama 42 yaşında bu artık düşündüğü ya da kullandığı bir yanı değildi. Gene de Songül'ün ondan etkilendiğini bilmek onu mutlu ediyordu.

Bunları düşünürken tekrar saatine baktı.

"Hadi Songül, geç kalacağız."

"Ay tamam Sadi, geliyorum. İki ayağımı bir pabuca soktun."

Songül işten gelmiş, apar topar duşunu almıştı. Saçı, makyajı derken beklediğinden uzun sürmüştü hazırlığı.

Siyah, saten, kruvaze bir elbise tercih etmişti.

Göğüs dekoltesini çok beğense de çıplak bacakla kız isteme için çok olacağını düşünmüş ve siyah ince çorap giymişti elbisesinin altına.

Topuklularını giyerken içinden Sadi'ye bu topuklarla bile ulaşamıyorum diye geçirdi, onun yanında minik kalma düşüncesi içinde kelebeklerin uçmasına neden oldu.

Çantasını da alıp kapıyı açtı Songül.

Sadi karısının çok güzel olduğunu biliyordu ama onu pek fazla görmediği hallerde görünce kendini ergenliğine dönmüş bir halde buluyordu.

Songül'ün siyah ince çoraplar içindeki bacakları çıktı önce odadan. Sadi'nin okyanusları takip etti boylu boyunca bacaklarını.

Gözleri göğüs dekoltesine doğru çıkarken nefesini tutmuştu. Nefes almasına gerek yoktu çünkü. Önündeki kadına hareketsiz bakmak, her zerresini aklına kazımak tek önceliğiydi.

Göğüs dekoltesinde oyalandı gözleri, sonra yavaşça Songül'ün gözlerini buldu.

Tuttuğu nefesini verdi, boğazını temizledi Sadi.

Songül, Sadi'nin etkilendiğini fark etmiş ama kendisi de başka bir alemde olduğu için tepki verememişti. Sadi takımının içinde dergi çekimlerinden fırlamış gibi salonlarının ortasında duruyordu.

Songül'ün gözleri boynundaki kravatta takılı kaldı. Hepsi Sadi'yi öpmekle biten birkaç senaryo geçti aklından. Sonra geniş omuzlarına, ceketin oturuşuna, saçını tarayışına değdi gözleri. Düzgünce şekillendirilmiş saçlarında ellerini gezdirmek, bu derli toplu görüntüyü bozmak istiyordu.

Sonunda gözleri buluştuğunda Sadi'nin okyanuslarının mavisi neredeyse tamamen kaybolmuş, simsiyah gözbebekleriyle bakıyordu karısına. Songül için de durum farklı değildi.

İlk konuşan Songül oldu. Kocasının gözlerinde gördüğü büyülenmeyi kulaklarıyla duyma isteği baskın geldi.

"Ee kocacım, nasıl olmuş?"

Sadi, Songül'ün soru sorduğunu birkaç saniye sonra idrak etmiş; Songül'ün beklentiyle bakan yüzüne sadece hayran hayran bakabilmişti.

"Iı şey... şey- Çok çok güzel olmuş, olmuşsun."

Bazı Küçük MeselelerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin