Merhabalar,
Yeni yıla tekrardan sevgili çiftimle girdim.
Bu bölüm çok kaçamak anlarda yazıldı henüz yazım yanlışlarını temizleyemedim. Lütfen kusuruma bakmayın.
Umarım beğenirsiniz!
**********************************************
31 Aralık – Saat 09.00Songül kariyerinde ilk defa bir yılbaşında nöbet yazdırmamıştı kendine. Özel günlerin getirdiği yalnızlık ve hüzün hissinden kurtulmak için böyle bir yol bulmuştu bunca sene. İşe gitmek zorunda olmadığı bu sabah alarmsız uyanmanın tadını çıkarıyordu.
Başka insanlara göre hala erken olabilecek bir saatti ama sabahın köründe uyanmaya alışık memur bir çift için geçti bile.
Songül yatağında son kez gerindi bedenine tutunmaya çalışan uykudan kurtulmak için. Yatakta doğruldu. Ayakları yatağının yanında duran pofidik terliklerine değdiği sırada boynunda sallanan göz bandını da çıkarıp yorganının üstüne koydu.
Sadi'nin hala uyuyor olma ihtimaline karşı yavaşça açtı odasının kapısını. Bedeni odasından tamamen çıkmadan başını eğip Sadi'nin odasının kapısının açık olup olmadığını kontrol etti. Kapı kapalıydı, yani Sadi'nin uyuyup uyumadığını anlamak imkansızdı ta ki mutfaktan gelen tabak sesini sonra da fısıltıyla savrulmuş küfrü duyuna kadar.
Songül dudaklarında içten bir gülümseme ile mutfağa doğru ilerledi. Sadi'nin arkası dönüktü kapıya. Masanın üzerindeki peynir tabağına özenle salamları yerleştirmekle meşguldü. Fark etmedi karısının onu kapıdan izlediğini.
Songül hayatta hiç zaman onu bulmayacağını düşündüğü anları yaşıyordu Sadi ile. Huzurlu bir sabaha uyanmak, sevdiğini mutfakta bulmak, beraber kahvaltı etmek filmlerde izlediği ama hayatının bu seneye kadar ona hiç hediye etmediği anlardı.
Sadi elindeki salamları dizmeyi bitirince ocaktaki patateslere bakmak için arkasını döndü. Yüzünde uykulu bir gülümsemeyle kapıya yaslanmış onu izleyen karısına değdi gözleri. İstemsiz irkildi karşısında duran insanla,
"Hangi ara uyandın sen la! Ödüm patladı."
Sağ elinin baş parmağını damağına yaslamayı ihmal etmedi Sadi.Songül kocasının verdiği tepkiye gülmemek için dudaklarını birbirine bastırdı,
"Beş dakika oluyor kocacım. Özür dilerim korkuttuysam, manzaram güzeldi."Sadi kapı pervazına yaslanmış Songül'ün tam önüne gelmiş, boy farkının verdiği avantajı kullanarak bedenini iyice eğmişti karısının üstüne,
"Hmm, öyle mi?"Songül'ün gözleri kocasının dudaklarına kaydı,
"Hı hı, öyle."Sadi kapattı dudakların arasındaki mesafeyi. Bu evin içinde, her odada defalarca birbirine değmişti bu dudaklar ama hala ilk öpücükmüşçesine kelebekler doluşuyordu midelere.
Sadi'nin kendini frenlemesi gerekiyordu çoğu zaman. Karısının alt dudağını kendi dudaklarının arasına aldığında karnının altında tutuşan alevi bastırmak yaşının ona öğrettiği bütün yöntemleri kullanmasını gerektiriyordu.
Songül içindeki cilveli kadını keşfetmişti Sadi ile ilişkisinin içinde. Başka hiçbir erkeğin etrafında olmadığı kadar kendiydi. İlk kez güveniyordu çünkü. Olduğu kadını tamamen ilk kez yansıtıyordu bir erkeğe. Sadi'nin üst dudağını serbest bırakıp geri çekilirken, ne şanslıyım ki o adam sensin Sadi diye düşündü gözleri hala karısının dudaklarında olan Sadi'ye bakarken.
Songül farkındaydı Sadi'nin içinde bulunduğu zor durumun. Tenlerinin birbirine değdiği her saniye daha da zor ayrılıyordu Songül'den Sadi.
Amacı kocasını cezalandırmak ya da naz yapmak değildi aslında. Sadece özel olsun istiyordu ilk birliktelikleri. Evet biliyordu biraz gereksiz bir istekti. Hayatında ilk defa sevişmeyecekti. Zaten Sadi için ilk olduğunu düşünmek de saçmaydı. Yani Sadi Payaslı için ilkti belki ama Emin Güngören için değil. Sonuçta aynı bedeni paylaşıyorlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bazı Küçük Meseleler
FanfictionSadi ve Songül Payaslı çifti için yazılmış tek bölümlük hikayeler Sadgül One-shots