Bir Küçük Tablo Meselesi

3.6K 114 9
                                    

Merhabalar,

Hepimiz drama boğulmuşken aşka odaklanalım istedim.

İlk öpüşmenin arkası nasıl olurmuş onu hayal edelim biraz da, sonra ayrılık senaryolarına düşeriz zaten.

Ultra romantik değil de gerçekçi bir çift Sadgül, ben de elimden geldiğince gerçekliğe tutunmaya çalıştım.

Umarım beğenirsiniz :)

**********************************************
Songül'ün itirafı karşısında aylardır aklından çıkmayanı yaptı Sadi.

Elleri karısının başını nazikçe kavradı.

Sonra bütün özlemi, sabırsızlığıyla dudaklarını dudaklarına çekti.

İlk defa Songül'den beklememişti adımı. Gerçekten karı koca olmayı isteyen bu kadının, öpücüğünü karşılıksız bırakmayacağına ya da kızmayacağına emin olmuştu sadece.

Songül o kadar uzun süredir bekliyordu ki bu anı, Sadi'nin dudakları dudaklarına değdiğinde kalbi ritim değiştirmiş, nefesi boğazında takılı kalmıştı.

Gözlerinden akan yaşların ıslattığı dudakları zaman kaybetmeden kocasına ayak uydurdu. Zaten çok zaman kaybetmişlerdi, bir saniyesini daha boşa harcamak istemiyordu Songül.

Sadi Songül'ün alt dudağını, kendi dudakları arasına aldığında ilk fark ettiği şey Songül'ün dudaklarının yumuşaklığı oldu. Eve gelmeden önce kafeye uğrayıp içtikleri çay ve sadece Songül'e ait olan meyvemsi bir tat doldurdu ağzını.

Karısının dudaklarının tadına bağımlı olacağını o saniye anladı Sadi. Buradan geri dönüş yoktu. Sadi'nin hayatı artık bu dudaklara bağlıydı.

Songül'ün alt dudağını içine çekerken diliyle hafifçe dokundu kadının dudaklarına. O zaman hissetti Songül'ün çenesine değen ellerini.

Daha fazla kaybetmemek için kendini geri çekildi Sadi. Gözleri hemen Songül'ün elalarını aradı dudakları ayrılınca. Karısının titreyen dudakları, ıslak nefesi, kendinden geçmiş ifadesi ve kapalı gözleri karşıladı Sadi'yi.

Sadi'nin kalbi göğüs kafesinden kaçmaya çalışan bir bülbül gibi çırpınıyor, Songül'ün kalbindeki güle ulaşmak için ölüp bitiyordu.

Songül gözlerini açana kadar milim kıpırdamadı Sadi. Songül'ün bütün tepkilerini görmek, bu anı sonsuza kadar zihnine kazımak istiyordu.

Songül rüyadan uyanır gibi kırpıştırdı gözlerini. Her şeyin bir rüya olmadığına inanmak için gözlerini açtı. Önce ayrılamadı gözleri karşısındaki dudaklardan. Neden durmuştu ki Sadi?

Kocasının koyulaşmış okyanuslarını buldu sonra. Elleri Sadi'nin boynuna düşmüş, vücutları arasında sıkışmıştı.

Aynı alanda nefes nefese birbirlerine kitlenip kalmışlardı.

Sadi'nin aklında Songül'ün dudakları...

Songül'ün aklında ellerinin altında hissettiği deli gibi çarpan kalp...

Sadi'nin az evvel açtığı radyo kanalı haberlere geçmiş, Songül'ün gerçeklik algısını yerinden oynatmıştı. Şu an önünde durdukları tablo gerçekti! Sadi gerçek bir Osman Hamdi Bey tablosunu eve getirmişti.

Gözlerine yeni yaşlar yürüdü Songül'ün,

"Sadi, sen bu tabloyu aldın mı?"

Sadi kendinden emin, içi içine sığmayan bir çocuk gibi cevapladı karısını,

Bazı Küçük MeselelerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin