Bazı Küçük Meseleler

Bir Küçük Duş Meselesi

Merhabalar,

Meşhur duş sahnesinin "Ya böyle olsaydı" kısmıyla geldim bugün :)

Bu bölümle de hikaye "mature" tagini almış oldu!

+16 - +18 arası bir bekliyor sizi aşağıda, rahatsız olacaksınız sizi diğer bölümlere bekleriz :)

*************************************************
Sadi Songül'ün ağzından çıkan teklifle sersemlemişti. Kan akışı o kadar hızlı yön değiştirdi ki başı dönüyordu.

Arkasını dönmeden hızlıca toparladı kendini. Bu fırsatı kaçırmak istemiyordu ama karısının niyetinden, rızasından emin olmak istedi.

Sadece kıskandığı için, ona bir şey kanıtlamak istediği için yapsın istemedi böyle bir şeyi.

Bir miktar utanmıştı Sadi. Ama bir miktar. Daha önce uğruna ölecek kadar sevmemişti kimseyi, böylesine istememişti. O yüzdendi belki de bu açık teklife utangaçlığı, çekingenliği.

Kendini Songül'e az evvel duyduğu cümleyi onaylatırken buldu,

"Gelecek misin?"

Soruyu sorarken karısını baştan aşağı süzmüş, saniyeler içinde zihninde defalarca soymuştu bile.

Songül'ün yüzündeki kocaman gülümseme, gözlerindeki cilve bir tık daha arttı. Sadi'nin isteklerini anlamıyor gibi görünse de her şeyin farkındaydı Songül. Toy bir kadın değildi. İsterse kocasını deli edebileceğini göstermek istedi Sadi'ye. Özgüvensizlikleri belki de adamın üstünde sahip olduğu bu güçten hoşlanmasına sebep oluyordu.

Topu gene Sadi'ye attı Songül. İlk adımı kendinden bekliyordu Sadi, her zaman. Bu sefer duymak istedi bütün çıplaklığıyla adamın arzusunu, isteğini, ateşini. Gözlerinde gördüğünü işitmek istedi.

Songül kendini geri çekmeyince Sadi rahatladı. Şu an dünya üzerinde Songül'den ve onu o duşa götürmekten daha önemli hiçbir şey yoktu Sadi için.

Heyecanını bastırmadı bu sefer. Bıraktı Songül duysun damarlarında gezen ateşi,

"Gel"

Songül ona doğru yürümeye başlayınca Sadi'de hareketlendi.

Songül o cümleyi kurarken her şeye bir şaka için başlamıştı. Kendini son dakika geriye çekecek Sadi'yi kıvrandıracaktı.

Hesap etmediği ise Sadi'nin bu kadar açık, ayan beyan ona gelecek olmasıydı. Ses tonunun kasıklarını karıncalandıracağını, okyanuslarının koyulaşmasının kalbine ritim atlattıracağını hesap etmemişti.

Birkaç saniye içinde karar verdi Songül. Yüzündeki gülümseme silindi önce, gözlerine içinin yangını yansıdı sonra. Bu okyanus gözlü adamla bedeniyle sevmeyi de tekrar öğrenmek istediğine karar verdi.

Sadi o saniyelik değişimi gördü artık aşina olduğu gözlerde. İçine bir endişe kırıntısı düştü ya Songül hazır değilse diye. Bilmiyordu ki henüz Songül'ün tepkisi tam tersine istediklerini almaya karar verdiğindendi.

Songül gözlerini Sadi'ye çevirdi. Az önceki cilveli bakışların yerini çokça çekingenlik arkasına saklanmış arzu almıştı.

Sadi'ye doğru yürürken gözlerini hiç ayırmadı adamın gözlerinden. Sadi odadaki hava vakumlanmış gibi kalakalmıştı.

Songül üstündeki kapüşonluyu çıkardı, sandalyenin arkasına bıraktı Sadi'nin tam önünde durmadan önce.

Hala tamamen giyinikti Songül ama Sadi'nin ateşini harlamıştı çıkan bir hırka. Gene de temkinli gidecekti. Songül, şu an canını yakan isteğinden, her şeyden ama her şeyden daha değerliydi.